|
|
|
|
Türban değil liyakat
Erdoğan, Merkez Bankası Başkanlığı atamasıyla ilgili tartışmalara katıldı: Eşi türbanlıymış değilmiş önemli değil.
Başbakan Erdoğan, hükümetin Merkez Bankası Başkanlığı'na 'asaleten atanması' için önerdiği Erdem Başçı'nın türbanlı eşiyle ilgili haberlere şu cevabı verdi: İnsanların eşlerinin başı açıkmış, örtükmüş. Buna göre atama olur mu? AK Parti iktidarına soruyorlar. Bunu sormaya hakkınız yok. Bal gibi de getiririz. Eşinin başı açık olanın da örtülü olanın da benim gönlümde yeri özeldir. Yeter ki, liyakati, ehliyeti olsun.
Sormaya hakkınız yok Bal gibi de getireceğiz
Erdoğan, "İnsanların eşlerinin başı açıkmış, örtükmüş! Buna göre bir insan bir yere atanır mı? AK Parti iktidarına soruyorlar. Bunu sormaya hakkınız yok! Velev ki öyle olsun! Olabilir. Bal gibi getiririz" dedi.
Başbakan Tayyip Erdoğan, Merkez Bankası Başkanlığı'na yapılan atamayla ilgili yazılanları "ayıp" olarak niteledi ve "İnsanların eşlerinin başı açıkmış, başı örtükmüş... Buna göre bir insan bir yere atanır mı?'' dedi. AK Parti'nin Fatih İlçe Kongresi'nde konuşan Başbakan Erdoğan, Merkez Bankası Başkanvekili Erdem Başçı'nın eşinin türbanlı olması nedeniyle başkanlığa atanması konusunda yapılan yorumlara sert tepki gösterdi. "Ayıp! İnsanların eşlerinin başı açıkmış, başı örtükmüş... Buna göre bir insan bir yere atanır mı? Böyle saçmalık mı olur?" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
VELEV Kİ ÖYLE OLSUN, OLABİLİR "Yani biz ehliyet, liyakat sahibi bir insanı eşinin başı örtülü diye onu biz layık olduğu yere getirmeyecek miyiz? Eşinin başı açık olanın da benim gönlümde yeri özeldir, başı örtülü olanın da yeri özeldir. Yeter ki, liyakatı, ehliyeti olsun. Yeter ki, onlarla koordineli bir şekilde çalışabilelim. Kalkıp neler söylüyorlar, neler yazıyorlar. 'Yok okul arkadaşı'... Okul arkadaşı olursa, birini getiremeyecek miyim? 'Belediyede onun kadrosundaymış'. Belediyede benim kadromda olsa getiremeyecek miyim? Böyle saçmalık mı olur? Şimdiye kadar hangi iktidara bu soruları sordular. AK Parti iktidarına gelmiş bu soruları soruyorlar. Bu sorulara hakkınız yok. Bal gibi de getiririz. Biz kalkıp da çarşıdan, pazardan, sokakta iş bulamayanı getirip yerleştirmiyoruz. Alanında yetki sahibi olan, ehliyet sahibi olan, liyakat sahibi olanları getirip, bu işlerin başına koyuyoruz. 'Efendim bunlar geçmişte AK Parti'de görev yapmış'... Velev ki, öyle olsun. O da olabilir. Eğer şartları buna müsaitse, gerekirse o da olur. Fakat bu mantık, mantık değil.''
CHP ZİHNİYETİNDEN KALDI Erdoğan, "aynı tacizlerin geçmişte İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçildiğinde kendisine de yapıldığını ve bunun yapılmaya devam edildiğini" belirterek, o dönemde de "Pendik'te başı açık bayanı bıçakladılar, başı açık bir bayanı trenden attılar, otobüslerde kadın-erkek ayrımı yaptılar'' dendiğini hatırlattı. Erdoğan, şöyle devam etti: "Yalanın daniskası. 4.5 yıl İstanbul'a hizmet verdim, hepiniz biliyorsunuz. Çöp dağları CHP zihniyetinden kaldı. Unutmayın, İstanbul bir susuzluk şehriydi, unutmayın sular akmıyordu. Niye? CHP zihniyeti... CHP'nin zihniyetinde başarısızlık var. Hava kirliliğinden gezilemiyordu. Bir gazete maske dağıtıyordu. Biz belediye başkanı olduktan sonra ne maske kaldı, ne çöpler, ne susuzluk. Tayyip Erdoğan başkanlığındaki kadroda başarılı olan arkadaşları niye daha sonra değerlendirmeyeyim? Yine yanılacaklar. Bunların çok bildikleri marka isimler var. Onları da gördük. O marka isimler döneminde bu ülkenin nasıl sömürüldüğünü gördük. Bunlara imkan verirsen iyisin, ama vermezsen, hortumları kesersen çok kötüsün. Artık hortumların tesis edildiği bir hükümet işbaşında değil.''
İÜ TIP FAKÜLTESİ'NDE PROTESTO Başbakan Erdoğan dün İstanbul Üniversitesi (İÜ) Tıp Fakültesi yerleşkesindeki Onkoloji Enstitüsü'nün de açılışını yaptı. Tören öncesinde kütüphanenin penceresinde bulunan bir grup öğrenci slogan atarak Erdoğan'ın üniversiteye gelişini protesto etti. Polis, biri kız üç öğrenciyi gözaltına aldı. Törende konuşan Erdoğan, şöyle dedi: "Tıp biliminin ve sağlık hizmetlerinin sadece bir ekonomik sektör olarak değerlendirilmesini tehlikeli buluyorum. Her kim bedeli insan hayatı olan sağlık hizmetlerini sırf ticari bir faaliyet olarak düşünüyor, hastaya müşteri gözüyle bakıyorsa onunla yollarımız, açık söylüyorum, orada ayrılır."
Serdar CANİPEK / MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|