Çok az, az çok
Başkası dese "piyasa" nın umurunda olmaz. Ama, "küresel piyasa ağalarından" Dünya Bankası söylüyor. Bir cümle yeter: "Türk eğitim sistemi çok az öğrenciyi iyi eğitiyor, öğrencilerin çoğunu başarısız kılıyor."
Cümlede sadece "Türk eğitim sistemi" nin ne kadar kötü olduğunu görüp onu "doğal ortamı" ndan koparanlar halt etmiş. O cümlede, sadece eğitim sisteminin değil... "Cümle alem tüm sistem" in sırrı gizli. Bu sistem, "çok azın iyi olması" nı sağlayarak "çoğunluğu başarısız, gereksiz, safra kılan" bir sistemdir. İstediğiniz gibi eğip bükün: "Çoğunluğu başarısız kılarak, çok azın iyi olmasını sağlayan" bir sistemdir. "Çok azın iyi olabilmesi için çoğunluğu başarısız kılan" bir sistemdir. Ne kadar "ideolojik" di mi!
Sağlık sistemi nasıldır, pekiyi? "Çok az hastaya iyi tedavi sağlayarak, hastaların çoğunu doğru ve iyi tedaviden mahrum bırakan..." Pekiyi, mesela hekimler? "Çok az hekimin çok iyi kazanmasını sağlayarak, çoğunluğunu dermansız kılan..." Eğitim sisteminin öğretmenleri? "Çok azına özel okul, özel dersler, dershaneler sayesinde iyi koşullar sağlayarak gerisini süründüren..." Ne bileyim, mesela polis filan? "Çok azına çeşitli biçimlerde imkanlar sağlayarak çoğunluğu yoksulluk sınırının altında bırakan..." Asker, mesela? "Çok azını daha iyi koşullara kavuşturmak üzere çoğunluğu geçim, insanlık onuru ve emeklilik açısından mutsuz yapan..." İstihdam filan? "Çok az kişiyi yeteneği, emeği, eğitimi ile uygun işlerde buluşturup çoğunluğu işsiz veya güvencesiz veya iliştirilmiş bırakan..." Ücretlilik? "Çok az kişiye anormal ücretler verirken çoğunluğa bastırılmış ücretler ayırabilen..." Emeklilik de yok mu? "Çok az kişiye, sandık, özel sigorta vesaire sayesinde haysiyetli emeklilik sağlarken çoğunluğu otomatikman yoksullaştıran..." Adalet yani? "Çok az kişiye parası, makamı, rütbesi yahut statüsüyle savunma, yargılanmama, yargıyı etkileme imkanı verirken çoğunluğu terazinin kefesine bile koyamayan..." Fırsat eşitliği? "Çok az kişiye ait olduğu sınıf ve ortamı aşma, maddi ve manevi varlığını geliştirme fırsatı tanırken (tanımak üzere) çoğunluğun yerinde saymasını mecburileştiren..." Seçim sistemi bile? "Çok az oyla çok milletvekilini mümkün kılarken, barajlarkorkular vesaire yüzünden çok sayıda oyu çöpe yollayan..." Cinsiyet de elbette? "Çok az kadına eşit koşullar sağlayabilirken kadınların çoğunluğunu eşitsizliklerin ve beraberindeki her türlü şiddetin maruzu kılan..." Demokrasi, nasıl yani? "Siyaset, servet, kudret, matbuat, bürokrasi, rütbe açısından çok güçlü azınlığın etkisi çokken, çoğunluğun gazının seçimden seçime alınıp nihai etkisinin gazoz olduğu..."
Ne demiş Dünya Bankası? "Türk eğitim sistemi, çok az öğrenciyi iyi eğitiyor, öğrencilerin çoğunu başarısız kılıyor." Hakikaten, eğitim şart! Yoksa sistem aynı sistem. Elbette; derin eğitim eşitsizliği tüm eşitsizlikleri, adaletsizlikleri yeniden üretir, katmerleştirirken... Doğru; bu zincirleri kıracak olan da yine eğitimin kendisi! Çok az kişi mutlu olurken çoğunluğun hep çok mutsuz olmaması için.
|