Wolfensohn'un mesajı...
Davos'ta hafta sonu ani bir randevu gerçekleşti. Randevunun taraflarından biri; Filistinİsrail barış sürecinin etkin ismi BM, ABD, AB ve Rusya'dan oluşan Quarted'in Gazze, ABD Başkanı Bush'un da Ortadoğu Temsilcisi James D. Wolfensohn ... Diğer taraf ise Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve arkadaşlarıyla, Türkiye'nin Filistin Ekonomik ve Sosyal İşbirliği Koordinatörü, eski Bakan Vehbi Dinçerler ... Süratle ayarlanan randevunun nedeni aslında dünyanın da son dönemde üzerinde ağırlıkla durduğu Filistin seçimleri... TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun, Filistin seçimlerine ilgisinin gerekçesi ise Filistin Gazze'deki, Erez bölgesinde kuruluşunun ilk adımını kısa süre önce attığı, "Barış İçin Sanayi Projesi..." Hisarcıklıoğlu'nun hedefi ise Barış İçin Sanayi Projesi'ne Quarted'in de tam dahil olması ve yıllık 3 milyar dolarlık fonundan destek alabilmesi. Davos'ta cumartesi akşam gerçekleşen görüşmede Wolfensohn projenin çalışmaya başlaması halinde kaç kişiye istihdam yaratacağı üzerinden duruyor. Hisarcıklıoğlu'ndan, "En az 6 bin kişi" yanıtını alınca memnuniyetini dile getiriyor.
Hamas terk etmeli Konu, Filistin seçimlerinden Hamas'ın zaferle çıkmasına geliyor. Wolfensohn, daha önce basında da yer alan görüşlerini net bir şekilde TOBB heyetine özetle şöyle aktarıyor: "Hamas'tan bir kişi, kendi milletvekilini görüşleri dolayısıyla öldüreceğini söylüyorsa, bu baskıcı ortam yayılabilir..." Ardından Filistin devletinin yeniden yapılanması için batının büyük bir ekonomik destek içinde olduğunu anımsatıyor. Ardından şöyle diyor: "Aldığım izlenim çok net; eğer Hamas bu tutumunu devam ettirirse batı yardımı keser. Filistin'de askerin, polisin maaşı bile ödenemez duruma gelir." Wolfensohn, Filistin'in ekonomik desteği, Arap ülkeleri, Suriye ve İran'dan temin etme yoluna gitmesinin işi daha da çıkmaza sokacağının altını çiziyor. Doğrudan söylemese de TOBB heyeti ve Dinçerler'e, Türkiye'nin Filistin üzerindeki etkisini sonuna kadar kullanmasını telkin ediyor. Katılımcıların, toplantı sonrasında edindikleri bir diğer izlenim ise dün de Filistin'de seçimi kazanan Hamas lideri İsmail Haniye'nin açıklamasına da yansıyan "Quarted ile koşulsuz diyalogun" sürdürülmesi. Ancak bir şartla: "Hamas'ın, zaten çok az oy farkıyla mağlup ettiği El-Fetih ile birlikte bir koalisyon hükümeti kurup, başına da bağımsız bir başbakanın getirilmesi. Veya teknokratlar hükümetinin kurulması." Nitekim, önceki günden itibaren Hamas'tan bu yönde açıklamalar da gelmeye başlıyor.
Erez'in durumu Geçen ay Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün de katılımıyla ilk adımı Filistin ve İsrail tarafında atılan TOBB'un Erez Sanayi Bölgesi Projesi'nin kaderi de nasıl bir hükümetin kurulacağına bağlanıyor. Hamas, dün G-8 ülkelerinin katılımıyla İngiltere'de yapılan toplantıdan çıkan kararlara uygun bir adım atması durumunda Erez'in geleceğini de garantiye almış olacak. Bu olmadığı takdirde, Erez sanayi bölgesinin her ne kadar Wolfensohn, "Ben takipçisi olacağım" sözünü vermiş olsa da ilk adımda projeye sigorta bulması dahi olası olmayacak. Ankara'nın bu nedenle bir an önce kendi iç tartışmalarından uzaklaşıp, Erez'de elde ettiği zemini güçlendirmesi gerekiyor. Bunu yapmayıp, "oynak denge politikası" içinde hareket etmesi halinde ise bölgede zemin bulması için elde ettiği en önemli kozu kaçıracağı görülüyor.
|