 "Mal beyanında bulunmak mecburiyetinde değiliz"
Başbakan Erdoğan, mal varlığı tartışmalarıyla ilgili olarak, "Mal beyanında bulunmak mecburiyetinde değiliz" dedi. Muhalefeti eleştiren Erdoğan, "Dünyada banka sahibi olan tek parti CHP. Nema adı altında milletten alınan 14 katrilyon lira bizim üstümüze borç kaldı.".
Başbakan Erdoğan, mal varlığı tartışmalarıyla ilgili olarak AK Parti Grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, mal bildirimi konusunda şahsı, partisi ve Hükümet'in kanunların gerektirdiğini harfiyen yerine getirdiğini belirterek, ''Ne şahsımızın ne de partimizin millete hesabı verilemeyecek tek bir kuruşu vardır'' dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan, malvarlığı konusunda açıklamalarda bulundu. 28 Ocak Cumartesi günü ''Medeniyetler İttifakında Kadının Rolü ''
konulu toplantıdan çıkarken gazetecilere, partinin malvarlığı ve aynı zamanda malvarlığı konusundaki düşüncelerini Salı günü yapacağı grup toplantısında açıklayacağını söylediğini hatırlatan Erdoğan, Anadolu Ajansı'nın açıklamasına ilişkin haberini okudu.
AK Parti ile ilgili olarak kimsenin kalkıp da ''AK Parti'nin hesabında ne var ne yok'' diye kendileriyle yarışa girmemesi gerektiğini belirten Erdoğan, partinin İnternet sitesine girildiği anda bu hesapları göre imkanına sahip olunduğunu hatırlattı. Partinin kurulduğu günden beri bunun yapıldığını anlatan Erdoğan, bu konuda hiçbir gizliliğin söz konusu olmadığını bildirdi.
Parti olarak çalışmalarını ve harcamalarını ağırlıklı olarak Hazine yardımıyla gerçekleştirdiklerini, hesaplarını buna göre yaptıklarını, adımlarını buna göre attıklarını kaydeden Erdoğan, ''Bir kere biz, Hazine'den aldığımız yardımlar konusunda Türkiye'de tek örneğiz. Alınan yardımın yüzde 30'unu il teşkilatlarına aktarıyoruz ve onlara da 'siz de aldığınızın yüzde 30'unu ilçe teşkilatlarına verin' diyoruz. Bu da bizi diğer partilerden ayıran bir özelliğimizdir'' dedi.
''AK PARTİ'NİN İMZASI YOKTUR''
AK Parti'nin siyasete ''vicdan'' kavramını geri getirdiğini kaydeden Erdoğan, şöyle konuştu:''AK Parti, milletin kaynaklarını hırsızlardan, arsızlardan, hortumculardan, haramzadelerden korumak için iktidardadır. Bizim milletimize veremeyeceğimiz bir hesap yoktur. Türkiye'nin çarçur edilen hesaplarının, kaybedilen on yıllarının, heba edilen kaynaklarının, peşkeş çekilen servetlerinin hiçbirinde AK Parti'nin imzası yoktur. Eğer birileri kamuoyuna hesap verecekse, ülkenin yıllar yılı krizlerle, darboğazlarla, enflasyonla, dibe vuran ekonomik
göstergelerle, kısır siyasetlerle, tarumar olmuş yılların hesabını vermeli.''
AK Parti olarak her alanda açıklık ve şeffaflıktan yana olduklarını belirten Erdoğan, bunu söylemekle yetinmediklerini, parti ve hükümet programlarıyla bu şeffaflığı her alanda hayata geçirdiklerini ifade etti.
