| |
|
|
Medya ve talepler
Başbakan yine medyanın kendilerinden bazı talepleri olduğunu ima eden bir konuşma yaptı. Daha önce de, benzer açıklamalar yapmış, ben de kendisine "Bu talepleri açıklamak zorundasınız" demiştim. Açıklamadı. "Çamur at izi kalsın" yaklaşımı çok doğru değil, çünkü çamur toptan atılınca, hak etmeyenlerin de üzerinde iz kalıyor. Bir kez daha yineliyorum: "Başkalarının işine karışmam ama en azından bizim bir talebimiz var ise açıklansın." Bu arada hafta sonunda News Anatolian gazetesinde bir haber yayımlandı. TRT'nin elindeki vericiler ve bunların üzerinde bulunduğu araziler özelleştirilecek. News Anatolian'ın haberine göre özellikle İstanbul Çamlıca'daki TRT tesisleri "ağız sulandırıyormuş" ve gazete "Medya devleri burayı istiyor. Çünkü bu çok değerli araziye konut inşaatı yapacaklar" diyor. Hemen kendi adımıza bir açıklama yapayım. Sabah ve ATV'nin veya ortaklarının böyle bir talebi yok. Tam aksine, TRT'nin vericilerinin biz ya da bizim gibi medya devlerine satılmasını ülkedeki yayıncılık açısından "yanlış" buluyorum. Arazilerini değerlendirmek bir yana, vericilerin, biz veya bir başkası, medya büyüklerinin eline geçmesi ciddi bir "tekel" oluşmasına neden olacaktır. Büyük grupların birbirleri veya küçük yayıncılar üzerinde "tahakkümü" sonucunu doğuracaktır. Doğru olan buraların ya bir vakıf veya dernek ya da çok ortaklı, tercihen halka açık şirketlerce alınıp yönetilmesidir. Ya da en küçüğünden en büyüğüne tüm yayıncıların ortak olacağı bir yapıya da verilebilir. Ama burayı bir medya devine vermek, yapılabilecek en büyük yanlıştır.
|