|
|
|
|
|
Eski tas eski hamam : 2-2
|
|
Ligin ilk yarısını hayal kırıklıklarıyla kapatan, ikinci devreye ise umutla giren Beşiktaş, yeni yılda sahasında oynadığı ilk maçta 2-0'ı koruyamadı; Erciyes'le berabere kalıp 1 puana razı oldu.
Türkiye kışı yaşarken Beşiktaş tribünleri adeta sonbaharı yaşıyordu... Yapraklarını dökmüş ulu çınarlar misali, taraftarlar hedefsizlik girdabında tribünleri boş, takımlarını yalnız bırakmıştı... Tribünlerde, bütün ısrarlara rağmen seyirci-hasılat rakamları verilmediği için tahmini 8-9 bin kişi yerini almıştı. İki yıl önce kaçan şampiyonluğun ardından Beşiktaşlılar'ın federasyon nezdinde en çok yüklendiği isim olan Haluk Ulusoy'a tribünlerin sessizce kucak açması gecenin en ilginç karesiydi. İlginçliği kadar da ibretlik bir arşiv belgesiydi. Jean Tigana; Mehmet Sedef'i 11'e, Rıza Şen'i 18'e alarak doğru bir başlangıç yaptı. Şampiyonluk şansı olmayan, günü kurtaramayan Beşiktaş'ın geleceği kurmak adına attığı 'geç kalınmış' bu adımları Mehmet'in nezdinde taraftar da alkışladı. Maç başlar başlamaz Sergen'in serbest vuruştan ortasına arka direkte İbrahim Toraman'ın vuruşunun yan direkte patlaması maçın renkli geçeceğini işaret etti. 14. dakikada Ailton'un ceza alanının dışından şutu Şenol'dan sekerek, Zafer'i de geçti ve ağlarla buluştu: 1-0. Ardından Sergen- Ailton-İbrahim Akın- Sergen yıldız üçgeninde ve paslaşmasında son sözü kaptan Sergen söyledi: 2-0.
MAÇIN YILDIZI CENK 26. dakikada Cenk İşler güzel bir vuruşla skoru 2-1'e getirerek geceye renk kattı. İkinci yarıda Erciyes hareketli başladı. Cenk'in 49. dakikada ceza alanı içinde yerde kalan Ali Tandoğan'ı görüp, topu dışarı atarak fair play davranışı sergilemesi, alkış aldı. Aynı Cenk sahada yıldızlaşıp 55. dakikada kaleci Murat'ın müdahalesiyle yerde kalınca takımına penaltı kazandırdı. Agali penaltıdan eşitliği getirdi: 2-2. Sergen'in 61. dakikadaki sağdan ceza sahasına girip ince vuruşunda bu sefer Zafer gole izin vermedi. Tigana'nın, Koray ve Üzülmez'in yerine Okan ve Ali Güneş'i oyuna alarak orta sahayı hareketlendirme hesabı, Mustafa Uğur'un soğukkanlı ve ayağa top yapan oyun anlayışını yıkmaya yetmedi. Karşılaşmayı izlemeye gelenlerin eski düşünceleri yeniden hasıl oldu: 'Eski tas eski hamam.'
|
|
|
|
|
|
|
|
|