| |
|
|
Tasarıcı erkeklerin ayıbı
Yeni bir tasarı hazırlanmış. Eğer yasalaşırsa, kadınlar en geç nikâh sırasında karar verecek: İsteyen kendi (babasının) soyadıyla devam edecek. İsteyen kocasının soyadını alacak. Biliyorsunuz eskiden kadın evlendiğinde kocasının soyadını alıyordu. Sonra bu değiştirildi: Arzu eden iki soyadını birden taşımaya başladı. Bana sorarsanız yeni tasarı gereksiz. Nedenini anlamak için mevcut yasanın hangi sosyal ihtiyacın karşılığı olduğuna bakmak gerekiyor. Yani: Şu anda birçok kadın niye iki soyadına sahip? Olayın feminizmle ilgili yönünü bir yana bırakalım. İki soyadının ardında gayet ekonomik, sosyal, hatta psikolojik ihtiyaçlar yatıyor. Üniversite mezunu bir kadın hayal edin. Adı Nilgün Kartal olsun. Bu kadın çalışıp çabalayıp bir halkla ilişkiler şirketi kuruyor. Kartvizitinde Nilgün Kartal yazdığı için başta iş yaptığı şirketler ve medya olmak üzere herkes onu bu adla tanıyor. Nilgün Kartal 32 yaşında evleniyor. Şimdi ne yapmalı? Soyadını değiştirirse ekonomiksosyal ilişkileri zedelenebilir. Yeni soyadını (o da ' Tekcan' olsun) piyasaya kabul ettirmek ayrı bir zahmettir. Yeni tasarıyı hazırlayanlar, bu noktada devreye girip şöyle diyecektir: " Tamam, madem böyle bir sorun var, eski soyadını kullanmaya devam etsin. " Yanılıyorlar! Kadının psikolojik durumunu hiçe sayıyorlar. Çünkü her (ortalama) kadın evlenmek ister. Evlenmemiş kadına, öncelikle hemcinsleri dudak büker. " Hıh, bir koca bile bulamamış... İşinde başarılı ama evlenmeyi beceremedi " derler. İşte bu yüzden (ki buna daha nice gerekçe ilave edebilirsiniz) Nilgün Hanım, hem Kartal, hem de 'Tekcan' soyadlarını taşımak isteyecektir. 'Kartal' iş açısından, 'Tekcan' ise sosyopsikolojik açıdan Nilgün'e gereklidir. Kadının babasından aldığı soyadını değiştirmek, onun toplum hayatı içindeki ekonomik, sosyal, siyasal yolculuğunu kesintiye uğratır. Mesela artık kimse, "Aa, bu milletvekili kadın benim sınıf arkadaşım " diyemez. Öte yandan, kocasının soyadını alamaması da o yolculuğun bir durağının es geçilmesine yol açar. Yeni tasarıyı hazırlayanların erkek olduğu ve bu çalışmayı yapmadan önce çift soyadı kullanan kadınlara danışmadıkları apaçık. İnsanların hayatına müdahale ederken, önce onlara sormak gerekmez mi? Zaten hem AKP'li, hem de CHP'li kadın milletvekillerinin karşı çıkmaları 'tasarıcı erkeklerin' kadınlara saygı göstermediğini ortaya koyuyor.
|