Hesaplar karıştı
Yoğun bir haftayı geride bıraktık. Takımlar, 10 gün içerisinde 3'er maç yaptılar. Bu dönemde ligin kaderini ciddi şekilde etkileyecek sonuçlar alınmasa da özellikle lig üçüncülüğü ve küme düşme hattındaki mücadeleler değişik bir boyut kazandı. Öncelikle lig üçüncülüğü için aday sayısı dört iken beşe çıktı. Hiç hesapta olmayan Konyaspor, sırasıyla Beşiktaş, Trabzon ve Kayseri'yi yenerek lig üçüncüsü ile arasındaki puan farkını beşe indirdi. 17 haftadır üçüncü sırada bulunan Kayseri tahtını kaybetti. Bu beklenmeyen düşüş, Kayseri'nin altındaki ekiplerin iştahını kabarttı. Bundan sonra dördüncülük bile önem taşıyabilir. Türkiye Kupası'nda finalist takımların belli olmasının ardından lig dördüncüsünün UEFA Kupası'na gitme şansı olabilir.
DEPLASMAN SÜRPRİZLERİ Küme düşme hattında ise Diyarbakır'ın ve Ankaraspor'un deplasmanda galip gelmeleri, Samsunspor'un da deplasmandan puanla dönmesi ortaya değişik hesaplar çıkmasına yol açtı. Üst üste kötü sonuçlar alan Denizlispor tehlikeyi daha yakından hissetmeye başladı. Son iki maçını kaybeden Ankaragücü ve üç haftadır galip gelemeyen Gaziantep de tehlike çanları çalmaya devam ediyor. Ancak geçen haftanın en şanssız takımı hem kaleci Fevzi'yi hem de oynadığı 2 kritik maçı da kaybeden Malatya'ydı. Son haftalar daha da zorlu geçecek. Belki de son yılların en zor küme düşmeme mücadelesini izleyeceğiz.
EFEKTİF OLABİLMEK Şampiyonluk yarışında değişen bir şey yok. F.Bahçe ve G.Saray rakip tanımadan ilerliyorlar. Bu hafta her iki takımın maçında dikkati çeken iki önemli olay vardı. G.Saray'ın rakibi G.Birliği takım oyunu sergileyemedi. Özellikle Uğur Boral rakibini tek başına yıkmak ister gibiydi. Ancak futbol bir takım oyunu. Elbette bireysel beceriler maç içerisinde önem taşıyor ama 90 dakika boyunca topla tek başına oynamak maçı kazandırmaz. Uğur maç boyunca 3 tanesi isabetli toplam 7 şut çekti. Üç tanesi isabetli 13 orta yaptı. Ama sonuç "0" oldu. Oysa rakip kaleye sadece 6 şut çekebilen, maç boyu toplam 14 orta yapabilen G.Saray 3 gol kaydetti. F.Bahçe ise tam anlamıyla bir takım oyunu sergiledi. Özellikle rakip ceza alanındaki paslaşmalar mükemmeldi. Tuncay bir gol ve bir asistle yıldızlaştı. Tuncay kafasını futbola verdiği zaman neler yapabileceğini gösterdi. Bundan önce de yazdık, ipi sinirlerine daha iyi hakim olabilen, stresi yenebilen göğüsleyecek.
YEPYENİ BİR SOLUK Son yıllarda futbola artan ilgi, bu konudaki yayınların artmasını da sağlıyor. Yıllardır dünyanın en çok okunan dergilerinden biri olan İngiliz FourFourTwo dergisi de, artık Türkiye'de, Türkçe çıkıyor. Sevgili arkadaşım Mert Aydın'ın editörlüğünde, büyük bir bölümü Türk futboluyla ilgili araştırma, inceleme, röportaj ve haberleriyle dolu bir dergi. Bence FourFourTwo'yu es geçmeyin...
|