|
|
Sık sık hastalanıyor musunuz?
Havalar soğuyor. Bir soğudu, ardından ısındı, palto giysen bir türlü, giymesen bir türlü; bu havalar hastalık havası. Sık sık hasta mı oluyorsunuz? Esasında genç veya yaşlı fark etmiyor. Şüphesiz artan yaşa bağlı olarak vücudun savunma sistemi zayıflıyor. Ama günlük yaşam stresinden tutun, yetersiz beslenme, sık alkol ve sigara tüketimine kadar bir seri etken de her yaşta bağışıklık sisteminin yetersiz kalmasına yol açabiliyor. Beni aslında endişelendiren, her soğuk algınlığına yakalandığımızda veya bazen gereksiz yere antibiyotik kullanımına bağlı olarak hastalık etkeni mikroorganizmaların kazandığı direncin yaygınlaşması. Başı ağrıdığında eczaneye giderek, hastalandığında hekimin reçeteye yazdığı antibiyotiği, baş ağrısı ilacı olarak isteyenlere bile rastladım. Bir önemli bilimsel dergide çıkan bir yazıda yazarın kehaneti gerçekten ürkütücü idi: "Yakın bir gelecekte insanlar enfeksiyonlar karşısında antibiyotiklerin keşfedilmediği dönemlerdeki gibi çaresiz kalacak". Bence hiç de uzak bir ihtimal değil.
DESTEK TEDAVİ Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesinde farklı yaklaşımlar söz konusu olabilir. En basit şekilde yediklerimize içtiklerimize dikkat etmekle başlanabilir. Ama yeterli mi? Belki vitamin-mineral destekleri bir yarar sağlayabilir. Ama ne dereceye kadar? Belirli bir etkene karşı aşılanmak bir başka yolu. Ancak ya aşılama yapılmayan diğerleri? Daha genel anlamda kendi savunma sistemimizi, yani bağışıklık sistemini, destekleyecek tedavilere ihtiyaç var. Piyasada bağışıklık sistemini desteklemek üzere, pazar tezgahlarından, aktarlara veya eczane raflarına kadar farklı yerlerde satılan çeşitli ürünler mevcut. Mesela, en basit şekliyle ısırgan bitkisi ilkbaharda taze iken çeşitli şekillerde pişirilerek yenirse halk arasında sağlık için yararlı ve şifalı olduğu düşünülür. Ama ş i m d i mevsimi değil. Ayrıca bahsi geçmişken bir hususa dikkatinizi çekmek isterim. Halk arasında ısırganı bazıları bir defa, hatta bazıları iki defa su içerisinde kaynatarak kaynama suyunu döktükten sonra kalan kısmından yemek veya börek yapar. Bunun amacı ısırgan oksalat kristalleri bakımından zengin olduğundan bunların ortamdan uzaklaştırılmasıdır. Aksi takdirde böbrek taşlarına neden olabilir veya midede iritasyona yol açabilir. Oysa bazıları bu kaynatılan sularla şifalı içeriğinin de atıldığını düşünerek doğrudan pişirmeyi tercih eder. Bağışıklık sistemi üzerinde etkili bileşenleri aslında suda çözünmeyen polisakarit yapısında bileşenleridir ve bu bileşenlerin bağışıklık sistemi üzerinde etkileri bilimsel olarak da ortaya konulmuştur. Bu bakımdan halkın yaptığı uygulama doğrudur. Isırganın tohumları da toz edilerek bal ile karıştırılıp, bir tatlı kaşığı, bağışıklık sistemini desteklemek üzere bilhassa kanser hastaları tarafından kullanılmaktadır.
|