Enerjide merkez kaçtı...
Bakü-Ceyhan petrol boru hattının inşasının ardından Mavi Akım gelince şu söylem ezberimize yerleşti: "Türkiye bölgenin enerji merkezi..." Ancak, Romanya'nın başkenti Bükreş'te önceki gün tamamlanan Karadeniz Ülkeleri Enerji Konferansı'nda yaşananlar durumun hiç de böyle olmadığını göstermeye yetti. Çünkü, EPDK Başkanı Yusuf Günay'ın katıldığı Bükreş Konferansı sonunda yayımlanmak istenen bildirgede şu ifade yer aldı: "Karadeniz ülkeleri enerji merkezi Bükreş'tir..." Aktarıldığına göre, Türk heyeti bu ifadeye tepki gösterdi ve bildiriye imza koymayacağını açıkladı. Bununla kalmadı, Arnavutluk, Makedonya ve gözlemci olarak konferansa katılan Azerbaycan heyetlerini de yanına aldı. Ancak, "karşı taraf" bu konuda geri adım atmadı. Türkiye de Arnavutluk ve Makedonya ile birlikte bildiriye imza koymadı. "Oy birliği" sağlanamadığı için bildiri yayımlanmamış olsa bile, "Karadeniz'in Enerji Merkezinin Bükreş" olduğu konusunda çoğunluk kararı bulunduğuna ilişkin görüş "karşı tarafça" kayda geçirildi.
Yeni merkezler Karşı tarafın kim olduğuna gelirsek: Konferansın düzenlenmesini sağlayan ve finanse eden ABD Uluslararası Gelişme Ajansı (USAID) ile AB Komisyonu... Katılanların aktardığına göre, AB, ABD tarafları, yeni merkezlerin nereler olduğuna ilişkin görüşlerini de net açıkladı. Bu çerçevede Karadeniz'in Enerji Merkezi'nin Bükreş, Akdeniz'in de Roma olduğu kaydedildi. Doğalgazın merkez üssünün Sofya, elektriğin merkezinin de Atina olduğu bildirildi. Yeni enerji düzeninde, "şantiyeler" ve "yönetim merkezleri" böylece tespit edildi.
Güler: Oyun var Konuyu dün Enerji Bakanı Hilmi Güler'e sorduk. Bükreş'e gidemediğini bildirdi, "ancak" deyip ekledi: "Karadeniz, Akdeniz'le doğalgaz ve elektrikte birer merkez oluşturma çabası var. Türkiye'nin merkez olmasını istemeyenler, bazı oyunlar içine giriyor. Ama bir şey ifade etmez..." Güler, sürecin bu noktaya "Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Enerji Topluluğu Antlaşmasıyla" geldiğini bildirdi. Antlaşmaya, "Dışişleri Bakanlığı'nın da görüşü alınarak imza koymadığını" söyleyen Güler, ekledi: "O antlaşmayı imzalasaydık, merkezin Türkiye'den kaymasını kabul etmiş olacaktık..." Güler'in sözünü ettiği "Güneydoğu Avrupa Ülkeleri Enerji Topluluğu (GAÜT) Antlaşması", Kosova savaşında Yunanistan'ın Avrupa elektrik sisteminden kopmasıyla ortaya çıktı. Atina'nın girişimi sonucu Türkiye'nin de içinde bulunduğu bölge ülkeleri yeni elektrik sistemini belirlemek için bir araya geldi. Bir antlaşma hazırlanması kararına varılırken, Türkiye hazırlanan memoranduma imza koydu. Antlaşmada, AB Çevre Müktesebatı'na uyum zorunlu kılındı. Türkiye de, "Sınır aşan sularımızda sorunla karşılaşır, yeni barajlar inşa etmemiz zorlaşır" gerekçesiyle antlaşma metnini imzalamadı. Böylece Türkiye "Toplulukta gözlemci durumuna düşerken", GAÜT'ün Sekreteryası Viyana'da, Elektrik Merkezi de süreci başlatan Atina'da kuruldu. Buna son olarak Karadeniz'in merkezi olarak Bükreş eklendi. Durum böyle iken, Dışişleri Bakanlığı yetkililerine göre, enerji kavşağındaki Türkiye enerji merkezi olma şansını başka ülkelere kaptırmış değil. Gerekçeleri ise AB Komisyonu'nun "Yeşil kağıt" adı verilen belgesindeki, "AB'nin enerji arzı güvenliği için Türkiye stratejik önemdedir" ifadesi... Metin böyle olsa da konunun uzmanlarına göre, Türkiye merkez olma özelliğini elinden kaçırıyor. Şantiye olarak kalıyor...
|