|
|
Tartışılan Galatasaray
Günlerdir yazılı ve görsel medyada Galatasaray'ın bugün içinde bulunduğu sıkıntılar tartışılmaktadır. Gerçekten daha önce sadece bir kulübe odaklanarak yapılan tartışmalara hiç rastlanmamıştı. Hele tartışılan kulüp G.Saray gibi Türkiye'nin en önemli üç kulübünden biri olunca önem daha da arttı. Aslında bu problemlere objektif bir gözle baktığımızda, G.Saray'ın yanında Türk sporundaki genel çarpıklık hemen fark edilmektedir. Aslında bu sorunlar sadece G.Saray'a değil, amatör kulüpler de dahil tüm Türk spor kulüplerine yönlendirilebilir. Bugün G.Saray'ın bu sıkıntılarla basının odak noktasına oturması ve tartışılması aslında 'arızalı Türk sporu' için bir şanstır. Bu problemleri sadece G.Saray'a değil tüm spor klüplerine mal edersek Türk sporunun geleceği açısından da en doğru adımı atmış oluruz.
DERSLİK BİR ÖRNEK Bugün bütün dünyadaki spor kulüplerinin en önemli sorunu finansman sıkıntısıdır. FIFA'nın da üzerine kararlılıkla gittiği bu konuda ülkemizde de ciddi adımlar atılmalıdır. G.Saray bu konuda gerçekten 'derslik bir örnektir' çünkü 5-6 sene önce müzesine Avrupa Kupaları'nı koymuş olan bir kulübün bugün bütçesinin çok üzerinde borçlanmış olması, gerçekten bir şeylerin ters gittiğinin en açık göstergesidir. Peki G.Saray bu duruma nasıl gelmiştir? Bugün bu soruya spor programlarında çeşitli cevaplar verilmektedir ancak gerçekten sorunun nedeni sadece yanlış yapılan teknik direktör tercihleri mi, yanlış transferler mi, tamamlanamayan stat projeleri mi ya da maketlere dökülen milyon dolarlar mıdır? Belki de hepsidir! Ancak unutmamamız gereken bir şey var ki son 10 senede yıllık ortalama 17 milyon dolar açık veren bir kulübün hem idari hem de sportif açıdan iyi yönetilmediği kesindir. Bu kötü yönetim G.Saray'ın UEFA ve Süper Kupa'yı aldığı seneler dahil her sene tekrarlanmıştır. Peki çözüm nedir?
ÇÖZÜM PROFESYONELLİKTE Çözüm; işin artık statükocu yöneticilerden alınıp profesyonellere verilmesidir. Örneğin, G.Saray'da hukuk işleriyle ilgilenen yönetici bu konuda ciddi tecrübeye sahip olmalıdır. Yani sıkıntılara neden olunan Frank Ribery olayında yönetenler yeteri kadar hukuki bilgiye sahip olsaydı G.Saray, milyonlarca dolar kayba uğramazdı! Stat yapımı ile ilgilenenler bu işte uzmanlaşmış olsaydı maketlere milyon dolarlar harcanmazdı. Basınla ilişkilerden sorumlu yönetici, bu camiadan gelmiş tecrübeli biri olsaydı, Galatasaray'ın sorunları Türk toplumuna doğru olarak yansıtılırdı. Belki de basında Galatasaray'ın konsolide borcu 250 ya da 50 milyon dolar değil de 170 milyon dolar olarak nakledilirdi. Sonuç olarak Galatasaray Genel Kurulu'nun yapması gereken, sadece başkana bağlı olarak oy kullanmak değil tüm yönetim kurulu üyelerini bir süzgeçten geçirerek ekibe oy vermektir.
|