| |
|
|
Kafamızdaki izdihamdan ötürü göz gözü görmüyor
Cumhuriyet gazetesi geçenlerde siyah zemin üzerinde yeşil Latin harfleriyle Arap alfabesinin okunuşundaki gibi sağdan sola "Cumhuriyet Tehlikede. Farkında mısın?" şeklinde bir manşet atmıştı. Bu manşet Cumhuriyet'in televizyon reklamlarında da dönüyor her gün. Doğal olarak tepkiler de geliyor buna. Önceki gün arkadaşımız Ergun Babahan SABAH'taki yazısında "Bu tür korkularla, demokratikleşme sürecinin önüne set çekilmek isteniyor" dedi. Dün de Akşam'da Engin Ardıç, yazısına Cumhuriyet gibi tersten bir başlıkla girmiş ve okurlarına "?im edekilhet netkeçreg teyiruhmuC" diye sorarak yola çıkmıştı. Engin Ardıç "im edekilhet netkeçreg teyiruhmuC" u da şöyle açıklamıştı: - Tersten okuyacaksınız, sağdan sola... Yok canım, henüz kafayı yemiş değilim, ilgi çekmek amacıyla zırtapozluk da etmiyorum. Cumhuriyet gazetesi geçen gün kara zemin üzerine yeşil yazıyla ters yönde 'Cumhuriyet tehlikede, farkında mısın?' yazmış da, ben de ona nazire yaptım... Yeşil renkle ve sağdan sola yazıyla 'İslamcı takımına' gönderme yapıyorlar... Sorunun muhatabı kim peki? CHP militanları, eski solcu köy öğretmenleri, birkaç çemiş yarı-aydın, ulusalcı yazılmış bir miktar yeteneksiz ve üçüncü sınıf herif, yakın tarihimiz boyunca faşizmin sopasını yiyip yiyip gene faşizm özleyen dıngıllar... Ama asıl 'zinde kuvvetler' galiba. Cumhuriyet'in tutumunu kınayanların da, beğenenlerin de olması doğal. Neticede toplumsal beynimiz herhalde rahmetli İsmet İnönü'nün beynine benziyordur. Orta yaşlılar siyasi rakiplerinin "İnönü'nün beyninde 40 tane tilki koşar. Hiçbiri birbirine çarpmaz" dediğini hatırlar. Şimdi bizim toplumsal beynimizde de tilkiler koşuyor. Ama birbirlerine her dakika çarpıyorlar, bacakları birbirine dolaşıyor, birbirlerinin yolunu kesiyorlar. Tempo dergisi için yaptırılan "Türkiye'de Milliyetçilik" konulu kamuoyu araştırması da bunu doğruladı. Hürriyet'te bunu yorumlayan Mehmet Yılmaz "Kafası karışık bir milletiz" dedikten sonra şu örnekleri vermişti: - Türkiye'nin AB üyeliğini destekleyenlerin oranı yüzde 63.1 iken, AB'nin Türkiye'yi bölmek istediğini düşünenlerin oranı yüzde 50.3! Buradan şöyle bir sonuç mu çıkarmamız gerekiyor: Bazılarımız AB'nin Türkiye'yi böleceğini düşündükleri halde AB üyeliğini desteklemeye devam ediyor! - Bir başka örnek: Araştırmacılar "Türk olmak ne demek" diye sorunca yüzde 43.9'luk bir kesim, yani neredeyse yarımız "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak" yanıtını veriyor. Türk kültürüne sahip olmak yüzde 23.9 ile ikinci sırada. Sünni Müslüman olmak diyenler ise yüzde 15.3. Öte yandan "Türklük ile ne bağdaşmaz" diye sorulduğunda yüzde 52.6'lık bir kesim "dinsizlik" ve "Yahudi ya da Hıristiyan olmak" yanıtını veriyor. - Bir başka örnek: "Şu andaki siyasi liderlerden en milliyetçi bulduğunuz hangisi" diye sorulunca yüzde 40.4'lük bir kesim daha geçen hafta Sudan'da "İslam'da kavmiyetçilik olmaz" diyen Recep Tayyip Erdoğan'ın adını veriyor! Neticede Cumhuriyet'in tersten manşetinin de, reklamlarının da ilgi çektiği kesin. Osmanlı paşası dalkavukları arasında "En dalkavuk" yarışması açmış. Bunlardan biri paşaya bir satırı Arap, bir satırı Latin harfleriyle yazılmış bir mektup göndermiş. Paşa dalkavuğa "Bu ne garip mektup" diye kızınca da şöyle açıklamış: - Bir satırı sağdan sola, sonrakini soldan sağa okurken başınızı her satırda başa çevirmek eziyetinden azade olursunuz. Böylece değerli ve muhterem boynunuz yorulmaz paşam... Askerde bir çavuş bizim takıma "Kafanızda izdiham olursa bana sorun" demişti. Belli ki "İstifham" kavramı ile "İzdiham" ı karıştırıyordu. Ben şimdi bunu karıştırmadan "Kafamızda izdiham var" diyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimi yaklaşırken bu izdiham daha da yoğunlaşacak.
|