kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
"Kerensky Sendromu"ndan "Ilımlı İslam Sendromu"na
Bu da "Post-modern politika" mı?
ŞAKA - İstanbul'un Nikaragua'sı

"Kerensky Sendromu"ndan "Ilımlı İslam Sendromu"na

Özel bir bozukluğu belirleyen, bir arada görülen, teşhisi kolaylaştıran bulgu ve belirtilerin tümüne birden tıp dilinde "Sendrom" denir...
Mesela uyuşturucu maddenin bırakılması halinde, kişide ruhsal bozukluklar belirir, karamsarlık artar, özlemler tırmanır. Bu tabloya "Abstinans Sendromu" denir. Kadınlarda adet öncesinde görülen ve gerginlik, duygusallık, depresyon, baş ağrısı, göğüs gerginliği, karında gaz şikayeti gibi belirtilerle ortaya çıkan tablonun adı "Premenstruel Sendrom"dur.
Bir de günümüz dünyasında tıp sözlüklerine giren bir "Metabolik Sendrom" var mesela. Bunda, her sabah işe kahvaltı yapmadan giden, trafikte bunalan, bütün gün masa başında oturan,öğleyi fast foodla geçiştirip akşam evinde yemeklere saldıran ve sonra televizyon karşısında uyuyakalan insanlar söz konusudur. Bunlarda "Metabolik Sendrom", bel çevresinin kalınlaşması, kan yağlarının artması, tansiyon yükselmesi şeklinde belirir. "Metabolik Sendrom", kalp damarlarının tıkanmasının veya şeker hastalığının işaretçisi olur sonunda.
Siyaset bilimi de tıptan "Sendrom" kavramını alıp, kendi alanına uyarlamıştır.
Örneğin 20'nci yüzyılda tüm dünyadaki merkez sağ politikacılarda görülen bir "Kerensky Sendromu" vardı
Alexander Kerensky (1881-1970) Çarlık Rusyası'nda tutulan bir sosyalist politikacıydı. Mart 1917'de Çar tahttan indirilince kurulan hükümette Savunma Bakanı olmuş, temmuzda ise Başbakanlığa getirilmişti. Ancak 1'inci Dünya Savaşı'nda Rus ordusu Almanlar karşısında Doğu Cephesi'nde yenilince, Rusya'nın barış anlaşması imzalamasından yana olan Lenin'in Bolşevikleri duruma hakim oldu. Kerensky Bolşeviklere karşı Menşevikler ve Sosyalistler'le ittifak kurmaya çalıştıysa da başaramadı. 7 Kasım 1917'de Sovyet Devrimi gerçekleşince Rusya'yı terk etti. Sonunda Amerika'da öldü.
Kerensky'nin öyküsüne dayalı olarak dünyadaki merkez-sağ politikacılarda, "İktidara sosyal demokratlar gelirse, sonunda ülke komünistlerin eline düşer" şeklinde belirlenen "Kerensky Sendromu" oluşmuştur.
Bunun gibi mesela Amerika Vietnam'da yenilince (1974), bu ülke politikacılarında "ABD denizaşırı bir ülkede savaşa girerse yenilir" şeklinde belirlenen "Vietnam Sendromu" oluşmuştur. Bu sendrom, Baba Bush'un yönetiminde Saddam'a karşı "Körfez Savaşı" kazanılınca (1991) aşılmıştır.
Bizim siyaset ve düşünce hayatımızda da bu tür sendromların varlığı her dönemde gözlenebilir.
Örneğin Batı ülkeleri ile Cumhuriyet'in kuruluşundan itibaren başlatılan işbirliği ve dayanışma politikası, 1945 sonrasında "Kaynaşma ve ittifaklar" sürecine girmiş olmasına rağmen, Batı kaynaklı her şeyi "Bölünme Sendromu" açısından değerlendiren bir siyasal refleksimiz vardır. Bu aynı zamanda "3'üncü Dünyalılık Sendromu" şeklinde de tanımlanabilir.
Son dönemde özellikle AK Parti'nin iktidar olması ertesinde de, Kerensky Sendromu'nu çok andıran bir "Ilımlı İslam Sendromu"nun varlığından söz edebiliriz. Buna göre "AK Partililer ne kadar değiştik deseler de, ılımlı İslam, radikal İslam'ın altyapısını hazırlamakta ve şeriat rejiminin yolunu açmakta"dır. Örneğin AK Parti'nin AB üyeliği için çaba harcaması Türkiye'yi Avrupa'ya entegre etmek için değil, Türk Silahlı Kuvvetleri'ni siyasetten uzaklaştırmak içindir.
Şemdinli İddianamesi tartışmalarında da konunun bu eksene taşınması, "Ilımlı İslam Sendromu"nun bir başka yansımasıdır.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İki arada kalmışlığın hüznü bazen müziğe yansır...   / 07-03-2006
 Bu duvarı badanalamalı mı badanalamamalı mı?   / 06-03-2006
 Bizi gelecek yıldan ötesi neden ilgilendirmiyor?   / 05-03-2006
 Hiçbir şey ilk defa olmaz   / 04-03-2006
 Türk siyasetinde "Bilge kişi" eksikliği var   / 03-03-2006
 Başbakanlık saunada palto ile yaşamak gibidir   / 02-03-2006
 Tavsiye ve nasihat vermek çizgisinde bir dış politika...   / 01-03-2006
 Her meşrebe uygun bir askeri darbe bulunur...   / 28-02-2006
 "Nefes nefese ömür" bir nefeste okunuyor   / 27-02-2006
 "Ah bir genç olsaydım" demeye değer bir gençlik mi?   / 26-02-2006
MEHMET BARLAS
"Kerensky Sendromu"ndan "Ilımlı İslam Sendromu"na
Özel...
EMRE AKÖZ
Hazine yatar, Türk bakar
Hatırlarsınız: Uluslararası...
SAİT GÜRSOY
MEB'in alkışlanacak girişimi
Milli Eğitim Bakanlığı...
SAVAŞ AY
Fener bugün yener tantana biter!..
Bu sezon da dahil son...
HINCAL ULUÇ
Adaletin bu mu Türkiye?..
Başlık arabesk mi kaçtı...
Söz futbolcularda
Söz futbolcularda
Fenerbahçeliler, bugünkü G.Saray maçında Daum'dan umutlu değil. Tek...
Bazıları haberdardı
Bazıları haberdardı
Şükrü Saracoğlu'ndaki ses düzeninin sorumlusu Bingül, "İtaat et...
TSK'ya darbe iddiası Baykal'ın haddine mi!
Erdoğan, TSK'ya ve yargıya sahip çıktı, faturayı Baykal ve medyaya...
Baykal Savcı'ya yüklendi: Şemdinli ayrı, Büyükanıt ayrı! Atatürk'ün savcısı ol
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Büyükanıt'ın suçlandığı Şemdinli...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu