Nuri Albayrak nasıl imamlık yaptı?..

Trabzonspor Başkanı Nuri Albayrak'la sohbete daldık. Asık suratlı, soğuk, mesafeli göründü önce. Konuştukça, sevecen, sıcak, çocuk ruhlu bir Karadeniz uşağı çıktı ortaya. Bakın nasıl:
- Futbolcu geçmişiniz var mı?
- Oynadık ama mahallede, okulda filan.
- Nasıl oldu başkanlık?
- Bir işe girerken kardeşlerimle kolektif karar alıyoruz. Kardeşler olur verdi. Babama "Böyle kararımız var. Uygun görürsen Trabzonspor'a başkan olmayı düşünüyorum" dedim. "Kardeşlerin razıysa mahzuru yok" dedi. Son olarak anamın da duasını almam lazımdı. "Oğlum oldun elli yaşına. Hala dopin peşine mi koşaysun?.." dedi ama razı ettik. Anayı, babayı, kardeşleri dinlemezsen o iş hayır etmez.

Hatalar ne?
- Son olaylar etkiledi Trabzon'u?
- Trabzon'un bir numaralı sanayisi futboldur. Futbol iyi olduğu zaman şehirde o hafta her şey düzeliyor.
- Hatalar neydi?
- Son üç yılda 3 kongre, değişen 4 teknik adam. İstikrar şart. Öze dönüş var şimdi. Altyapıdan gelenler en çok bizde oynuyor. 1-2 takviye ile seneye ligi sallayacağız. Geçmişimizi örnek alıyoruz. 75-85 arası. 10 yılda 7 şampiyonluk, kupalar
- Özel hayat bitti mi başkan olunca?
- 2 aydır hayatımın tamamını Trabzonspor kapladı.
- Yenge hanım şikayetçi mi?
- Çocuklar sıkıntılı mı? "Çok streslisin" diyor. Eve taşımamaya çalışsam da duygusal bir yapım var; belli ediyorum. 3 evlat bizle beraber yaşıyor. En ufak olan topu seviyor.

Cüneyt Arkın zamanı
- Sinema, tiyatro şu bu yok mu?
- Herkes söylüyor, Kurtlar Vadisi'ne gidemedim mesela. Zaten son sinemaya gidişimde Cüneyt Arkın genç bir jöndü. Tiyatroya da 3-4 defa gitmişliğim vardır.
- Kitap okumak, şarkı türkü dinlemek, söylemek filan?
- Bizim sosyal hayatımız yazın köye gitmek. Yaylalara, Uzungöl'e çıkmak.
- Tayyip Erdoğan'la yakınlığınız var. Torpil yapabilir mi Trabzonspor'a?
- (gülerek) Olur mu öyle şey?
- Başkan olurken onun da hayır duasını aldınız mı?
- Bilgisi olsun diye söyledik ama asla etki yapmaz. O bütün ülkenin başbakanı.
- Nasıl tanıştınızdı?
- İmam hatipten tanırız kendisini. Bizden yukarı sınıftaydı, ağabeyimizdi. Okul münazaralarında müthiş bir yeteneği vardı. Doğal liderdir. Sonra Refah Parti saflarında daha yakın tanış olduk.
- Bu dostluk size ağır fatura ödetti ilk başta. Aile olarak epey sıkıntı çektiniz.
- Bize yapılanlar ağır, üzücü şeylerdi. Ufacık evlatlarımızı bile şubede gecelettiler ki, gelip teslim olalım.
- Bazı eziyetler olduğu söylenir?

Voltajlar niye düştü?
Nuri Albayrak bu soru üzerine hüzünleniyor. Yanıt diğer yanımda oturan kardeşi Muzaffer Albayrak'tan geliyor:
- Büyük abim Mustafa Albayrak çok dirençli bir insandır. Onu aldılardı. Çıkınca şakasını yaptı; "Ben içerideyken Fatih'te voltajlar düştü fark etmediniz mi?" dedi.
- (Muzaffer Albayrak'a) Siz de alındınız mı?
- Hayır. Arandım ama bulunamadım. Sakarya'da bir arkadaşın villasındaydım. İsteseler bulurlardı. Ama haksızlığa uğradığımızı teşkilatın çoğu biliyordu. Bizi iyi tanırlar, biz özel harekatçıların üniformalarını dikeriz yıllardır.

Müslüman ağzını nasıl bozar?
- Zor günlermiş?
- Bir gece yarısı 200 polisle Altunizade'de Hilal Konutları'nı çevirdiler. Eve doldular. 80 yaşında hacı babam bile sinirinden ağzını bozdu.
- Nasıl yani?
- (gülerek) Bizim ilahiyatçı bir akraba var. Prof. Dr. Habip Hoca. Bir hadisi hatırlattı. "Müslüman zulüm altında ağzını bozabilir" dedi. Babam da bastı kalayı. Aynı sitede bakan Abdülkadir Bey'in oğlu Murat Aksu'nun da evi vardı. Orada saklanıyormuşuz güya. Orayı bile aramaya kalktılar.
- Nuri Bey, hanımefendi iyi dayanmış bunca sıkıntıya.
- Karadeniz kadını ne de olsa. Teyze kızımdır.
- Siz asabi misiniz? Hanıma hiddet şiddet oluyor mu hiç?
- (gülerek) O kadar da yiğit delikanlı değiliz.
- Cekete bakayım. Oooo Zegna'ymış. Beliniz de boş. Silahınız yok mu?
- Ruhsatlı Baretta'm var ama taşımam. Köye gidince bir-iki atarız.
- Gökdeniz, Fatih olayı nereye varacak?
- Yoksulluktan gelme çocuklar. O zaman mahallede okulda kurdukları arkadaşlıklar, ileri yıllarda sorunlar doğurmuş. Artık tertemiz sayfalar açılacak. Adalete karışmak olmaz, konuyu kayıt harici görüşelim.

Fatih, Karadenizli mi?
- (on dakika sonra) Bu off the record anlattıklarınız bende kalacak başkan.
- İmamlık yaptınız mı hiç?
- Yaptım. Staj için Fatih Draman'da bir camide yaptım.
- Minbere çıktınız, cuma hutbesi okudunuz öyle mi?..
- Yapmadan mezun etmezler.
- Neydi okuduğunuz hutbe?
- İstanbul'un fethiyle, Fatih Sultan Mehmet'le ilgiliydi. Büyük hükümdardı, çağ açıp çağ kapattı.
- Bellini portresini yapmış. Burnu Karadeniz uşağı gibi.
- (gülerek) Sadece İstanbul'u değil, Trabzon'u da fethetti ya, oradan geliyordur.