'Ne şahsımızın ne partimizin millete hesabı verilemeyecek tek bir kuruşunun olmadığını özellikle vurguluyorum'' diyen Erdoğan, ancak korunması gereken bazı ilkeler olduğuna işaret etti. Gerek parlamenterlerin gerek parti kurucularının yasalarda mal bildirimle ilgili tüm yükümlülükleri yerine getirdiklerini kaydeden Erdoğan, ''Hem şahsım hem partim hem de hükümetim hukuk devletinin öngördüğü ilkeler neyse, kanunlar neyi gerektiriyorsa harfiyen uyduk, uyuyoruz'' dedi.
KOÇ'A YANIT
''Buradan milletime sesleniyorum'' diyen Erdoğan, Anayasa'nın amir hükmü olarak hazırlanan yasalardan bahsedeceğini, bu kanun maddelerine göre hazırlanmış ilkeler olduğunu belirterek, Türkiye'de kimin mal beyanında bulunma zorunda olduğunu, bunu nereye ve hangi esasına göre yaptığının milletin bilmesi gerektiğini söyledi.
Bu kanunları AK Parti iktidarının yapmadığına dikkati çeken Erdoğan, bunların yıllar önce yapıldığını, bugüne kadar siyasilerin, parlamenterlerin buna göre görev yaptığını kaydetti. İsim vermeden CHPGrup Başkanvekili Haluk Koç'u eleştiren Erdoğan, ''Ahlakın sınırlarını aşmak suretiyle, edep-adap sınırlarını aşmak suretiyle ifadeler kullanmak suretiyle, politika yaptığını zanneden densizler de buna göre politika yapmıştır. Bunu söylemek zorundayım. Zira benim şahsımla ilgili bazı adap, edep ve ahlak dışı ifadeler kullanabilirsiniz. Ama bu ülkenin Başbakanı için bu ifadeleri kullanamazsınız. Ana muhalefet liderinin bu noktada kendi grup başkanvekiline gerekli uyarıyı yapmalıdır'' dedi.
Her şeyin bir edebi ve adabı olduğunu, siyasetin bu etiği kaybettiğinde yozlaşacağına dikkati çeken Erdoğan, ''Bu düşüncelere yataklık yapan medyaya da sesleniyorum; Bundan bir şey kazanamazsınız,kaybedersiniz'' diye konuştu.
''AYNI ÜSLUPLA CEVAP VERMESİNİ BİLİRİZ''
Kimsenin Türkiye'nin yükselişini engelleme gayreti içine girmemesi gerektiğini ifade ederek, hiçbir zaman tahriklere gelmeyeceklerini kaydeden Erdoğan, ''Ama dilleri neyi gerektiriyorsa, o dile, aynı üslupla cevap vermesini de biliriz ha, bu da böyle bilinmeli. Siyaset üretemeyen muhalefet istedi diye yürüyüşümüzü durduracak, istikrarı, kalkınmayı, büyümeyi sekteye uğratacak, siyaseti eski mecralara döndürecek değiliz. Medyanın bir kısmı istedi diye de bunu değiştirmeye niyetli değiliz. Bu da böyle bilinmeli'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, siyasi parti başkanlarının, mal bildirimi beyanlarını, partilerini kurdukları zaman Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na, TBMM ve Bakanlar Kurulu üyelerinin ise Meclis Başkanlığı'na verdiklerini, bunun da gizlilik esasıyla yapıldığını, alan veya verenin açıklayamayacağını anlattı.
Yasa uyarınca mal bildiriminin açıklanmasına imkan verilmediğini, ancak soruşturma ve kovuşturma yetkili mercilere bu bildirimin verilmesini imkan tanındığını belirten Erdoğan, yasa uyarınca kamu kurum kuruluşlarında görev yapanlar, yargı, TSK, dernek başkanları, gazete sahipleri, yazarları, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin mal bildirimini nereye yaptıkları konusunda bilgi verdi.
''GÜNDEM SIKINTISI ÇEKİLDİĞİNDE...''
