| |
Gates ve bizimkiler
Microsoft'un patronu Bill Gates dün İstanbul'da "Dijital devrim"in siyaset yapma anlayışını da kökünden değiştireceğini söylerken, bizim liderlerimiz ise kasaba politikacılığı düzeyinde ve kalitesinde atışıyorlardı. Bilgi toplumu öncesi dönemin siyaset anlayışını bakalım daha ne kadar sürdürebilecekler..
Microsoft Başkanı ve dünyanın en zengin adamı Bill Gates dün İstanbul'da öğrencilere birkaç yıl sonrasının dünyasını anlattı. "Dijital devrim" diye tanımladığı "Küresel bilgi akışı"nın hayatımızda yapacağı değişikliklerin örneklerini verdi. Kendi ifadesiyle "Hükümetleri korkutan" gelişmelerden söz etti. Ve demeye getirdi ki, "Korkunun ecele faydası yok, siyasetçiler de bu köklü değişime ayak uydurmak zorundalar, değişmeyen yok olacak." Gates bu uyarıyı yaparken, Başbakan Erdoğan ile Ana Muhalefet Lideri Baykal ise, Anadolu aşıkları gibi (yoksa "Çocuklar gibi" mi demek daha olur) atışıp durdular. Maliye Bakanı Unakıtan'ın dedikodusuyla başlayan mal beyanı konusunda. Erdoğan "Makaram sarı bağlar, kız söyler gelin ağlar" türküsüyle gönderme yaptı, Baykal "Yoksulun sırtına vuran vurana, bunu gören yürek nasıl dayana" ile cevap verdi. Bize de tartışmanın düzeyi ve kalitesinden yaşaran gözlerimizi silmek düştü... Gates-Erdoğan-Baykal üçlemesi aklımıza bir süre önce "Le Monde Diplomatique" gazetesinde yayınlanan "Dijital devrimle neler değişecek" başlıklı yazıda, bir politikacının yakınmalarını getirdi. Şöyle diyordu: "Bugüne kadar iki tip yurttaşla işimiz vardı: Seçmenler ve göstericiler. Alıştığımız bir dünyaydı. Seçmenlerin sırtlarını sıvazlıyorduk, göstericilerin ise gözlerini korkutuyorduk. Seçmenleri tatlı vaatlerle oyalıyorduk, göstericilere ise polisi gönderiyorduk. Ama her şey değişiyor. İnternet gibi interaktif medya araçları, daha doğrusu ağları yeni bir yurttaş sınıfı doğurdu: Artık herkes fikrini söylüyor. Düşünebiliyor musunuz; her an karşınızda konuşan milyonlarca kişi var. Bu yeni durumu nasıl yöneteceğimizi doğrusu bilemiyoruz."
Sanal ortamda oy avcılığı Gerçekten de dijital devrim sayesinde toplum da değişiyor, toplumsal örgütlenme de. Sanal ortamda oluşan gruplar çok ciddi güç haline geliyorlar. "Blog"lar, yani herkesin kolayca yapabildiği "kişisel gazeteler", siyasilerin korkulu rüyasına dönüşüyorlar. Unutmayın, ABD eski Başkanı Bill Clinton'un Monica Lewinski skandalını, 10 yıl önce son derece sınırlı imkanları ve sıfıra yakın teknik bilgisiyle kurduğu "Drudge Report" sitesiyle internette tek kişilik haber ajansı yaratan Matt Drudge adlı gazeteci patlattı. Bugün isteyen herkes bir "Drudge Report" kurabilir ve politikacılar milyonlarca sanal mayınla karşı karşıya kalabilir. Gates dijital devrim sayesinde yakında CD'lerin, hatta kağıdın da tarihe karışacağını söyledi. Bize göre oy sandıkları da müzeye kaldırılacak . Herkes bilgisayarından bir "tık"la oyunu kullanacak. Sandıklar olmayınca, mitingler de tarih olacak tabii. Siyasiler propaganda konuşmalarını bilgisayarla göndermek zorunda kalacaklar. Her seçmene tek tek. Gates'in "Kablosuz internet kullanımıyla kitapların, hükümet yayınlarının, ilgilendiğiniz her türlü yayının internet ya da bilgisayar üzerinden okunması sözkonusu olacak" diye anlattığı teknolojik gelişme... Ve o sanal mitinglerde bol keseden atamayacaklar. Zira, Gates'in vurguladığı gibi, "İstemediğimiz programları izlemek zorunda değiliz." Microsoft patronunun ifadesiyle gerçekten "Hükümetler için korkutucu" gelişmeler. Üstelik sadece hükümetler değil, tüm siyaset sınıfı için. Çünkü küresel bilgi akışı sayesinde herşey sır olmaktan çıkıyor. Neyse liderlerimizin türkü keyfini daha fazla kaçırmayalım: "Makaram sarı bağlar, kız söyler gelin ağlar..."
|