Lafla peynir gemisi yürümez İkinci yarı işler daha zor

İkinci yarı işler daha zor

Yeni göreve gelen Ulusoy federasyonunu zor günler bekliyor.
Milli takımın teknik direktör işi ivedilikle halledilmeli. Haluk Ulusoy, Fatih Terim'i eskiden beri her zaman takdir eder. Ancak çalışma prensipleriyle ters kutup teşkil ediyorlar.
Fatih Terim her şeyin kendi insiyatifinde olmasını ister. Ekibi dışındakilerin işin içine girmesi, prensipleriyle bağdaşmaz. Haluk Ulusoy ise başkan olarak milli takıma gereken mesafede kalmayı sevmez. Hırslıdır, heyecanı iç içe yaşamaktan keyif alır. Bir anlamda adeta genel kaptanlık kimliğine bürünür.
Bu kritik aşamada en doğru yol Haluk Ulusoy yönetiminin Terim ile anlaşması ve Ulusoy'un milli takıma kişisel bakış açısını değiştirip başkanlığın gerektirdiği mesafede yaklaşım göstermesidir.
İkinci önemli konu İsviçre maçından gelecek ceza . Eskisiyle yenisiyle birlik beraberlik içinde işi en az hasarla atlatabilmek için yapılan çalışmalar sevindirici. Bekleyip göreceğiz. Üçüncü önemli konu da Türkiye Ligi'nin ikinci yarısı. F.Bahçe ile G.Saray arasındaki şampiyonluk yarışı bütün hızı ve gerilimiyle devam edecek. En büyük yangın da düşme hattında yaşanacak. Geçen sezon İstanbulspor ve Akçaabat Sebatspor kadro kapasiteleri ve diğer imkansızlıklarıyla lige erken veda ettiler. Düşecek son takım için kısa bir heyecan yaşandı. Bu sene durum farklı.
Bilhassa puan cetvelinin sonundaki Samsunspor ve Denizlispor ikinci yarıya deplasman galibiyetleriyle girince 10 takım iç içe girdi.
Her hafta yüksek tansiyon yaşanacak. Ülkemiz şartları içinde MHK'nin yükü çok ağır. Mustafa Çulcu ve ekibi için tek çıkar yol objektif kalmaktır. Haluk Ulusoy'un izleyeceği en akılcı yol MHK'den uzak durmaktır.