Tanrı'nın adaleti

Maçın başından sonuna kadar gerilim vardı. Tribünler eline ne geçerse sahaya fırlatıyor, goller üst üste geliyor, maçın dengesi sürekli yer değiştiriyordu. Teknik adamlar beklenen kadrolarıyla sahadaydı. İki takım oyuncuları da maç karakterlerinden vazgeçmeden dibine kadar mücadele edip, sonucu kabul etmeden oynadılar. Derbiyi iliklerinde hissettiler, bize de hissettirdiler.
Zemini kontrol için çıktığı dakikadan maçın başlamasına kadar utanç verici bir tezahürat altında ayakta duran Tuncay Şanlı'nın ilk golü bulması Tanrı'nın adaletiydi. Derbi maçlarında, seyircilerin rakiplerine öfke kusmaları bir yere kadar doğal karşılanabilir ama efendiliği düstur edinmiş bir futbolcuya böylesine bir tempolu ve çirkef dolu ağızlar olmaz. Benim garipsediğim sahaya pet şişe atanlara "yapmayın" diyen G.Saraylı oyuncuların bu tezahüratlara tepki vermemeleri.
F.Bahçe'nin kontrollü taktik anlayışında ne kadar doğru varsa defansındaki yaptığı hataların bolluğu da dikkat çekiciydi. Yedikleri her golün başlangıcında olmayacak hatalar yer aldı. Zincirleme gelişen bu yanlışlarda hep son adam Servet oldu.

MEHMET YOZGATLI DEĞİŞTİRDİ
G.Saray'ın hucümda çoğalan ve ayağa paslarla rakibi tespit eden anlayışı karşısında F.Bahçen'nin orta sahadan çabuk çıkması gerekiyordu. Fenerbahçe kendine yeten skoru bulduğunda hep geriye yaslandı. G.Saray gol arzusunu fazla beklemeden yaşadı. Hemen atıp, nefes almaya vakit kalmadan avantajını yitirmek, F.Bahçe'ye oyunu kendi istediği yöne çevirme imkanı vermedi.
Deniz'in sağbek, Serkan'ın orta sahada başlaması ilk önce garip karşılansa da maçın gidişi içinde bir Daum doğrusu olarak kimlik buldu. Deniz Barış mükemmel oynadı. Serkan mücadele olarak vardı. 61'de Mehmet Yozgatlı'nın oyuna girmesiyle F.Bahçe rakip defans arasına sızmaya ve etkili pozisyonlar bulmaya başladı. Alex'in kaçırdığı gol maçın kaderini de etkiledi. Usta Brezilyalı'yla F.Bahçe maça 10 kişi başlıyor ve bitiriyor. Dün de duran toplar dışında Alex'in takıma yaptığı katkıyı sorgulayabiliriz ama rakiplerin cezaalanı çevresindeki hareketlerine gösterdiği aşırı özen, Alex'in avantajları olarak F.Bahçe hanesine yazılıyor. Bu maç iki takımın da istediği sonuçla bitti. G.Saray galibiyet hasretini dindirdi, F.Bahçe yarı finale gitti.