Konuyla ilgili olarak AK Parti iktidarında çıkarılan ne bir Anayasa değişikliği ne de yasa bulunduğunu belirten Erdoğan, malvarlığının açıklanmasını isteyenlerin de bunlar hazırlanırken işin içinde olan kişiler olduğunu söyledi. Erdoğan, ''Bu işte bulunmayanlar idiyseler o zaman niye bu sesler çıkmadı da şimdi çıkmaya başladı. Biz gereken tarihte, gereken mercilere yasalarımızda öngörüldüğü şekliyle mal bildirimimizi ilettik'' diye konuştu.
Erdoğan, mal bildiriminde bulunmanın sadece siyasetlerin sorumluluğu olarak yorumlanmaması gerektiğini, diğer tüm kamu görevlileri, dernek yöneticileri, yargı erkanı, TSK mensupları, üniversite kadroları, gazete patronları ve yazarlarının da omuzlarında
olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, ''Bu nedenle, gündem sıkıntısına düşüldüğünde bu konunun yeniden ısıtılarak milletin önünü konmasına razı olmayız. Her işin bir yolu, yöntemi, üslubu olmalıdır. Akıl ve sağduyu çerçevesinde kamusal sorumluluğu olan herkesi topyekün açıklık ve şeffaflaşma sürecine taşıyacak her türlü girişimi tartışalım. Biz buna sonuna kadar varız. Bunu yaparken siyaseti ve siyasetçiyi diğer kurumlardan ayırmamalıyız. Burası önemli'' diye konuştu.
DÜNYADA BANKASI OLAN TEK PARTİ CHP'DİR
Muhalefeti eleştiren Erdoğan, "Dünyada banka sahibi olan tek parti CHP. Nema diye milletten alınan 14 katrilyon lira bizim üstümüze borç kaldı" diye konuştu.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk'ün vasiyetnamesinde, ''İş Bankası'nın her sene nemadan mütebaki miktarı, yarı yarıya Türk Tarih ve Dil Kurumları'na tahsil edilecektir' denildiği ve mahkemenin de açtıklara davada bu kurumların lehine karar verdiği halde, CHP'nin bu miktarı ödememekte ısrar ettiğini kaydetti.
Erdoğan, CHP'nin, bu kurumlara ödemesi gereken ve mahkeme kararı ile netleşen rakamın, 111 trilyon 248 milyar TL olduğunu belirtti.Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, dokunulmazlıklar konusunda, ''Bütün dokunulmazlıklar kaldırılacaksa biz buna varız, evet diyoruz'' dedi. Erdoğan, sadece siyasetin dokunulmazlığı kaldırılacaksa, buna, siyasetin ve ülkenin aleyhine bir zafiyet doğuracağı için izin veremeyeceklerini ifade etti.
''Bu konuda samimi iseler bütün kamu kurumlarını kapsayacak şekilde böyle bir şeffaflaşmayı getirmeye hazırız'' diyen Erdoğan, bu konuya daha kapsamlı yaklaşılmasını, bütün kamuoyunu kapsayacak yeni bir açıklık kaidesi koyulmasını istedi. Erdoğan, ''Böylece siyaseti de ucuz polemiklere malzeme olmaktan kurtaralım'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, eski alışkanlıkların nüksetmesine, siyasetle milletin arasının açılmasına ve gündemin ucuz polemiklere teslim edilmesine göz ummayacaklarını belirterek, ''Kimseyle, siyasetin itibarına gölge düşürecek bir çamur güreşi içerisine girecek değiliz, biz ancak er meydanında güreşiriz. O er meydanının yeri de sine-i millettir, milletin yüreği ve vicdanıdır, zamanı geldiğinde de sandıktır'' diye konuştu.
Dünyada banka sahibi tek partinin Türkiye'de bulunduğunu, bu partinin de CHP olduğunu dile getiren Erdoğan, Atatürk'ün kendi el yazısı ile yazdığı vasiyetnamesini okudu.
Konunun, bundan sonrası için malzeme oluşturacağını ifade eden Erdoğan, Atatürk'ün, vasiyetnamede ismi yer alan evlatlık bir kızının ''CHP'den aldığı olumsuz cevap nedeniyle'' kendisine mektup yazdığını söyledi.
