|
|
|
|
Şimdiki çocuklar tatminsiz
Çocuklar da büyükler gibi marka bağımlısı oldu. Onların isteklerine sınır koymamakla ruhsal sağlıklarının bozulabileceğinin farkında değiliz
Konu çocuklarımızı memnun etme hastalığı olunca pek çoğumuz bu hastalıktan mustaribiz. Çocuklarımızın isteklerine sınır koymamakla onların ruhsal sağlıklarını sabote ediyoruz. Üzücü olanı da bunu iyi niyetle yapıyoruz. İstedikleri her şeye sahip olan çocuklar kafalarında öyle bir standart oluşturuyorlar ki gerçek dünyada böyle bir standartı bulmaya imkan yok. İstanbul'da yaşayan yakın bir arkadaşım 13 yaşındaki kızının arkadaşlarını anlattıkça ağzım açık kaldı. Çocuklar dünyaca ünlü markaları tercih ediyorlar, kıyafetlerinden ayakkabılarına kadar... Hafta sonlarında boyalı upuzun tırnaklı, bol makyajlı, yaşından 20 yaş daha büyük gösterecek pahalı kıyafetlerle giyinmiş pek çok genç alışveriş merkezlerini dolduruyormuş. Marka ve zenginlik yarışı alıp başını yürümüş. Pek çok genç kız Paris Hilton gibi ne yaptıkları ile değil, ne giyip, nasıl sorumsuz bir hayat yaşadıkları ile gündemde olan meşhurları kendilerine idol seçiyor. Amerikan Üniversitesi'ndeki derslerime gittiğimde arabamı park ederken etrafımdaki arabalara bir bakıyorum en son model Porsche'ler, BMW'ler, Lexus'lar, Mercedes'lerle dolu. Kampüste yürürken gençlerin omuzlarında binlerce dolarlık çantalar, yüzlerce dolarlık kot pantolonlar, ayakkabılar, ellerinde en son model telefonlarla boy gösteriyor ama derslerime gelen gençlerin çoğu ilişkileri ve kendileriyle ilgili o kadar problemli bir hayat yaşıyor ki 20'li yaşlarda depresyon ilaçları kullanıyorlar. Ayrıca alkol, sigara ve uyuşturucu kullanımı da had safhada! Pek çok anne ve baba para harcamaya gelince genç çocukları tarafından gerçekten manipüle ediliyor. Sevgilerini gösterebilmek için onlara verebilecekleri her şeyi vermeye çalışıyorlar. İmkanı olmayan aileler bile oradan buradan kısıp çocuğuna marka bir ayakkabı alma yarışı içinde. Bazen kendi çocuklarımız gözümüzü açıyor. Yakın bir arkadaşımın 10 yaşındaki kızı Ayşe, sınıftaki arkadaşı "Benim annem babam çok zengin" diye övündüğünde "Bence en büyük zenginlik bir kardeşinin ve hayvanının olmasıdır'' diye yanıt vermiş. Çocuklarınıza her şeyi vermekle, onlara iki türlü zarar vermiş oluyorsunuz. Bir, istedikleri her şeye sahip çocuklar kafalarında öyle bir standart oluşturuyor ki gerçek dünyada böyle bir standartı bulmaya imkan yok. Çünkü bugün pek çok genç yaşam standartlarının ailelerinin bıraktıkları yerden başlamasını bekliyor. İkincisi tatminsizlik, doyumsuzluk.. İstediği her şeye uğraşmadan sahip olarak yetişmiş biri hayatına bir anlam saptamakta çok güçlük çeker. Sürekli maddi şeylerle ödüllendirilen bir çocuk içteki değerleri ile kendini motive etmeyi öğrenemez.
GERÇEK DÜNYAYA HAZIRLAYIN Psikologlara göre çocuğunuzun her istediğini yaparak şımartmak ona verebileceğiniz en büyük zararlardan. Kendi içinizdeki eksikliği, çocukluğunuzdan kalan yarayı kapatmak için bu kadar verebiliyor olduğunuzu hiç düşündünüz mü? Çocuğunuzun "Hayır" cevabına hissettiği hayal kırıklığı çabuk geçecektir. Ancak şımartılmanın sonuçları kalıcıdır. Aşağıdaki bakış açısı belki biraz frene basmanıza yardımcı olabilir.
* İyi bir rol model olun. Çocuklarımızın hayatını etkileyen tek biz değiliz, hiç olmazsa en iyi etkiyi biz verelim.
* Çocuğunuzu yetiştirmeyi tekrar tanımlayın. Onları duygusal ve ruhsal olarak da besliyor musunuz? Yoksa sadece maddi şeylerle mi ona sevginizi gösteriyorsunuz?
* Suçluluk hissinizin araya girmesine izin vermeyin. Sizin göreviniz kendinizi iyi hissetmek için çocuğunuza her şeyi vererek kendinizi daha iyi hissetmek değil. Çocuğunuz bir şeyin kolay kazanılmadığını öğrenmelidir; ağlayarak, kapıları çarparak istediklerini elde edeceklerini öğretmeyin çocuklarınıza..
* Çocuklarınız mutluluğu lüks kıyafetlerle, otomobillerle tanımlıyorsa, öz değerlerini gerçekten tanımlayacak yaratıcılık, zeka, şefkat, çalışma ahlakını kazanamıyorlar.
* Çocuklar her şeyleri olunca değer yargılarını kaybeder ve sahip oldukları hiçbir şeyin önemi olmaz.
* Çocuklarınıza bir amaçları olması gerektiğini öğretin. İyi şeylere sahip olmakta bir sakınca olmadığını ancak bunlara ulaşmak için gerçekten çalışmak gerektiğini gösterin, bu şekilde öz değerlerini satın aldıkları maddi şeylerde bulmaya çalışmasınlar.
ELVAN DEMİRKAN
|
|
|
|
|
|
|
|
|