"Ağlamayı bırakalım geleceği planlayalım"
Türkiye, tekstil ve konfeksiyon sektörünü gözden çıkartabilir mi? Kesinlikle çıkartamaz. Peki, niye? Çünkü tekstil ve konfeksiyon, sanayi istihdamının yüzde 20'sini, Gayrisafi Milli Hasıla'nın yüzde 10'unu, Türkiye ihracatının dörtte birinden fazlasını gerçekleştiriyor. Kayıtlı 500 bin, kayıtsız 1.5 milyon olmak üzere toplam 2 milyon kişiye iş ve aş sağlıyor.
"Sübvansiyonkolik" Ama gelin görün ki; "sübvansiyonla" doğmuş tekstil ve konfeksiyon sektörü, "sübvansiyonkolik" olmuş, sürekli kur diye ağlarken, yanlışı başka yerde yapıyor. O halde yanlış ne? Yanlış, 1990'dan bu yana devam eden yatırım planlama hatası. Yatırım planlama hatasında sektörün yolculuğunu üç bölüme ayırmak şart. 1986 ile 1995 yılları arasında sektör, 400 ile 500 milyon dolar arasında makina yatırımı yaptı. 1995 yılı tekstil ve konfeksiyon sektörü için bir dönüm noktasıydı. Türkiye, Gümrük Birliği kararını imzalarken, 1996 yılında tekstil ve konfeksiyon sektörü de 2 milyar 362 milyon dolarlık makina yatırımıyla tarihi zirve yaptı. Hedef, Gümrük Birliği kararının yaratacağı olumlu hava için hazırlık yapmaktı.
"Çin-kur" Ama olmadı. Tekstil ve konfeksiyoncular, yanlış yapılanma üzerine kurdukları yatırım stratejisi ile Gümrük Birliği'nden yararlanamadıkları gibi ciddi bir krize girdiler. 1999 yılında makina yatırımı 532 milyon dolara, 2001 krizinde de 686 milyon dolara düştü. Üstelik Devlet Planlama Teşkilatı (DPT), sekizinci 5 yıllık planda da sektöre, 'kapasite artırım yatırımı yapmayın, teknolojiye yatırım yapın' uyarısında bulunuyordu. Dinleyen kim? 2003 yılında Türkiye, 2 milyar 340 milyon dolarlık yatırımla open end şampiyonu oldu. Kotaların kalkması, TL'nin aşırı değerlenmesi, ucuz ithalata dayalı ihracat açıkçası "Çin-kur" tekstil ve konfeksiyon sektörünü yol ayrımına getirdi.
Kriz yok, sıkıntı çok Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), ısrarla para politikasının değişmesini istiyor, dolar 1 milyon 350 bin liraya indiğinde deli gibi yanlış yatırıma koşan sektöre uyarıda bulunmuyor! Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) Tekstil Sektör Kurulu, bir rapor hazırlıyor. Sorunlar bildik, KDV indirimi, enerji, kur, istihdam üzerindeki yükler. Oysa konuşulması gereken konu belli. DPT, bu kez 2007-2013 dönemini kapsayan yedi yıllık 9. Kalkınma Planı'nı hazırlıyor. 40 kişiden oluşan özel komisyonun başkanı Profesör Dr. Işık Tarakçıoğlu, çalışmasını tamamlamış. Hazırlanan yol haritasına göre, Türkiye tedarikçi ülke olmaktan çıkıp, satış ve pazarlama merkezi olacak. Teknolojisi geri, birikimi az değil. Görünen o ki, 2006 yılında sektör A'dan Z'ye yeniden yapılanacak. Kriz yok, çok ciddi sıkıntı var, geleceği planlamak şart.
|