| |
|
|
Makamlar ve hitaplar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan "halk diliyle" konuşma konusunda "endazeyi" bir miktar kaçırmaya başladı. Son olay Mersin'de... Bir çiftçi Başbakan'a uzaktan bağırınca, Başbakan çiftçiyi yanına çağırıyor. Çiftçi, biraz da kaba bir üslupla Başbakan'la tartışmaya başlayınca Başbakan çiftçiye, "Artistlik yapma" diyor. Çiftçi Tarım Bakanı'nı suçlayan sözler sarfedince, Başbakan bu kez "Lan terbiyesizlik yapma" diye çıkışıyor. Tartışma büyüyor. Çiftçi polisler tarafından uzaklaştırılıyor. Öğrendiğim kadarıyla daha sonra serbest bırakılıyor. Başbakan'ın halkla "yakın teması" iyi bir şey. Ama sinirlerine hâkim olmak kaydıyla. "Lan" bir Başbakan'ın vatandaşına hitapta kullanacağı bir "sözcük" değil. Olmamalı... Günlük hayatta hepimiz argo kullanıyoruz. Bir arkadaşımıza "Lan Ahmet nerdesin?" diyebiliriz ama Başbakan koltuğuna oturduktan sonra bu üslupla konuşma hakkımız kalmaz. Üstelik bu "samimiyet ve halk ağzı" abartılırsa karşılıklı hale gelebilir. Yarın da bir vatandaş Başbakan'a halk ağzıyla hitap etmeye kalkışabilir. Nasıl ki, makam sahiplerine bir hitap üslubu varsa, makam sahiplerinin de bir hitap üslubu olur. Bunun dışına çıkıldığı zaman ölçü her an kaçabilir.
|