Sihirli kelime

Geçtiğimiz haftalarda alınan dersler mi? Ümit Özat'ın sol beke geçip, Appiah'ın takıma dönmesi mi? Yoksa başkan ve yöneticilerin iki gün önce aynı sofraya oturdukları oyunculara, "Artık kendinize gelin" demeleri mi?
Belki de hepsi. Fenerbahçe takımı dün rakibi küçümsemeden, kendi değerini bilerek oynadı.
"Onlar kadar mücadele edeceksin." İşte kazanmanın altın kuralı buydu ve Samsun'da Fenerbahçe adına doğrular, ilk olarak bu cümleden başladı.
Erdoğan Arıca da ekibini yüksek tempodan uzak tutarak alan kapatması yönünde hazırlamıştı. Celil ile sağ kulvarı yıpratarak, Ceyhun'un kendine yaratacağı dripling ve şut şanslarıyla skoru zorlamak istiyordu. Yağmurun ağırlaştırdığı sahada tecrübe ile fizik gücünü eşit duruma getirmesi mümkün değildi. Samsunspor biraz öne çıktığında Anelka ve Nobre hemen aralara sızıyor, kazanmak isteyen ev sahibi için riskler çoğalıyordu.
21'de Alex Nobre'yi böyle bir anda kaçırdı. Brezilyalı Kerem'i geçtiği halde ayağını taktı. Tribünden biz de kararı doğru bulduk, Kerem'in isyanlarına anlam veremiyorduk. Ancak sonrasında Musa Çözen'in görüntülerini anlattılar. "Temas" bile yoktu. Yanlış karar ve beraberinde gelen yanlış ihraç. Alex'in Türkiye'de kaçırdığı ilk penaltıyla sonuçlanmasına rağmen, bu andan sonra Samsun maça havlu attı.
Daum kenarda Yozgatlı'yı ısındırıyor, tek bildiğini, yani forvet sayısını artırmayı planlıyordu ki Appiah'ın golü geldi. Devre biterken de Tuncay farkı ikiye çıkardı.
F.Bahçe ikinci yarıda yine tempoyu düşük tutarak, topun mümkün olduğunca ayağında kalmasını sağlamak istedi. İkinci topları hedefleyip, Alex'in organizasyonuyla etkili kontralar geliştirdi. Ancak rakibin de skora ve tempoya uyması ile maç oyuncuların inisiyatifi ve isteğine kaldı.
Tuncay; bu 90 dakikada parantez açılacak kadar farklıydı. Attığı iki gol değil bunun nedeni. Tuncay'ın ileri geri istekli oyunu, bir dakika bile vazgeçmeden ve konsantrasyonunu kaybetmeden maçı yaşamasıdır aslında. İki sene öncenin "dolaşan" forveti artık çalışkan orta saha, "etkili sürpriz" hücum oyuncusuna dönüştü. Daum'un kararıyla ve ısrarıyla bu değişimin olduğunun altını çizmeliyiz. Tuncay'ın gönlünde yine en uçta oynamak yatıyor olabilir ama bu performansıyla her hoca ona bugünkü orta saha görevini ve özgürlüğünü verir.