Başı açık namaz...
Başbakan'ın danışmanı Cüneyd Zapsu, Fatih Altaylı'yla konuşurken, "İşimi bırakmakla, eşimden boşanmak arasında tercihe zorlayacaklar..." diyor... Neden?.. Çünkü Beyza Zapsu, başı açık namaza durmuştur... Başbakan'ın danışmanının eşi, başı açık namaza durursa, AKP kurucusu olan kocası ya işinden ya da eşinden olacaktır öyle mi?.. Türban için haykırılan demokrasi demek böyle bir demokrasidir?.. Bireysel özgürlükler adına verilen türban mücadelesi, demek karısının ibadet biçimi hoşa gitmezse boşanmayla sonuçlanabilecek bir özgürlük adınadır... Kadının türban takma özgürlüğünü bireysel özgürlük olarak ortaya atılanlar, kadının başı açık namaza durmasını boşanma nedeni olarak görebileceklerdir... Bunu isteyebilecek cüreti kendilerinde bulabileceklerdir... Bir kadının başı açık namaza durmasının, kocasından ayrılması için yeterli olabileceğini söyleyebilecek, aksi halde partiden istifa etmesini isteyebilecek kadar kendilerinden geçmiş olabileceklerdir?.. Ve aynı insanlar sonra çıkıp, türbanı savunurken, "Bireysel özgürlüğümüz elimizden alınıyor" diyebileceklerdir...
 Bir Başbakan danışmanının düştüğü duruma bakınız... Eşi başı açık namaza durdu diye, AKP'deki birilerinin onun eşinden ayrılmasını isteyebileceğini söylemektedir... Durumun vahametine bakınız... İnanç özgürlüğünden yana olanların, inanç özgürlüğünden ne anladıklarına bir bakınız... Beyza Zapsu Müslüman haliyle, namaza dururken başı kapalı değil açıktır... Peki Beyza Zapsu, hiç Müslüman olmasaydı ne olacaktı?.. Başka bir dinden başka bir milletten, Fransız ya da Alman, Katolik ya da Protestan kısaca Hıristiyan olsaydı ne olacaktı?.. Eşi Hıristiyan olan bir adam Başbakan'a danışman olamayacak mıydı?.. AK Parti'de barınamayacak mıydı?.. İnanç özgürlüğü, sadece başı örtülü olanlar için mi geçerli olacaktır?.. Bu nasıl özgürlüktü ki, başın açık olarak namaza duranın bile katli vaciptir...
Beyza Hanım namaza dururken neden başörtüsü takmamıştır bilmem... Bilmek de istemem... Bildiğim, kadının inancı olmasa namaza durmayacağıdır... Namaz yerinden daha baştan uzaklaşacağıdır... Tanrıyla arasında o bağ olmasa zaten namaz kılmayacaktır... Namazı başı açık kılmış... Size ne?.. Allah'la Beyza Hanım arasındaki meseleye siz ne hakla müdahil olmaktasınız?.. Beyza Hanım, ister namaz kılar, ister kılmaz... İster başı açık kılar, ister başını açmadan kılar. İster Müslüman olur, ister Hıristiyan, ister Musevi, ister ateist, hatta isterse Budist.... Bir kadının dini tercihlerinden ya da dini uygulayış biçiminden, kocasını sorumlu tutmak, onun kellesini istemek, olmadı kadının kellesini uçurmak, hangi bireysel özgürlüklerin, hangi insan haklarının, hangi insana ve kadına saygının ürünüdür?.. Kadını, köle durumuna düşüren, onun ne yapması gerektiğinin hükmünü kocasına bile değil, partisine veren bir zihniyetin insan hakkından, bireysel özgürlüğünden söz edilebilir mi?..
Tanrım bu ne biçim bir anlayıştır ki, partideki durumum karımın namaza duruş biçimine göre ayarlanacaktır?.. Tanrım bu ne düşüncedir ki, karımın herkes gibi namaza durmaması beni karımdan boşatacak hale gelecektir?.. Tanrım bu nasıl bir durumdur ki, benim karımın özgürlüğünün olmadığı Türkiye'de ben herkesin özgürlüğünü sağlayacağım?.. Yüce Allahım... Sen kullarını koru... Kimsenin başına böyle bir dert verme ya rabbim...
|