kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Bunlar neden bizim gibi değiller ki?
ŞAKA - Konuşsam mı?

Bunlar neden bizim gibi değiller ki?

Geçenlerde bir kanaldaki magazin programının konuğu, 1950'li ve 60'lı yıllarda skandalları ile ün yapan bir yıldız sanatçıydı. O yıllarda basın onun aşklarını, kaçamaklarını, evliliklerini, ayrılıklarını yazar, dekolte giysili fotoğrafları her gün yayınlanırdı.
Bu yıldız sanatçıya magazin programının sunucusu, bugünün yıldız sanatçıları hakkında ne düşündüğünü sorunca, şu cevabı aldı:
- Bizim zamanımızda sanatçılar özel yaşamlarına çok dikkat ederdi. Hayranlarımızı kızdırırız korkusuyla kapalı giyinir, geceleri eğlence mekanlarına gitmeye çekinirdik. Evli olduğumuz insanın bile elini kamuoyu önünde tutmazdık. Çünkü biz topluma örnek olmamız gerektiğine inanırdık. Şimdiki yıldızlar ise çok hafifmeşrep. Her gün değiştiriyorlar. Açık saçık görüntüler veriyorlar.
Yıllanmış bu yıldız sanatçının yeni kuşak meslektaşlarını, kendisinin geçmişteki örnek davranışlarını hatırlatarak eleştirmesini dinlerken, içime bir kuşku düştü.
- Acaba bu hanım gerçekten kendi geçmişinin kendi anlattığı gibi olduğuna inanıyordu? Acaba aradan geçen yıllar boyunca, beynindeki bellek hücrelerini, olmalarını hayal ettiği bilgilerle yeniden mi yüklemişti?
Aslında, toplumsal ve siyasal yaşamda çok sık rastlanan bir durumdu bu.
Sizler de bu duruma sık sık tanık olmuyor musunuz?
Siyasi yaşamları başarısızlıklarla, krizlerle, çözümsüzlüklerle dolu yıllanmış politikacıların, bugünü eleştirirken "Bunlar bizim gibi değil" diye söze başlamaları sizleri de şaşırtmıyor mu?
İktidarda bulundukları yıllarda Türk Lirası'nın değerinin pul kadar etmediği, periyodik döviz krizlerinin yaşandığı, petrolden margarine her şeyin kuyruklara bağlı satıldığı politikacıların, "YTL çok değerlendi. İhracatçıların nefesi tükendi. Çiftçi ve esnaf sıkıntıda" diye konuşmalarını hayretler içinde dinlemiyor musunuz?
"Güneydoğu sorunu" yetmezmiş gibi, sağ-sol kavgasının Türkiye'yi kurtarılmış bölgelere böldüğü dönemlerde bile birbirleriyle uzlaşamayıp, askeri darbeleri adeta davet eden isimler, "Şiddet dalgası böyle önlenemez" diye akıl vermeye başlayınca aklınız karışmıyor mu?
Bu tür davranış bozukluklarının daha çarpıcı olanı ise, Cumhuriyet'in "Tek Parti" döneminin bugüne "Devr-i Saadet" biçiminde sunulması ve o zamanki sosyo-politik modelin bugüne örnek olabileceğinin varsayılmasıdır.
Adalet Bakanı olduğu dönemde Medeni Kanun'u Türkiye'ye getiren (1926) ve bu kanunun gerekçesini yazan, 1930'larda bakanlıktan ayrıldıktan sonra Atatürk'ün emri ile gençliğe "İhtilal'in Hukuk Tarihi"ni üniversitede ders olarak okutan Mahmut Esat Bozkurt'un (1892-1943) bir değerlendirmesini hatırlatalım:
- Zamanımızın bir Alman tarihçisi gerek nasyonal sosyalizmin, gerekse faşizmin Mustafa Kemal rejiminin çok az değiştirilmiş birer şeklinden başka bir şey olmadıklarını söylüyor. Çok doğrudur. Çok doğru bir görüştür. Kemalizm otoriter bir demokrasidir ki, kökleri halktır, Türk milletidir. Piramide benzer; temelleri halk, tepesi yine halktan gelen baştır ki bizde buna şef denilir. Şef otoritesini yine halktan alır. Demokrasi de bundan başka bir şey değildir. ("Atatürk İhtilali", M.E.Bozkurt, Kaynak Yayınları, Sayfa 88)
Geçenlerde bir meslektaşımız Türk medyasında "Hain" ve "İhanet" gibi kavramların ne kadar sık yazıldığını anlamak için bir tarama yapmış ve şaşırtıcı rakamlara ulaşmıştı.
Demek istediğimiz şudur:
- Bugünden de yarından da ürküp, kendimize tehdit ve tehlikeler üreteceğimiz yerde, bugünü iyi anlayıp, yarına hazırlıklı olalım. Dünün şartları içinde bugünü anlamak da, sorunlara çözüm üretmek de imkansızdır. Yetmezmiş gibi bir de "Asalım, keselim" demek, gerçekten çok yersizdir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Krizin nedeni iktidarın korkaklığı mı?..   / 05-04-2006
 N'olacak bu Fransa'nın hali?..   / 04-04-2006
 Kriz bağımlılığı kimseye bir şey getirmez ki   / 03-04-2006
 Demokratik siyasetsiz devlet krizkolik olur   / 02-04-2006
 Bu sorunun sorumlusu hükümet değil devlettir   / 01-04-2006
 Devlet adamlığı sınavı tüm yöneticileri terletecek...   / 31-03-2006
 Politikacı "3'üncü tür insan"dır...   / 30-03-2006
 Dünya da geçiş döneminin kararsızlığını yaşıyor...   / 29-03-2006
 Erdoğan'ın muhalefet lideri olması çok zor...   / 28-03-2006
 Her şey Erdoğan'ın planına uygun mu gelişiyor?   / 27-03-2006
REHA MUHTAR
Manken-futbolcu-aracı...
Ayıbın daniskası...
MEHMET BARLAS
Bunlar neden bizim gibi değiller ki?
Geçenlerde bir...
EMRE AKÖZ
Bilişimde 'geri' zekâlıyız
Önümüzdeki günlerdeki...
MAHMUT ÖVÜR
Müezzinoğlu'nun villasına 'özel' ilgi
Önceki gün,...
HINCAL ULUÇ
Devlet nerede?.. İşadamlarımız nerede?..
Dünya çapında...
Beni 'Finish'te bekleyin: 3-1
Beni 'Finish'te bekleyin: 3-1
Beşiktaş, Fortis Türkiye Kupası yarı final ilk maçında G.Antep'i...
90 dakika sonra final
90 dakika sonra final
Beşiktaş, G.Antep'te büyük avantaj yakaladı. Kartal, büyük olasılıkla...
Seçmen başına 5 YTL
Mal bildirimi yasa taslağı, siyasetin finansmanını da kontrol altına...
'Molotofluların fotoğrafını örnek gösteren ne yapıyor?'
"Sırat köprüsünden geçiyoruz" diyen Erdoğan, bölgede her gün asker ve...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu