Daum haklıymış!

Dün gece Ankara'da futbol kalitesi vasatı aşmayan, uzun süre heyecan veren ve pozisyona dönüşen görüntülerin sadece karşılıklı duran toplardan oluştuğu bir karşılaşma izledik.
Fenerbahçe maça hızlı ve atak başladı. Erken de bir skor avantajı yakaladı ancak bir türlü kontrolü eline alamadı, organize atak geliştiremedi. Ankaragücü kollektif bütünlük sağlayamıyor, top kaybediyor ancak agresif ve yürekli bir mücadele sergiliyordu. Bu da Fenerbahçe'yi bozdu. Alex'in alışılmış temposuz futbolu, Tuncay ve Appiah'ın kötü günlerinde oluşları, Mehmet Yozgatlı'nın kapasitesinin sınırlı kalması, Nobre'nin pasifliği handikap teşkil ediyordu. Aurelio'nun üstün gayreti, defans bloğunun verdikleri olumlu katkı ve de Ümit Özat'ın dengeli ve akıllı sol kanat bindirmeleri Fenerbahçe'nin artılarıydı.
Tabii ki en önemli artı Alex'in duran toplarıydı. Ankaragücü'nün 18 içinde yerleşim ve adam paylaşma yanlışları duran topları daha tehlikeli hale getirdi. İlk gol böyle geldi. Önder ve Tuncay da Alex'in toplarında net golleri kaçırdılar.
Bir de madalyonun öbür yüzü vardı. Ankaragücü de Baliç'le duran topları silah olarak benimsemişti. Onlar da bu sayede devre biterken beraberliği yakaladılar.
İkinci devrede Fenerbahçe'nin işi zorlaşmıştı. Skordaki dengenin de verdiği moralle Ankaragücü puan için oyuna asılıyordu. Daum tam Tuncay'ı çıkartacakken gecenin suskun ismi duran toptan çok güzel bir kafa golüne imza attı. O andan itibaren Serkan'ın oyuna girmesiyle takım rahatladı, ardından Semih oyuna girince işler iyice düzeldi ve farka gidildi.
Semih'in iki stoperle boğuşarak iki hamleyle Appiah'a attırdığı gol ve son dakikadaki Alex'in mükemmel şutu kötü maçın güzel görüntüleriydi. Aurelio müthiş performansıyla takımın temel direğiydi.
Daum'u anlamak mümkün değil. Semih gibi önemli bir forvetini bu bölgede sıkıntısı varken hiçbir teknik adam bu kadar devre dışı bırakmaz. Ayrıca Mehmet Yozgatlı hiçbir zaman Serkan'a tercih edilecek bir oyuncu değil. Ama koşmayan Alex'i her maç 90 dakika oynatan Daum'a da hak verdim. Dün gece baktım, iki gol ve üç kaçan net fırsat da Alex'in duran toplarından geldi.
Hakem Cem Deda yardımcısının hatalı bayrağıyla Hakan Kutlu'nun pozisyonuna 'elle oynama' düdüğü çalıp o pozisyon da gol olunca zorlanmaya başladı. Zaman zaman hatalar yaptı. Ama doğru kararları da vardı.