Atatürk'ün vasiyetnamede, ''Mal-i olduğum bütün nüfus ve hisse senetleriyle Çankaya'daki menkul ve gayrimenkul mallarımı, CHP'ye gelecekteki şartlarda terk ve vasiyet ediyorum'' dediğini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Vasiyetnamede şu da yazılı... 'Nakitler ve hisse senetleri, şimdiki gibi İş Bankası tarafından nemalandırılacak'. Bunu biliyorsunuz değil mi? İşçilerimizin güya paralarını nemalandırmak için ortaya çıktılar ya. Aldılar aldılar, aldılar... Bizden önceki yönetimler ve devlet, sadece işçimize 14 katrilyon nema adı altında borçlandı. Bu parayı ödediler mi? Ödemediler. 14 katrilyon yük kimin üzerine kaldı, bizim üzerimize kaldı. Şu ana kadar 10 küsur katrilyon ödedik. Kalanı da mart ve haziranda ödeyeceğiz, böylece işçimizin alacakları devlet tarafından ödenmiş olacak. Bunu kimler yaptı bugüne kadar? Bizden öncekilerin hepsi. Ama bunu biz ödüyoruz. Niye, 'halkımızın bizden bir tek lokma alacağı kalmasın' dedik. Onun gayreti içerisindeyiz.''
ATATÜRK'ÜN VASİYETİNİN NE DENLİ YERİNE GETİRİLDİ
Erdoğan, vasiyetnamede ayrıca, ''Yaşadıkları müddetçe Makbule'ye ayda bin, Afet'e 800, Sabiha Gökçen'e 600, Ülkü'ye 200 lira ve Rukiye ile Nefile'ye de şimdiki 100'er lira verilecektir. Sabiha Gökçen'e bir ev de alınabilecek, ayrıca para da verilecektir. Makbule'nin yaşadığı müddetçe Çankaya'da oturduğu ev de emrinde kalacaktır. İsmet İnönü'nün çocuklarına yüksek tahsilleri için muhtaç olacakları yardım yapılacaktır. Her sene nemadan mütebaki miktar, yarı yarıya Türk Tarih ve Dil Kurumları'na tahsil edilecektir'' denildiğini ifade ederek, ''Mahkeme bu kurumların lehine karar verdiği halde, CHP bunu ödememekte ısrar ediyor. Bu, Atatürk'ün vasiyetinin CHP tarafından ne denli yerine getirildiğinin de açık belgesidir'' diye konuştu.
CHP'nin, bu kurumlara ödemesi gereken ve mahkeme kararı ile netleşen rakamın 111 trilyon 248 milyar TL olduğunu ifade eden Erdoğan, medyanın da bunu kayıtlarına almasını istedi.
Bu kadar güçlü ve banka sahibi tek siyasi parti CHP'nin, malvarlığı ile ilgili bu tür durumların içerisine girmeyi anlayamadıklarını kaydeden Erdoğan, ''Bunu da açıklasaydı, niye açıklamadı bugüne kadar?'' dedi.
''BÖYLE MAL BİLDİRİMİ VAR MI?''
Başbakan Erdoğan, bu suiistimallerinin ucunun nereye dayandığını millete anlatmak gerektiğini ifade ederek, ''Benim kasam, sponsorum, kaynağım; kardeşimdir, ağabeyimdir, yeğenimdir, kuzenimdir, amcamdır, teyzemin oğludur'' diyen siyasetçiler olduğunu da ifade etti.
Bunun adının da mal bildirimi olarak gösterildiğini dile getiren Erdoğan, ''Böyle mal bildirimi var mı? Siyaseti bu düzeyde algılayan... Ciddiyetsiz işleri, halleri, tavırları bir yana bırakalım Türkiye'nin meselelerine yoğunlaşalım'' diye konuştu.
(AA)
|
