Türkiye, bu yıl OECD Mali Eylem Görev Grubu'nun (FATF) kara para aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadele denetimine tabi tutuluyor. Edinilen bilgiye göre, daha önce 1994 ve 1998 yıllarında FATF'ın ülke incelemesine giren Türkiye, 3. tur ülke denetimleri kapsamında yeniden büyüteç altına alınıyor.
11 Eylül saldırılarının ardından kara para aklamanın yanı sıra terörizmin finansmanıyla mücadeleyi de kapsama alan OECD Mali Eylem Görev Grubu, bu turdaki ülke denetimleri sırasında, ülkelerin her 2 konuda yeterli yasal düzenlemeye sahip bulunup
bulunmadığına, uygulamada zafiyet gösterip göstermediğine ve uluslararası işbirliğineaçık olup olmadığına bakacak.
Türkiye de, bu turda, kara para aklama ve terörizmin finansmanıylamücadeledeki hukuki durumu, finansal tedbirleri ve uluslararası işbirliği bakımından kapsamlı bir incelemeye tabi tutulacak.
251 SORU GELDİ
FATF, 3. tur ülke denetimine alınmasının ardından, kara para aklama ve terörizmin finansmanı konusunda OECD kriterlerine göre hazırlanan 251 soruyu, yanıtlanması istemiyle Maliye Bakanlığı Mali Suçları Araştırma Kurulu'na (MASAK) gönderdi.
MASAK da, bu soruları, Adalet ve İçişleri Bakanlıkları ile EmniyetGenel Müdürlüğü, BDDK, SPK, Merkez Bankası ve Hazine Müsteşarlığı'nın da aralarında olduğu ilgili kamu kuruluşlarına iletti. Kamu kuruluşlarından gelen yanıtlar da, yine MASAK koordinatörlüğünde oluşturulan hukuk ve finans gruplarınca ele alınmaya başlandı.
Bu çalışmanın tamamlanmasının ardından MASAK yönetimi, 251 soruya verilen yanıtları son bir kez daha gözden geçirecek ve kara para aklama ve terörizmin finansmanı konusunda OECD'ye verilecek Türkiye Fotoğrafı'na son şeklini verecek.
NELERE YANIT ARANIYOR?
OECD Mali Eylem Görev Grubu'nun Türkiye ve incelemeye alınan diğerülkelerde yanıt aradığı bazı sorular şöyle:
-Karapara ile mücadeleye yönelik düzenlemeler, uluslararası sözleşmelere ve OECD normlarına uygun mu?
-Ülke yasalarında terörizmin finansmanı ayrı bir suç sayılıyor mu?
-Karapara aklama suçu, doğrudan ya da dolaylı suç gelirini temsil eden bütün varlıkları kapsıyor mu?
-Kara para aklama suçunun soruşturulmasına ilişkin süreç nasıl işliyor?
-Yasalar, aklanan mal varlığının, suç gelirinin, kara para aklama ve terörizmin finansmanından elde edilen gelirlerin, öncül suçların işlenmesinde kullanılan araçların veya mal varlığına tekabül eden değerlerin müsadere edilmesi için her türlü tedbiri almış mı?
-Mali kuruluşlar, ''müşterini tanı'' ilkesi çerçevesinde, müşterilerinin sürekli ya da geçici, gerçek ya da tüzel kişi olup olmadığına bakmaksızın kimliğini tespit ediyor mu?
-Mali kuruluşların isimsiz ya da hayali isimlere ait hesaplar tutmasının önüne geçilmiş mi?
-Ülkelerin mali kuruluşlarının uyguladığı ''gizlilik'' ilkesi, bu tür suçların takibini engelliyor mu?
-Yasalar, şüpheli işlem bildiriminde bulunanları koruyor mu?
-Mali kuruluşlar, potansiyel müşteri, müşteri veya lehdarın siyasinüfuz sahibi kişiler olup olmadığını tespit için uygun risk yönetimi sistemleri geliştirmiş mi?
-Mali kuruluşlar, yeni ve gelişen teknolojilerin kimlik bilgilerini gizlemeye imkan veren kara para aklama tehlikesine karşı özel dikkat gösterip, teknolojilerin kara para aklama ve terörün finansmanı amacıyla kullanılmasını önlemek için gerekli tedbirleri almış mı?
-Finansal kuruluşlar, rutin olmayan ve kara para almaya ya da terörizmin finansmanı ile bağlantı riski taşıyan elektronik transferleri toplu olarak yapıyor mu?
-Mali istihbarat birimleri, faaliyetlerinde yeterli düzeyde özerk mi?
-Ülkeler, nakit ve nakit yerine geçen değerlerin sınır ötesi hareketlerini tespit ve izlemek için gerekli tedbirleri almış mı?
OECD YERİNDE İNCELEME YAPACAK
Bu arada MASAK, Türkiye'nin bu konudaki bütün uygulamalarına yer veren 251 soruya verilecek yanıtları, Haziran ayı içinde OECD'ye gönderecek. Burada yapılacak değerlendirmenin ardından bu defa Eylül'ün ilk yarısında bir OECD heyeti, Türkiye'nin kara para ve terörizmin finansmanıyla mücadele çalışmalarını yerinde incelemek üzere ülkemize gelecek.
OECD uzmanları, incelemelerinden sonra Türkiye raporunu hazırlayacak. Bu raporda, Türkiye'ye getirilen kriterlere uyum derecesine göre, ''uyumlu'', ''büyük ölçüde uyumlu'', ''kısmen uyumlu'' ya da ''uyumsuz'' notu verilecek. Söz konusu rapor, önümüzdeki yıl FATF Genel Kurulunda üye ülkelerin bilgisine sunulacak.
Genel Kurulda, Türkiye ya da incelemeye alınan benzer bir ülkenin durumu yetersiz görülürse, ona eksikliklerini tamamlaması için bir süre verilecek. O ülkenin durumu, daha sonraki genel kurullarda yeniden tartışmaya açılacak.
YASA BEKLENİYOR
Öte yandan MASAK, 3. tur ülke denetimi öncesi, halen Meclis'te bulunan Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkındaki Kanun Tasarısı'nın biran önce yasalaşmasını bekliyor.
Terörizmin finansmanına da yer veren Tasarı, Türkiye'de kara para ile mücadelenin FATF'ın kriterlerine uygun olarak yürütülmesine imkan tanıyor.
MASAK Başkanı Genç Osman Yaraşlı, söz konusu düzenlemenin çıkarılmasının uluslararası taahhütlerimiz arasında bulunduğunu belirterek, bu sürecin ülkemizin, özellikle de finansal sistemimizin uluslararası itibarı açısından önem taşıdığını vurguladı.