AK Parti'de Kemal Abi Sendromu
"Bu olaylar Kemal Abi'nin ömrünü uzattı. Unakıtan seçime kadar bakan." Son haftalarda muhalefet ve kamuoyunun boy hedefi haline gelen Maliye Bakanı ile ilgili AK Parti ve hükümet çevrelerinde yapılan değerlendirme bu. Başbakan Tayyip Erdoğan'ın bir huyu var. Medya ya da muhalefetin eleştiri oklarına hedef olan bakan ya da danışmanlarını koruma altına alıyor. Hele de siyaset dünyası ve medyada söz konusu şahsın "istifası" isteniyorsa, bu koruma içgüdüsü daha da keskinleşiyor. Erdoğan bu yüzden Sakal-ı Şerif skandalı nedeniyle eleştirilen Kültür bakanı Atilla Koç'u savundu; eşiyle ayrı masada yemek yediği için kamuoyunda yıpranan Ulaştırma Binali Yıldırım'ı apar topar Avustralya gezisine dahil etti. Kemal Unakıtan'a yönelik de benzer bir refleks gösteriyor Tayyip Erdoğan "CHP istedi diye kelle vermem" düşüncesinde. Kemal Unakıtan'la ilgili, iddiaları dinlemeye hazır, ama " belge " olmadan yakın kurmayını yargılamaya niyetli değil. Kendi siyasi hayatında sık sık tevatür ve komplolara kurban gittiğini düşünen biri olarak, "onun bunun sözü"ne dayanarak Unakıtan'ı dışlamak istemiyor. Üstelik hem Galataport hem de SİT alanındaki villalar gibi konularda bakanın kendisine bizzat yaptığı açıklamalardan tatmin olmuş gözüküyor. Mehmet Barlas'ın haftasonu kullandığı " Yeniçeri " benzetmesini devam ettirirsek, belli ki Başbakan "kelle" isteyenlere şimdi boyun eğerse, vermek zorunda kalacağı tavizlerin sonunun gelmeyeceğini düşünüyor. İşte bu tablo da herkesten çok CHP'yi memnun ediyor . Sosyalist Enternasyonal'in genel kuruluna katılmak için Atina'ya hareket etmek üzere olan Deniz Baykal'ı Pazar akşamı havaalanında yakaladık. " AK Parti yolsuzluklarla mücadele iddiasından vazgeçti " diyor CHP lideri. Doğru ya da yanlış ama muhalefet, bir altın madeni bulmuşçasına hükümetin yumuşak karnı olarak gördüğü Unakıtan'a yüklenmeye devam edecek. CHP, Unakıtan'ı eleştirdiği ölçüde Başbakan'ın Maliye Bakanı'na sahip çıkacağını biliyor. Bu gerilimin seçime kadar devam etmesinden de şikayetçi olmayacaktır. Unakıtan'ı artan biçimde karikatürize eden CHP lideri, zaman içinde AK Parti'ye yönelik Turgut Özal liderliğindeki ANAP'ın ikinci dönemine benzer bir yolsuzluk imajı yakalayabileceği düşüncesinde. Buraya kadar aktardıklarımız, hem muhalefet hem de iktidar açısından beklenen tavırlar. Ancak tabloyu karmaşık hale getiren, malvarlığı ve Unakıtan tartışmalarının AK Parti yöneticileri arasında yarattığı etki. Son aylarda Unakıtan konusunda bazı çekince ve soru işaretlerini bizzat Başbakan'a aktaran AK Partililer oldu. Partinin hem Milli Görüş cephesi, hem de farklı referanslarla AK Parti'yi kuran muhafazakarlardan bir bölümü, Galataport ve malvarlığı konularında ortaya çıkan tablodan rahatsız. Bu iddialar ve ardından gelen savunma refleksinin, AK Parti'nin kuruluş ideallerine gölge düşürebileceği, ANAP'ın ikinci dönemi benzeri bir kamuoyu yaratabileceği korkusu var. Bu ortamda Başbakan ne yapmalı?
|