kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hüsrev Hatemi: Hüseyin'de eleştirdiğim lay lay lom müzik zevki -2
Hüsrev Hatemi: Hüseyin'de eleştirdiğim lay lay lom müzik zevki -2

- İlk önce Hüsrev Bey evlenmiş. Peki Hüseyin Bey ikiziniz evlendiğinde neler hissettiniz?
- Hüseyin H.: Yalnızlık hissettim çünkü iki sene sonra da rahmetli abim evlendi. Ben Göztepe'deki evde yalnız kaldım, o yıllar benim için bunalımlı oldu.
- Hüsrev H.: O dönemde birader şezlongta yan gelerek Kayış Dağı'na bakar ve "Karşımda Kayış Dağı göğe kar püskürüyor, güneş karları yer yer kürüyor" şiirini yazardı.

EŞLERİMİZ BENZEMİYOR
- Eşleriniz birbirine benzer mi?
- Hüsrev H.: Hayır.
- Hüseyin H.: Anlaşırlar ama fiziki olarak da karakter olarak da farklıdırlar.
- Hüsrev H.: Bana ve biradere benzeyen, içe dönük olan benim hanım. Fransız kültürüyle yetiştirilmiş, Fransız lisesine gönderilmiş. Bir zamanlar Fransızca olarak herkesi ciddiyete davet ederdi, şimdi Fransızca tabir kullanmıyor artık. Kezban Hanım daha dışa dönüktür ama anlaşmama diye bir şey yoktur. Fizik olarak benim hanım esmer, Kezban Hanım sarışındır.
- Hüseyin H.: Kezban dışa dönük, çok hareketlidir. Biraderin eşi onun bazı davranışlarını anlatırken şunu söylemişti: "Sabahları evden çıkmadan önce cüzdanından, kendisine verilmiş reddedemediği yıpranmış paraları ayıklar 'Al bunlar sana ikramımdır' diye bana verir." Kezban da "A ne kadar benziyor, o da aynısını yapar" demişti.

- Peki genel olarak aynı tip kadınlar mı çekerdi sizi?
- Hüsrev H.: Şiir, müzik zevkimiz gibi o da farklıydı. Birader hep dışa dönük seçerdi. Ben daha kırılgan daha içe dönük bir tiptim. Şakacılık bunun tedavisi için geliştirildi. Ben hep içe kapanık tipler bulurdum.
- Hüseyin H.: Bunlar bizim flört ettiğimiz manasında değil, hiç öyle bir maceramız olmadan üniversiteyi bitirdik. Bunlar ilkokul, ortaokulda uzaktan seçmeler. Birader ben içe dönüğüm der ama o evlenme teklif etme cesaretini benden çok önce gösterdi.
- Hüsrev H.: Demek ki insan öyle bir noktaya geliyor ki, çok şiddetli sıkıntı zirvesine çıktığı için oradan inişe geçmek istiyor.
- Hüseyin H.: Ben mesela bir olay hatırlıyorum ve kendime kızıyorum. Demek ki bir kızdan ilk defa duygusal bir söz duyduğum için o kadar şaşırdım, bocaladım ki çok acayip bir kendimi müdafa cümlesi ile kızcağızın bütün romantizmini perişan ettim.
- Hüsrev H.: Bunu ben de bilmiyorum. Kayıtlara geçmesin ama psikiyatri seansında değiliz çünkü.
- Hüseyin H.: Yo geçsin, ne olacak. Hukuktan yeni mezundum ve asistan olmuştum, sınıf arkadaşlarımdan bir kız vardı. Mezun olup asistan olmamdan üç ay sonra da o kızcağız mezun oldu. Artık memleketine gidecekti, mezun olduğunu bildirmeye fakülteye geldi. Sonra birlikte Mercan Yokuşu'ndan yürüyüp Kadıköy vapuruna bindik.
- Hüsrev H.: Eyvah neler anlatıyor!
- Hüseyin H.: Vapura bindikten sonra "Mezun olmama rağmen memlekete gittiğime sevinemiyorum, memlekete gitmekten üzüntülüyüm" dedi. Ben de "Niye?" diye sordum. "Sizin gibi bir arkadaştan ayrılacağım için" dedi. Buna karşı ben birdenbire o kadar kıpkırmızı oldum, bocaladım ki şu acayip mukabeleyi yaptım; "Ölmüyorum ki!" dedim. Kızın tüm duygularının tuz buz olduğunu sonradan tahmin ettim.

- Siz Hüsrev Bey'in içe dönüklüğünü yıkmaya çalıştınız mı?
- Hüsrev H.: Beni çok dertli gördüğü zaman durumumu dalga ile tedavi ederdi. O sırada onun o tip dertleri yoktu, sonraki dönemde ben de "Sen tabii evlenemezsin çünkü çarşaflı Bridget Bardot arıyorsun" derdim, yani şakayla terapi yolunu ondan ben devralmıştım. Çünkü ben evlenmiş, daha istikrarlı bir duygusal hayata kavuşmuştum.

- Yaşınız ilerledikçe ve ayrı ayrı aileler kurdukça birbirinizden farklılaştınız mı?
- Hüseyin H.: Çok değil, yani temel fikirlerde ayrılmadık. Mesela o da hiçbir zaman üçkağıtçı olmadı. Ben de olmadığımı zannediyorum.

