En zor sınav

Spor sayfalarımızda cumartesi günü bir haber vardı. Haber kısaca "Haluk Ulusoy, Futbol Federasyonu Başkanı olduktan sonra yaptığı icraatlarla seçimin diyetini ödüyor" diyordu.
Trabzonsporlu Kürşat'ın Ankaraspor'a transferine izin verilmesi, buna karşın Okan Koç'un transferinin veto yemesi, spor camiasında değişik yorumlara neden oldu.
Ulusoy'un bundan önceki 6.5 yıllık iktidarında en çok konuşulan konuların başında "şaibeli sonuçlar" geliyordu. G.Saray'ın 4 yıl üst üste şampiyon olmasından F.Bahçe'nin 11 puan farkı kapatarak Beşiktaş'ı geçip şampiyon olmasına kadar, hatta Beşiktaş'ın 100. yıl şampiyonluğuna kadar uzanan başarılar, kulüp yöneticilerinin ve spor otoritelerinin dillerine dolandı. Geride kalan takımlar, öndekini şaibeyle suçlar oldu. En temiz sonuçlarda bile bir "çapanoğlu" arar hale geldik. Düşme hattı da bu işlerden çokca nasibini aldı. Mesela meşhur D.Bakır-Elazığ maçı... Bu maçın hakemi Ali Aydın, yeni MHK'de görev alan isimlerin başında geliyor.
Bunları hatırlatarak insanları karalamaya veya ortalığı bulandırmaya çalışıyor değilim. Aksine, olaylara önyargılardan sıyrılmış olarak bakmaya çalışıyorum. Herkesin hayatında yeni sayfalar açtığı dönemler vardır. Üst üste bunalımlar geçiren Türk futbolunun yeni ve temiz bir sayfa açmaya çok ihtiyacı var.

DİYARBAKIR'IN İSYANI
Haluk Ulusoy'un işi, eskisinden bir kat daha zor. Çünkü bundan sonra her hakem hatasında, alınacak her ters sonuçta gözler Ulusoy'un üzerinde olacak. O istese de, istemese de olayların içine çekilecek. Bu hafta 3-0 öndeyken 10 kişi kalıp 3-3 berabere kalan D.Bakır, hakeme isyan etti. Bu konuda yorum yapacak değilim, çünkü konumuz bu değil. Konumuz, ilerleyen haftalarda sahada alınacak sonuçlarla Ulusoy'un diyet ödeyip ödemeyeceği...
Bundan sonra en temiz, en şaibesiz sonuçlara bile mutlaka bir kulp takılacaktır. O yüzden Ulusoy ve ekibi, 6.5 yıllık icraatlarından daha zor bir dönem, daha doğrusu zor bir sınav geçirecek. Onları Levent Bıçakcı yönetiminin değiştirdiği havuz sistemi oldukça rahatlatıyor. Bu sayede kimse kimseye bedavadan puan dağıtmayacak. Dağıtsa bile bunun bir bedeli olacak.
Kişilerin değil, önce temiz futbolun yanında olmalıyız. Dudak uçuklatan miktarlarda paraların döndüğü, zaman zaman kurşunlara bile hedef olan futbolun günümüzde tertemiz kalması mümkün değil tabii ki.
Aklıma geçen sezon İngiltere Premier Ligi'ndeki son hafta maçları geliyor. 4 takım küme düşmemek için mücadele etti. Sadece biri kümede kalacaktı. Norwich, Fulham'dan 6 gol yedi. Southampton 2-1 mağlup oldu. C.Palace 2-2 berabere kaldı.
West Bromwich Albion ise Portsmouth'u 2-0 yendi. WBA, sonuncu sıradaydı. Maçlar bittiğinde kümede kalan takım oldu.
Sezon sonunda buna benzer bir mücadele yaşayabiliriz. Şu anda ligdeki sıralama bunun göstergesi. Pis kokuların yayılmadığı bir lig için herkes üzerine düşen görevi yapmalı. En başta da başkan Ulusoy...