Taşlar yerinde olunca
F.Bahçe skoru 3-0'a getirdiğinde, Konya'nın daha şutu yoktu. Daum'un G.Saray kadrosu, mücadeleyi elden bırakmadan, savunma disiplini ile rakibini kaleye yaklaştırmıyor, ama rakip kalede de önemli çoğalma sorunları yaşıyorlardı. Anelka hafta içinde yeteneklerini MR çektirirken koyduğu masada unutmuş, rakip ceza alanına "yasak bölge" gibi davranıyordu. Alex de orta sahaya yaklaşınca, dörtlü Konya defansını endişe sardı. "Biz burada ne arıyoruz" diye birbirlerine bakıyor, rakibin kısa paslarla topu dolaştırmasını izliyorlardı. Tribünlerden ıslıklar gelmeye, cesaretten arınmış, topu seyretmeye başlayan F.Bahçe onbirine mırıldanmalar çıkmaya başlamıştı. Bu sırada Luciano'nun direkte patlayan şutu ile takıma moral geldi. 37'de Anelka skoru değiştirdi. Düşünme sırası Konyaspor'a geçti. F.Bahçe'yi ayakta tutan enerjiyi Aurelio ve Appiah ikilisi üretiyor, Deniz mükemmele yakın bir sezgi gücü ile defansın arkasına koşu yapan rakip oyuncuları takip ediyordu. İkinci yarıya Nobre ile başlayarak, Daum zincirleri kırdı. F.Bahçe özellikle Ümit ile soldan akıyor, dar alanda oynanmaya başlayan oyun ikinci topları F.Bahçe'ye getiriyordu. Appiah'ın çizgiden ortaya yaklaşması, Önder'in ileri çıkması ile Konya takımı ceza alanına yaslanmak zorunda kaldı. Saracoğlu uzun zaman sonra takımını ilk kez bu kadar baskılı ve etkili seyrediyordu. Ümit Özat uzun zaman sonra hak ettiği tezahüratları, isabetli ortaları ve seri bindirmeleri ile alıp, aklına yazdıktan sonra, sağ bek Önder de üçüncü golün sahibi oluyordu. Saracoğlu'na gelenleri haftalar sonra keyiflendirmenin iki sırrı vardı. Birincisi mücadele... Oyuncularınız koşmaları gerektiğini anladılar. Alex de bunların arasındaydı. İkincisi Tuncay, Ümit ve Appiah'ın yaratıcılıklarıydı. Barcelona maçlarında gördüğümüz kısa çabuk paslara, hareketli ulaştılar. Böylece defansı yarmayı başardılar. Üç farktan sonra Daum'un Kemal ve Selçuk'u sahaya sürmesi, kulübedeki oyuncularına şans vermesi de önemli. Alman hoca daha mücadeleci takım, daha hareketli oyun şablonu ve alternatifli kadroyu dün uyguladı. Sahi bunların böyle olmasını kim söylemiş, Daum gerçeği nasıl dün bulmuştu? Anelka, Alex ve Nobre'nin bir arada oynamasının sıkıntısını nasıl bir anda fark etmişti? Bence fark etmedi. Anelka sakattı, onun için çıkardı. Sizce?..
|