|
|
|
|
|
|
Saf müziğin peşinden gitmek istiyorum
Ayşegül son albümü Farfara ile world müzik listelerinde yerini aldı. Bu Tarkan'ın MTV listesine girmesi gibi bir durum. Albümde Bursalı mısın Kadifeli Gelin gibi bildik türküler var.
Son albümü Farfara ile world müziğin saygın dergilerinden Froots'un listesine giren Ayşegül Yordam, albümünü canlı olarak kaydetmiş. "Efekt seslerinin olmadığı, katışıksız müziğin göstergesi" bu albümden yola çıkarak Ayşegül'le konuşmaya başladık.
-World müzik dergisi Froots'un mart sayısında son albümünüz Farfara listeye girdi. Bu sizin için ne anlam ifade ediyor? - Bu bir projeydi, albümü yapıp bütün dünyaya göndermeyi baştan beri düşünmüştüm, onun için Selim Sesler gibi canlı performansta çok başarılı olan insanları tercih ettim. Alman bir DJ radyoda Farfara'dan şarkılar çalmış tabii oradan da beni duymuşlar. Songlines (İngiltere merkezli world müzik dergisi) ilgilendi hakkımda yazı çıktı. Ama hepsinden önemlisi ne yaptığınızı bilmeniz. Bu albümdeki şarkılar çok temiz değil. Canlı, stüdyoda anında kaydedildi. Türkülerin temizlenip efekt verilmesiyle uğraşmadım. Ben daha katışıksız bir müziğin peşindeyim. Bunun arkasından gitmek istiyorum. Froots ve Songlines'in ilgilenme sebebi de bu bence. Yaşayan ve saf bir müzik bu.
KADIN VOKALLER -Sabahat Akkiraz da benzer bir şekilde, "daha saf bir müziğin peşinde olduğunu" söylüyor. - Doğru bir kelime mi bilmiyorum ama işlenmemiş kavramını kullanmak istiyorum. Ben cazı çok seviyorum hatta caz albümü de yaptım. Daha çok dünya müziği dinlemeye başladığımı farkettim, müzik dinledikçe saflaşıyorum. Bu ham müziğin farkına vardığınızda stüdyo temiz çalma gayretinin anlamsız geliyor.
- Dünya müziği dinliyorum dediniz kimler ilginizi çekiyor? - Rahmetli Ali Farka Toure, İran kadın vokalleri ilgimi çekiyor. Mesela Sussan Deyhim. Sima BinA benim idolüm. Daha popüler derseniz Souad Massi'nin ismini söyleyebilirim. Natascha Atlas çok iyi işler yapıyor, Azeri müziğinden etkileniyorum.
- Bahsettiğiniz bütün isimlerde vokal öne çıkıyor. Mesela Ömer Faruk Tekbilek'in albümünde bir kaç saniye geri planda bir kadın vokali duyuyorsunuz ve kim olduğunu araştırmaya başlıyorsunuz. - O isim Mamak Khadem. Arkadaşım. Senede bir iki defa Türkiye'ye gelir, evde güzel müzikler dinleyip şarkılar söyleriz. İran müziği çok özeldir. Bu özelliği İran hükümeti de biliyor olsa gerek , orada üç kadın şarkı söyler ama tek kadın sesi şehevi geldiği için yasaktır. Dünyada kadın vokallere ve farklı ritm örneklerine ilgi artıyor.
YAĞMURUN SESİNE BAK -Grup Yorum'dan Metin Kahraman, Gülbahar gibi isimler çıktı, onların arasında sizin farkınız çok daha deneysel işlere yönelmeniz mi? - Güzelleme'nin ilkini doğru zamanda yaptığıma inanıyorum, halk müziği o zaman çok da popüler değildi. İnsanların kulağına gitti, üç tane Güzelleme'yi yaptıktan sonda başka şeyler yapmak istediğimi farkettim. Oğuz Büyükberber'in de desteğiyle bir caz albümü yaptık. Orada da jazzy olmak gibi derdim yoktu. Bu albümü yapmadan once Sarah Jane Morris dinledim. Kadın Nick Cave şarkıları söylüyor . Beyaz ama zenci gırtlağı var, ben içimde bulunduğum sistemden çıkmak için bir yol arıyordum oradaki vokal bana o yolu gösterdi. Bundan önceki Yağmur albümünde enstürman geri plana gitti, vokal öne çıktı. O albümle halk müziği sanatçılığından alternatif müzikçiye çıktı adım.
- Yağmur'dan bahsettiniz. O şarkıyı Mine Koşan , Ünlü, Erkin Koray ve Erci-E yorumladı, sizin yorumunuz diğerlerine göre çok daha sakin. - Evet yapmak istediğim de buydu. Vedat Yıldırımbora'nın sözlerini yazdığı bu şarkıyı kullanmaktaki asıl maksadım yeni bir döneme girerken arkama sağlam bir şarkıyı almaktı. Farfara benim için yeni bir dönemin ifadesi.
- Farfara şimdiye kadar geldiğiniz bir noktanın işareti öyleyse. - Aslında daha çok dinlediğim, kulağımda kalmış türkülerin biraraya getirilmesi. Bizim evde bu türküler söylenirdi? Mesela Yüksek Minarelerde Kandiller Yanar'ı annem devamlı söylerdi. Köken olarak Trakyalı'yız. Küçükken de TRT'deki türkü programlarını izlerdim. Radyoda mesela Muzaffer Akgün kulağımda kalmış.
Nuh Köklü
|
|
|
|
|
|
|
|
|