|
|
|
|
|
|
Bu yarışmada asıl üçümüz üçümüz yarışacağız
atv'nin yeni yarışması 'Star Avı'nın ilk elemeleri tamamlandı. Jüri üyeliğini Ercan Saatçi, Erol Köse ve Deniz Seki'nin yaptığı yarışmada jürinin en büyük şikayeti; adayların ajitasyon yapması... Yarışmanın en büyük özelliği ise; her jüri üyesinin üçer aday yetiştirerek, bir anlamda birbirleriyle yarışacak olması.
Türkiye'nin yeni yıldızını bulmak için yola çıkan Star Avı'nın ilk tur elemeleri sona erdi. Jüri üyeliğini Ercan Saatçi, Erol Köse ve Deniz Seki'nin yaptığı 'Star Avı'nın Adana ve İzmir'den sonra son durağı olan İstanbul'daki elemeler de tamamlandı. Yüzlerce kişinin katıldığı seçmelerde jürinin en büyük sıkıntısı, seçmelere gelenlerin yeteneklerini göstermek yerine hayat hikayelerini anlatarak ajitasyon (acındırma) yapmaları oldu. Ama her şeye rağmen jüri inancını yitirmiyor: "Öyle ya da böyle, bu yarışma starını çıkaracak!" Yarışma ekrana gelmeye başlamadan önce en çok tartışılan konulardan biri de DMC'nin yöneticiliğini yapan Ercan Saatçi'nin atv'de yayınlanacak Star Avı'nın jüri üyesi olmasıydı. Saatçi, herkesin merakını giderdi: "DMC'deki görevimden istifa ettim..."
* Adana ve İzmir'den sonra İstanbul elemeleri de sona erdi. Nasıl geçti? Deniz Seki: Adana ve İzmir bizi hayal kırıklığına uğrattı...
Erol Köse: Katılım çok fazla olduğundan günlerdir seçmeler devam ediyor, yoğunluktan seçmeler sarkabiliyor. Seçmelere girebilmek için insanlar geceden gelip ertesi güne kadar bekliyor. Ercan Saatçi: Türk gençliğinin ne kadar sanatkâr, bestekâr olduğunu bir kez daha öğrendik! D.S.: Herkes kendini sanatçı ve star zannediyor.
AJİTASYON YAPIYORLAR * Elenenler arasında ilginç adaylar var mıydı? E.S.: Biraz önce Cumhuriyet Halk Partisi'nin bir il başkanı geldi; adaylar arasındaydı. D.S.: Gelenlerin bir kısmı, Türk halkı acı hikayelerden etkilenir diye önce hayat hikayesini anlatıyor. Bizim yarışmada böyle bir şey olmayacak... E.S.: 'Her starın bir hikayesi olmalı' fikrinden yola çıkıyorlar. Halbuki hikayesi olmayan dünyaca ünlü pek çok star var. E.K.: Geçmişteki yarışmalarda hikayelerin prim yaptığını gören, hikayelere saldırıyor.
* Herhalde bu defa zamanlama hatası yapıyorlar. Önceki yarışmalarda finallerde hayat hikayeleri anlatılırdı... E.K.: "Şarkını söyle" dedim birine. "Durun ilk önce bir şey anlatacağım" dedi. Hikayeden bahsetmeye başladı. Ama belli; ajitasyon...
* Deniz Hanım, siz ve Ercan Bey bir başka yarışmanın da jürisindeyiniz. 'Star Avı'nın farkı ne? D.S.: Farkı Erol Köse'nin olması... (Gülüyor) E.S.: Erol'un demesiyle kendisinin olması. "Önceden ben yoktum, şimdi ben varım" diyor. (Gülüyor) E.K.: Şaka bir tarafa, yarışmanın konsepti ve formatı çok farklı... E.S.: Televizyoncu olarak baktığımızda bambaşka bir format söz konusu. Şu anda İngiltere'de fırtınalar koparan X-Factor. Aslında burada jüri yarışıyor. Yani üçümüz yarışacağız. D.S.: Ama yarışmanın o safhasına gelemedik. E.S.: Daha kafa göz kırmaya giremedik. (Gülüyor) E.K.: Bu elemeler bittikten sonra herkes üçer adayını yetiştirecek. Yarışmanın o kısmından sonra iş bize düşecek.
* Jüri kendi starını yaratacak diyebilir miyiz? E.S.: Biz sıfırdan star yaratmıyoruz. İçinde yeteneği olanı bulup çıkaracağız. Biz tecrübemizle onlara yol göstereceğiz. D.S.: Beni daha çok müziğe aşık olması ve yeteneği ilgilendiriyor. Sanatçı olduğum için Erol Köse'den farklı bakıyorum. Ama şu ana kadar ortak kararımız, gelenlerin büyük kısmı yeteneği olmasa da kendini göstermek için geldiği! E.K.: Bunu bir umut olarak, piyango olarak görüyorlar. Müzikle uzaktan yakında alakası olmayan insanlar da geliyor. Günler geçtikçe 'star yaratacağız' sözünün ne kadar zor bir iddia olduğunu anlıyorum. Bir terziyiz ama kumaş gelecek ki dikelim. Ben patiskadan star yaratamam. Gelen ipek olmasa da ipeğe yakın bir parıltısı olması lazım.
'SEL GİBİ GELİYORLAR' * Star Avı'nın bir diğer farkı da yaş sınırının olmaması... D.S.: Yarışmacıları üç katogoriye ayırıyoruz. '16-24 yaş arası', 'gruplar', '25 yaş ve üzeri' olmak üzere. Biz hangi katogoriden sorumlu olduğumuzu daha sonra öğreneceğiz. E.K.: 80 yaşındaki biri de buraya katılabiliyor. Geliyorlar da.
* Yarışmada hangi katogoriden sorumlu olduğunuzu bilmiyorsunuz. Peki çok beğendiğiniz bir yarışmacı bir başka jürinin katogorisinde kalırsa ne olacak? D.S.: Şu ana kadar olmadı. Benim en canımı sıkan ve üzen o. Ama diğer jüri üyesinde kalırsa yapılacak bir şey yok.
* Önceki yarışmalarda jüri kendi arasında anlaşmazlığa düşebiliyordu. Bu zamana dek başınıza geldi mi? E.S.: Pek olmadı aslında. Şu anda olamaz. Çünkü bir havuzda bütün iyi olabilecekleri toplayacağız. Herhalde sonrasında olacaktır... (Gülüyor)
* Dikkatinizi çeken ya da aklınızda kalanlar oldu mu? E.K.: Sel gibi geliyorlar şimdilik zor! D.S.: Bazı yarışmacılar yüzünden moralim çöktü. Sanat bu kadar mı basite indirgenir? Müzikten anlamayanlar geldi. Bana "Emin misin?" diye soruyorlar! E.K.: Asla star olamayacak biri bize "Yanılıyorsunuz ben starım" diyor. Öyle ya da böyle bu yarışma starını çıkaracak!
MUSTAFA KIZIL MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|