Uyarıyoruz
Haftanın sıcak gündemi "mal varlığı, karikatür krizi, Trabzon'da papazın öldürülmesi, Roma'daki trafik kazası, FIFA'nın verdiği ağır ceza" gibi konular. Bugün bu sıcak gündemin dışına çıkacağız. "Başka bir olayı" yazacağız. Zira yazacağımız konu, eğer önlemini almazsak, yarın önümüze "sıcak gündem" diye gelebilir. Ve faturası da ağır olur.
Frankfurt Havaalanı başlı başına bir şehir gibidir. Yaklaşık 60 bin kişi çalışır. Avrupa'nın, trafik yoğunluğu bakımından ilk 2-3 havaalanından biri. Frankfurt Havaalanı'ndan yılda 1.7 milyon Türk "giriş ya da çıkış" yapar. Almanlar Türkiye'den Frankfurt'a giden her 5 uçaktan birini ararlar. Bunu şu şekilde de ifade edebiliriz: Her 5 yolcudan birinin bagajına bakılır.
Almanya'ya gıda maddesi sokmak yasak. Ama buna rağmen "bizimkiler" yine de "bir şeyler" götürüyorlar. Almanlar, özellikle son zamanlarda "neler götürdüğümüzün" dökümünü çıkarmışlar. Frankfurt Havaalanı'ndan Almanya'ya giriş yapan Türkler'in bavullarında her gün ortalama "300 kilo et" var. "Tavuk" hariç.
Son 3 ayın dökümü: "29 ton kırmızı et." Frankfurt Havaalanı'nda "etlerimize el konulmuş." "Tavuk etlerine" de. Ama bizimkiler hala "günde 300 kilo et götürmeyi sürdürüyorlar." Koca bir butu, olduğu gibi sarıp sarmalayıp bavula yerleştiren bile var.
Almanya'da kırmızı et pahalı desek. Türkiye'den pahalı değil. Tavuk ise hem bol, hem de ucuz. Ayrıca adım başı "helal et" satan yer var. Buna rağmen "Türkiye'den et, tavuk taşımak niye?"
Frankfurt Havaalanı "Hessen Eyaleti sınırları içinde." Havaalanı yönetimi "durumu" Eyalet Tarım Bakanlığı'na rapor etmiş: - Türkler çiğ et getiriyorlar. Tarım Bakanlığı da "olayı" anında, Eyalet Başbakanlığı'na bildirmiş: 1. Türkiye, daha çok yakında bir kuş gribi problemi yaşadı. 2. Ayrıca kuşların Türkiye üzerinden göç mevsimi yaklaşıyor. 3. Önümüzdeki aylarda Almanya'da dünya kupası maçları oynanacak... Türkiye'den çok kişi gelecek. 4. Bütün bunlar düşünüldüğünde, Almanya'da bir sağlık sorunu yaşanabilir.
Hessen Eyalet Başbakanı Roland Koch, Tarım Bakanı'nın gönderdiği raporu okumuş. Hemen "Sağlık Danışmanını" çağırmış. Bereket, Başbakan'ın Sağlık Danışmanı "bizden biri." Türk kökenli Alman Vatandaşı, Türk Alman Sağlık Vakfı Başkanı Dr. Yaşar Bilgin. Konuşmuşlar. "Durumu başkent Berlin'e bildirmeden, ortalığı birbirine katmadan önlem alalım" demişler. Ve "konuyu bize bildirmeyi" kararlaştırmışlar.
Yarın, öbür gün, Almanya'nın diğer havaalanlarında "bavullarımızdan çıkan etin dökümü" yapılır. Avrupa'nın diğer ülkelerinin havaalanlarında da. "Kuş gribi denir, şu denir, bu denir" ve başımıza öyle bir çorap örülür ki, işin içinden zor çıkarız. Hessen Eyalet Hükümeti, bizden "bizimkileri uyarmamızı" rica etti. Uyarıyoruz.
|