|
|
|
|
|
|
Babaannem cadalozdu. Sanırım ben onu taklit ediyorum
* Annemi ve kardeşimi görmeden yapamam. Ben pek insan arasına karışan biri değilimdir. Çalışmadığım gün, annemle kardeşimin yanına Nişantaşı'na atarım kendimi. Bütün gün annemi öperim, sıkarım. Annemle aramızda 15 yaş fark var. Ben 63 yaşımdayım, o 78. Annemi tanısan sen de çok seversin. Çok matraktır. Mesela televizyonla konuşur. Hani deterjan reklamları vardır "Ayy ben bu mutfağı nasıl temizleyeceğim, bu banyoyu nasıl da kirletmişim böyle" diye. Annem bir yandan yününü örer, bir yandan cevap verir "Pis kadın, onu kirletirken düşünecektin. Yapacağını yap, ev kirden geçilmesin sonra da mıy mıy konuş... Eline bezi alacaksın, güzelce ovacaksın..."
* Ben galiba babaanneme benziyorum. Benim babaannem çok cadaloz bir kadındı. Vejeteryan ve hayvanseverdi. Kurban bayramında mahalleli korka korka kurban keserdi. Sokakta tükürenin akşama evini basar, ailesine şikayet ederdi. Elinde bastonu ile gezer, sevmediği hoşlanmadığı her şeye karışırdı. Maddi durumları iyiymiş ama fakir bir çocuğa gönül vermiş kaçmış. Oğlanın annesi akşama "Kızım, annen merak eder evine gitmiyor musun?" diye sormuş. O da "Ben oğlunuza kaçtım efendim" demiş. Şimdilerde düşündüğümde, canlandırdığım kadın karakterlerininin çoğunda biraz babaannemi buluyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|