Sevgisiz günahlar...
Yine geldi çattı değil mi sevgililer günü?.. Yine birçoğunu sarıp durdu değil mi o belli belirsiz korku?.. Yine kime sevgili diyeceğini bilemeyen kalabalıklar sardı etrafı?.. Yine bir bilinmezlik, yine bir randevusuzluk, yine bir, aidiyetsizlik kapladı etrafı... Sevgililer günü yine kâbus oldu...
Günlerdir, sürdürülen kampanyalara aldırmayın... Günlerdir, yazılıp çizilenlere, kulak asmayın... Günlerdir, sevgilinizle mutlu geçireceğiniz söylenen geceye kanmayın... Aşkı yudumlayacağınız akşamın, romantik gecesinin hülyasına dalmayın... Sevgililer gününde müthiş aşklar yaşayacağınızı ummayın... Fazla beklentiden, hayal kırıklıkları yaratmayın...
Gün, artık büyük sevgilerin günü değildir. Bazıları için öyle olsa da, birçoğu için öyle değildir... O gece eğlence mekânları dolup taşacaktır... O gece barlar ve kafeler erkek ve kadınla dolacaktır... O gece kırmızı güller her tarafa saçılacaktır... Ama o gece sevgililer mutlak azınlıkta kalacaktır... O gece mekânlarda ertesi gün kaybedilecek sevgili aranacaktır... Sevgililer günü, sevgisiz günahlara vesile olacaktır... Sevgililer azınlıkta kalacaktır... Etraf, sevgisiz günahlarla dolup taşacaktır...
Aslında Sevgililer Günü'ne neden olan Lupercalia Bayramı da sevgiyle değil günahla başlardı... Erkekler kavanozdaki kağıt parçalarından seçtikleri genç kızlarla sevişerek bayrama girerlerdi... Roma'da yasak olan seks, Lupercalia Bayramı'ında legalleşirdi... Genç erkekler ve genç kızlar bayram boyu sevişirdi... Ne ki, günahla başlayan bayram bir süre sonra evliliklerle sonuçlanır oldu... Aşk seksi değil, seks aşkı doğurdu... Evliliklerden beraberlikler değil... Beraberliklerden evlilikler doğdu... Romalı gençler seviştikten sonra evlenir oldu... Onları evlendiren Aziz Valentine'di... Aşklarını kutsayan oydu...
Bir gün, sertliği ve zalimliğiyle tanınan Roma İmparatoru Claudius, bu evlilikler artarsa, savaşacak asker bulamayacağına karar verdi... Gençlere evliliği yasakladı... Erkeklerin evliliğe değil, savaşa gitmelerini emretti... Aşkı, kılıcıyla kesmeye kalktı... O zaman, Aziz Valentine ortaya çıktı... Gizli gizli gençleri evlendirdi... Silahın ayırdığı aşıkları, eliyle kutsayarak birleştirdi... Bu yürekli adamın yaptıkları İmparator tarafından öğrenildi... 14 Şubat günü dövülerek öldürüldü... Ama Valentine esas öldükten sonra yaşamaya başlayanlardandı... Ölümünden sonra bütün sevenlerin koruyucu azizi haline geldi... Yüzyıllar sonra kutlanan Sevgililer Günü ona ithaf edildi...
Biliyorum salı gecesi eğlence mekânları dolup taşacaktır... O gece kafeler barlar, kadın ve erkek dolacaktır... Etrafa kırmızı güller saçılacaktır... Ama o gece gerçek sevgililer mutlaka azınlıkta kalacaktır... O gece mekânlarda, ertesi gün kaybedilecek sevgili aranacaktır... Aziz Valentine ne der bilemem ama, Sevgililer Günü sevgisiz günahların işlenmesine vesile olacaktır... Etraf, sevgisiz günahlarla dolup taşacaktır...
|