  |
|
Merkez Bankası başkanlık düğümü çözülmelidir
Piyasaları tedirgin eden gelişmeler.
Merkez Bankası Başkanlığı için Adnan Büyükdeniz, yardımcılıkları için de Birol Aydemir ve Mehmet Şimşek' ait kararname Cumhurbaşkanınca tasvip görülmeyerek iade edildi. Merkez bankası halen Başkan Yardımcısı Erdem Başçı tarafından vekaleten yürütülüyor. Ancak bu kadar önemli bir görev ne kadar vekaleten yürütülebilir. Kaldı ki, vekalet görevi üstlenen Erdem Başçı, asaleten de atanacağını varsayarak işe asil başkan edası ile başlamıştı. Sonradan öğrendi ki, asalet görevi için kendisi değil, Adnan Büyükdeniz'in kararnamesi Cumhurbaşkanlığına gitmiş. İster istemez hevesi kırıldı. Bundan böyle de asil gibi davranmayacağı kesin. Geçen hafta boyunca uluslar arası piyasaları yönlendiren kuruluşların raporlarında Merkez Bankası Başkanlığı için negatif yorumlar yer almaya başladı. Başkanlık için köşke giden kararnamenin geri gelmesi ile birlikte, bu yorumların dozu biraz daha artacaktır. Yurt içi mali piyasalarda da bu yankı bulacak. Geçici de olsa bunun ekonomiye negatif yansımaları olacaktır. Erdoğan Hükümetinin önünde bu aşamadan sonra iki yol vardır. Birincisi, Merkez bankası gibi önemli bir koltuğun boş kalmaması için, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile mutabakata varacağı bir isim için Bakanlar Kurulun kararı hazırlayıp Çankaya'ya göndermek. İkincisi, madem Merkez Bankası Başkanının seçme yetkisi Bakanlar Kuruluna aittir. Biz de arzu ettiğimiz kişinin kararnamesini köşke göndeririz. Eğer bu da Cumhurbaşkanınca onay görmez ise, Başkan Yardımcısı Erdem Başçı ile bu işi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in görev süresinin dolacağı Nisan 2007 tarihine kadar vekaleten götürürüz şeklinde olabilir. Merkez Bankası Başkanlığı başka görevlere benzemez. İstikrar programı yürüten bir ülke olarak o koltuğu boş tutmak intihardır. Halen kırılgan olan ekonomimizde beklenmeyen ani bir gelişme olursa, para politikasına yapılacak müdahaleyi vekil başkan ile götürmek mümkün değildir. Böyle bir durum krize davetiye çıkarır. Bugüne kadar istikrar politikasını başarı ile yürüten bir Hükümet, en büyük darbeyi kendisi alır. Üstelik seçim atmosferine girmiş bir dönemde bunun siyasi faturası ağır olacaktır. Başbakan Erdoğan'ın sükunetle bu işi çözmesi gerekir. Öfke ile kalkan zararla oturur. Bir an önce, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in de üzerinde mutabakat sağlayacağı, tercihen Merkez Bankası kökenli, para politikasının işleyişini iyi bilen birinin Başkanlık için önerilmesinde büyük yarar vardır.
|