- Kendinize özgü bir konuşma tarzınız var. Bu konuşmanızdan dolayı hiç zorluk yaşadınız mı?
- Hüseyin H.: Tek bir ağlamamı hatırlıyorum. Coğrafya öğretmenimiz sinirli bir yapıya sahipti, derste beni kaldırdı ve soru sordu, doğru cevaplamama rağmen öyle bir laf ettiki benim içimde büyük acı bıraktı; "Duyamadım, yüksek sesle konuşsana, söylediğinden bir şey anlamıyorum" dedi. Biz de çekingeniz, gene duyulur şekilde anlatmaya çalıştım, doğru söylediğime falan bakmayıp, tipimize galiba gıcık olduğu için birden bire "Gençlik trene binmiş gidiyor, siz iki kardeş de topal eşekle gençliğin arkasından yetişmeye çalışıyorsunuz" dedi. Bu söz beni çok acıttı ve de herkes güldü.

HİÇ DANS ETMEDİK
- Hüseyin Bey galiba kardeşiniz evlilikte olduğu gibi torun konusunda sizden önce yol almış...
- Hüseyin H.: Tek oğlum Ali geçen sene evlendiği için daha torun yok, evet.
- Hüsrev H.: Benim de sosyolog olan kızım bu sene evlendi. Güney Afrikalı, Johannesburglu, ekonomi doktorası yapan Bruce adında bir damat sahibiyim. Enteresan, dans sevmemesi alkolle alakası olmaması bakımından bundan elli, altmış sene önceki İstanbul'da yetişmiş gibi bir çocuk. Ama dini gayeyle değil. Bizim kızla tanışmadan önce de başlayan bir alkol ilgisizliği var.

- Sizlerin dansla arası nasıl?
- Hüseyin H.: Ben ömrümde hiç dans etmemiştim ama dört, beş senedir bazı düğünlerde, adet yerini bulsun diye halay benzeri bir şeyler yapmaya çalışıyorum.
- Hüsrev H.: Ama halay da oynasa Ankara oyun havası oluyor, düşünün.
- Hüseyin H.: Birader de Bodrumlu hanımların düğünlerde oynaması gibi çok ciddi, "Yaklaşma yakarım" ifadesiyle, hiç gülmeyerek, sadece parmaklarını hareket ettirerek oynuyor.

- Ama katıldığınız davetlerde eşlerinizle dans ediyorsunuzdur herhalde değil mi?
- Hüseyin H.: Eşimle de dahil ömrümde hiç dans etmedim.
- Hüsrev H.: Biz de hiç dans etmedik. Kızımla Bruce da bu yıl yapılan düğünlerinde hiç dans etmediler. Bütün davetliler dans etti, gelinle damat "Biz dans sevmiyoruz, dans etmemeye karar verdik" diyerek dans etmediler.
DİĞER RÖPORTAJ HABERLERİ
 Kitabımı okurken mastürbasyon serbest
 Şöhretten etkilenmeyen insan yoktur
 Özel hayatımda kılıç kullanıp ata binmedim ki
 Tuğgeneral kimliğini gizleyerek gelmişti
 Kupa maçına esprili yanıt: 5'ten büyük 6 var Hakan!
 FB'de oynayan Cimbomlu futbolcular biliyorum
 Kenancım'dan sonra diye bir hayat yok
 Tanınıyorum diye beni üzmeniz öldürmeniz mi gerekiyor?
 Öleceğini biliyordu benimle vedalaştı
 Beni gerçekten seven bir kadınla hiç karşılaşmadım
 Sette asla starlık taslamam
 Erkek çözüm ister kadın ise paylaşmak
 Vahdeddin'in hainliği tartışılırsa Çerkez Ethem'e haksızlık...
 Sevgilimin Cem Yılmaz'ın kızkardeşi olduğunu öğrenince çok...
 Önce Büyükşehir Belediyesi yıkılmalı
 Hüseyin Hatemi: Birader evlenip benim terbiyemden uzaklaştı...
 Diyarbakır'da açan kardelenler
 Türkiye'de kızlık zarı diktiren çok
 Oğlumun intiharına saygı duyuyorum
    Pazar Sabah Yazarlar
    Güncel
    Hobi
  » Röportaj
    Gurme
    İyi Yaşa
KAZIM KANAT
Golü kaçıran futbolcuya ateş
Türk...
Prenses Di'ye kaderini söyleyemedim-1
Prenses Di'ye kaderini söyleyemedim-1
Kişilik analizi ve gelecek tayini yöntemini "İnsanın Pin Kodu" ile...
Prenses Di'ye kaderini söyleyemedim-2
Prenses Di'ye kaderini söyleyemedim-2
Kişilik analizi ve gelecek tayini yöntemini "İnsanın Pin Kodu" ile...
Anadolu'nun en şık tatlısı: Aşure
Geçtiğimiz Perşembe, "Muharrem Ayının 10. günü" idi. Yani Aşure günü!...
Taşköprü yerine Çin sarımsağı almayın
Türkiye, dünyayla kıyaslandığında ürettiği ürünlerin tescili...
Tüm yolcuları business class
Eğer kıtalararası lüks bir seyahati arzuluyorsanız, Zürih, Düsseldorf ve...
Gençler de yaşlılar da aynı 'Şefkat Yurdu'nda
Türkiye'nin sanat ve kültür hayatına önemli isimler kazandıran Darüşşafaka...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.