Arkadaşım değil, aşkımsın!..
Hayatın en çözülemeyen kısmıdır aşk ile arkadaşlık arasındaki ilişki... Karşı cinsle ilişkilerde arkadaşlıkla aşk birbirine karışır durur... Kim arkadaştır, kim aşık belli değildir... Kimi neden aşktır da ötekisi arkadaşlık o da anlaşılır değildir... Önceki gün bir kız arkadaşım, 6 ay çıktığı bir erkekle, beraber olmadan arkadaş kalmaya karar verdiğini söylüyordu... Böyle iyi diyordu... "6 ay kafamın içinde gidip geldim olmayacağını anladım" şeklinde konuşuyordu... Bir erkek hangi kadına aşık oluyor, hangi kadına ise "Arkadaşım ya da kankam" diyordu... Bir kadın hangi erkeğe aşkım bir tanem, hangi erkeğe ise, "O benim iyi arkadaşımdır, çok iyi insandır" diyordu. Aşkım bir tanem ile, iyi arkadaşım arasındaki tanımlama farkı nerdendi? Friends dizisinin, bu kadar tutmasının altında bu yatmıyor muydu?.. Arkadaşlıklar duygusallıklarla, duygusallıklar yeniden arkadaşlıklarla karışmıyor muydu?.. Friends dizisinde arkadaşlıkla ilişki arasında sürekli bir gelgit durumu, ya da bir gelgit olma potansiyeli yok muydu?.. Diziyi o ayakta tutmuyor muydu?.. Kadınlar, sevgililerine bir erkek hakkında çok yakın arkadaşım dediklerinde, hemen hiçbir erkek kadınların o lafına inanmaz... İçinden "Hadi canım sen de" diye geçirir... Ya bana martaval okuyor, ya da hakikaten bizimkisi saf, adamı arkadaş zannediyor... Herifçioğlunun ne istediğini bilmiyor... Erkekler kadın erkek arkadaşlıklarına gönülden inanmazlar... Kendileri için arada bir inanırlar... Ama sevgilileri için hiçbir şekilde inanmazlar... Eşlerinin ya da sevgililerinin erkek arkadaşları yoktur... Var görünenler, aslında onlarla yatmak istemektedir... Punduna getirse mutlaka deneyecektir... Erkek kendi sevgilisini hafif kadın yerine koyamadığından, kızı saf, öteki erkeği ise, tacizci yerine koyar... Tacizci taciz etmese de her an taciz edecekmiş gibi durumu kollar... Kızla erkek arasında ise bu konuda mutlaka bir tartışma çıkar... Kız, "Ne anlayışsız ve geri kafalı adamsın" diye haykırdıkça, erkek "Sen bilmezsin bu hergeleleri" diye, sosyo-pisokoljik nutuklar sallar... Çünkü erkek, kendisinin arkadaş adı altında kafasının içinde kimlere sarktığını bilir... Kendi sarktığına göre, adamın sarkmasında da mahsur olmadığını sanır... Kadın erkek arkadaşlığı lafının palavra olduğuna inanır... Yeme bizi türünden tepkiler verir... Kadın için ise durum farklıdır... Kadın-erkek arkadaşlığı olabilir... Çünkü kadın erkeği hakikaten arkadaşı olarak görebilir... Kadın olarak istediği erkeği elde edebileceğini bildiğinden, arkadaşlığın dışına çıkacaksa o kararı da kendisinin vereceğinin farkındadır... Ne zaman cilveleşeceğinin insiyatifinin kendisinde olmasını ister... Onun için sevgilisine ya da eşine, "O benim sadece arkadaşım" dediğinde doğru söyler... Gerçekten erkek onun sadece arkadaşıdır... Ama kadın öyle istediği için sadece arkadaşıdır... Sevgiliden ya da eşten büyük darbeler yerse, o erkek arkadaşın neye dönüşeceği kadına bağlıdır... İlişkilerde arkadaş mı aşk mı buna karar verecek olan genelde kadındır... Erkek etken değil, edilgendir, yani aktif değil pasiftir... Sadece cinsel dürtülerine göre, hareket etmeye eğilimli olduğundan, aşk, seks ve arkadaşlık ilişkisini karıştırmaya müthiş meyillidir... Hele bir de içki içmişse, durum hepten vahimdir... Uygarlıkları ve felaketleri her şeyi yaratan kadın olduğu gibi, arkadaşlıkları da aşkı da aradaki farkı kadın yaratır. Bu konu Salı'ya bu köşede devam eder... Çünkü daha çok su kaldırır...
|