|
 |
 |
 |
  |
|
'100 milyon doların varsa özel uçak niye lüks olsun'
Konyalı sermaye sahipleri, "Artık işadamı namaz da kılıyor, kadın eli de sıkıyor. Ama kente gelenler sokakta hâlâ çarşaflı kadın arıyor" diye dert yanıyor.
Konya'nın zenginler semti olarak tanınan Meram Caddesi son 20 yıldır birbiri peşi sıra yapılan, bazıları yüzme havuzlu lüks konutlarıyla dikkat çekiyor. İşadamları da geçmişte lüks sayılan bazı davranış kalıplarının ve yaşam biçiminin günümüzde artık lüks kabul edilmeyeceğini vurguluyor. Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Konya Şube Başkanı Selçuk Öztürk, kent işadamlarını "Dini anlamda muhafazakar, ekonomik anlamda ise dünya ve ülke gerçeklerine uygun kişiler" olarak nitelendiriyor. İslam'da ticaretin her zaman olduğunu anlatan Öztürk, özellikle 1983'ten sonra diğer kesimlerde olduğu gibi muhafazakar kesimin de ticareti, ihracatı öğrendiğini ve dünyayı tanıdığını, Türkiye ile birlikte değiştiğini anlatıyor ve ekliyor: "Eskiden sermaye belli ellerde toplanıyordu. Artık bu ellerde de toplanmaya başladı. Ancak bu kesim değerlerinden ödün vermeden sistemin içine katıldı. Değişen İslam değil, insanlar. Dünyayı anladılar, kültürleri değişti."
ÜRETİMDE İSRAF YOK İsrafın hala bu kesimde önemli olduğunu ancak şartlara göre "neyin israf" olduğunun da değişiklik gösterebileceğini söyleyen Öztürk, şöyle konuşuyor: "Dindar insanlar öylesine yaşar gider diye bir anlayış vardı. 'Paranız varsa işte böyle değişiyorsunuz' deniliyor ama biz inancımızı koruyarak değişiyor ve ticaret yapıyoruz. Ticaret İslam'da hep vardı. Peygamberimizin karısı ticaret yapıyordu. Bazı davranış biçimleri de lüks değil, nedense lüks olarak algılanıyor. Ama sizin 100 milyon dolarınız varsa neden özel uçak lüks olsun? İş toplantılarına gitmek için tarifeli uçak mı bekleyeceksiniz, kendi özel uçağınızı kullanırsınız. İhtiyaç duyduğunuz hiçbir şey lüks değildir. İşimi, hayatımı daha iyi yapmak ve yaşamak için gerek duyduklarım ihtiyaçtır, lüks değil. İhtiyaç duyduğunuz şeyler israf olarak kabul edilemez. Ürettiğin sürece israf yoktur." Sermaye birikiminin oluşmasıyla birlikte başlayan yaşam kültüründeki değişimde en önemli etkenlerden birisi de Selçuk Üniversitesi. 31 yıl önce kurulan üniversitede yüzde 30'u Konyalı olmak üzere 75 bin 350 öğrenci öğrenim görüyor. Rektör Prof. Dr. Süleyman Okudan, Anadolu kentlerine açılan üniversitelerin sosyal yaşamda önemli değişimlere yol açtığını söylüyor. Geçen yıl kurulan ve 9'u öğretim üyelerinden olmak üzere 15 kişilik Selçuk Oda Orkestrası'nın verdiği ücretsiz konserlerin dinleyicileri arasına her geçen gün halktan katılımın arttığını söylerken, sırada Senfoni Orkestrası'nın kurulmasının olduğunu anlatıyor. Kentin şanssızlığının ise olumsuz imajı olduğunu vurgulayan Okudan "Çarşaflıların şehri olarak tanınıyor ama sokakta yürüdüğünüzde bir tane bile göremezsiniz. Burada herkes kendi hayatını yaşıyor. Öğrencilerimiz kent içinde sıkıntı yaşamıyor, birçok işletmede parttime çalışıyor. Üniversite ile ilgili önyargı yok" diyor. Kentte öğrenim gören 75 bini aşkın öğrenci ise Konya'da yaşamanın ve öğrenim görmenin "sıkıntı yaratmadığını" vurgulayarak, "Kimse bizi rahatsız etmiyor" diyor. Öğrencilerin zaman geçirdiği yerlerin başında ise içinde sinemaların ve fast food zincirlerinin bulunduğu alışveriş merkezleri geliyor. Bunun dışında kampusta 60 öğrenci kulübü faaliyette. Hafta içi her akşam sinema, tiyatro,türkü, Türk sanat müziği gibi etkinlikler, kampustan çıkmadan eğlenmenin bir başka yolu. Hafta sonu ise Konyalılar gibi onların da adresi canlı müzik yapılan ama içkinin olmadığı eğlence mekanları.
BÜYÜK SORUN İMAJ Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, kentin en büyük sıkıntısını "imaj ve tanıtım eksikliği" olarak görüyor ve şöyle dert yanılor: "Burası sokaklarında çarşaflı kadınların dolaştığı bir şehir değil, onları İstanbul'da daha çok görürsünüz. Burada çoğulculuk ve müsamaha, muhafazakarlıkla birlikte tolerans, farklılıkları koruyarak bir arada yaşama kültürü var. Bu kültür de Selçuklulardan, Mevlana'dan miras." Konya'da muhafazakar bir gelişimcilik yaşandığını söyleyen Akyürek, "Bu muhafazakâr dediğimiz işadamları kız çocuklarının bile Amerika'da eğitim almasını sağlıyor. Okul kampanyası başlattık. 1.5 ayda 56 okula ulaştık. Muhafazakar, dindar işadamları hepsi bunların. Hedef yüzde 90 olan okuryazarlık oranını yüzde 100 yapmak. Konyalı pragmatiktir. Kadın daha verimli olacaksa kadın çalıştırır."
Pervin Kaplan - Cenk Ertekin
|
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|