|
|
Kongre ve gruplar...
Spor kulüplerinde gruplar, siyasi partilerde hizipler, liderlerin hoşuna gitmese de yapıyı canlı tutan unsurlardır. Bunların fayda ya da zararları tabii ki tartışılabilir. Tartışmasız yanları ise 'hareket ve hayatiyet' özellikleridir! Kongre sürecine giren Beşiktaş ve Galatasaray'da bu canlılık sürerken 5 Mart tarihli Fenerbahçe Kongresi hareketten uzaktı. Herkes geldi, memnuniyetle oyunu Başkan Yıldırım ve yönetimine verdi. Şüphesiz aklın yolu bir ve başarılı yönetimlere de rakip yoktu. Yani mutlak hakimiyet ve ekseriyetle Yıldırım dönemi devam ettirildi. Tabii muhalefetsiz ve grupsuz! Ancak grupların da oyları ile! Herhalde Aziz Bey'in de 4-5 yıl önce planlayarak söylediği hedef de bu olmalıydı: "Fenerbahçe'de grupların hakim olmadığı bir dönemi mutlaka kuracağım." Evet beş yıl sonra başkanın hedefi tuttu. Rakipsiz Aziz Yıldırım yeniden seçildi. Hem de bağırmak, çağırmaksızın ve girişte üye çekiştirmeksizin seçim tamamlandı. Rakipsiz kongreleri doğru bulmayanlar da, başarıya rakip olunamayacağını kavradı. Sonuç itibarıyle yıllarca zararlarından bahsedilen gruplar da gösterdikleri tavırla başarıdan yana olduklarını bu kongre ile ispatladı.
|