| |
Trabzon fotoğrafı
Tutucu, içe kapanık topluma, yurtdışından gelen ya da getirilen yüzlerce hayat kadını salarak sosyal dokuyu çürütün. On binlerce işsiz genci baba harçlığı ya da çete maaşı ikilemi arasında bırakın. Eh, bir de ruhsatlı-ruhsatsız silahlanmaya göz yumun. İşte size "Trabzon'da neler oluyor" sorusunun yanıtı..
Trabzon Devlet Tiyatrosu'nda şu sıralar anlamlı bir oyun sahneleniyor: "Şiddet Market". Toplumu kanser gibi kemiren şiddet olgusunun ele alındığı oyunla ilgili olarak, yerel gazetelerden birinde şu değerlendirme yapıldı: "Şiddet teması seçilirken Trabzon'un neredeyse Teksas'a dönmüş olduğunu unutmamak gerekiyor. Şehrin milli futbolcuları kurşunlanıyor, kocalar eşlerini bıçakla doğruyor, garsonlar silahlı cinayete kurban gidiyor, sokakta kadınlar dayak yiyor..." Gerçekten de Trabzon son dönemde silahlı saldırılarla, infazlarla gündeme geliyor. Santa Maria Kilisesi papazı Andrea Santoro'nun öldürülmesi, ne yazık ki, kentin bu ürperten yüzünü uluslararası kamuoyuna da taşıdı. Milli futbolcular Fatih Tekke ve Gökdeniz Karadeniz'in araçlarının kurşunlanmasından sonra Trabzon yerel basını "Yeter artık!" başlığıyla ortak bildiri yayınladı: "Trabzon, terörün, şiddetin, cinayet ve silahlı saldırıların neredeyse her gün yaşandığı bir yere dönüştü. Gün geçmiyor ki, silahlı saldırı, cinayet olmasın. Trabzon sokaklarında huzuru ve barışı kurşunlayan kimlerse, güvenlik güçlerince bir an önce yargı karşısına çıkarılmalı. Soruşturma nereye kadar gidiyorsa, götürülmeli. Güvenlik güçleri toplum için büyük tehdit oluşturmaya başlayan çetelerle mücadelede daha etkin hareket etmeli. Suçlulara ve suç örgütlerine karşı herkes cesur olmalı."
"Kurtarılmış" mahalleler var Anlaşılan AK Parti'nin Trabzon milletvekilleri bu çağrının etkisiyle İçişleri Bakanı Aksu'nun kapısına dayanıp bir dizi uyarıda bulundular. Örneğin, "Trabzon, Kurtlar Vadisi'ne döndü" dediler. Doğru. İşte bir örnek: Boztepe Mahallesi'nde geçen yıl 7 Ocak'ta Karadeniz Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Sadettin Güner, aracını yavaşlattığı kavşakta tetikçiler tarafından oğluyla birlikte öldürüldü. Cinayeti işleyenlerin tıpkı Kurtlar Vadisi'ndeki suikastçiler gibi önceden kavşakta keşif yaptıkları ve aracın güzergâhını belirledikleri anlaşıldı. Çok geçmeden bu cinayetin yanlışlıkla işlendiği anlaşıldı, çünkü zanlılar 24 saat geçmeden aynı yerde bir başka kişiyi aracında kurşunladılar. Milletvekilleri ayrıca kapkaç ve şantaj çetelerinin bazı mahalleleri üs yaptığını, örneğin Çömlekçi Mahallesi'ne girilemediğini anlattılar. Doğru. Çömlekçi Mahallesi tam bir batakhane. SABAH'ta geçen yıl yayınlanan haberde, mahallenin çetelerin yabancı kadınları sattığı "İnsan pazarı"na dönüştüğü anlatıldı. Geceliği 100 dolar, sezonluğu 15-20 bin dolar! Haberde polisin yılda biriki operasyon yaptığı, ancak sonuç alamadığı da belirtildi. Yine milletvekillerine göre, suç örgütlerinin hizmetine giren 18 yaş ve altındaki çocuklar Trabzon'a hâkim oldu. Doğru. Ama neden? Çünkü Trabzon'da işsizlik oranı Diyarbakır'ı bile geçti. Çünkü işsiz ve barut fıçısından farksız en az 25 bin genç, kent merkezindeki 4 caddede gün boyu sadece tur atıp duruyor. Çünkü 18 yaş ve üstü Trabzonlu erkeklerin en az yüzde 90'ı silahlı ... Polisin yetersizliği, suçun cezasız, hatta çoğu kez faili meçhul kalması, adaletin geç işlemesi, silahlı ve işsiz yığınlar, Sarp Kapısı'nın açılmasından sonra her türlü ticaretin merkezi haline gelen, o nedenle her türlü suç örgütünün yuvalandığı bir kent... Trabzon aslında şiddetli toplumsal depremle savrulup duran ülkemizi yansıtıyor. Türkiye hukukun üstünlüğünü yerleştirmeden, işsizliği çözmeden ve bireysel silahsızlanma seferberliği başlatmadan bu depremi atlatamaz.
|