|
|
|
|
20 yıl dayak yedi şimdi yardım elini uzatıyor
Görücü usulüyle evlendiği eşinden hastanelik olana kadar defalarca dayak yiyen Panik Atak Dostları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hülya Kırımoğlu, şimdi kendi gibi mağdur kadınlara el uzatıyor. "Benimle aynı şeyi yaşayan kadınlar, korkunun illüzyondan başka bir şey olmadığını bilsinler" diyen Kırımoğlu'nun boşanma davası hâlâ devam ediyor.
Bundan birkaç ay önce ünlü manken Deniz Akkaya ile gündeme gelen 'kadına şiddet'; ünlü haber spikeri Rana Elik ve televizyoncu Ayşenur Aslan'ın da yaşadıklarını anlatmasıyla Türkiye gündeminin üst sıralarında yerini aldı. Kimi ünlü, kimi ünsüz olsa da; artık kadının şiddete tepkisiz kalmadığı ortada... İşte bu isimlerden bir diğeri de Panik Atak Dostları Derneği (PANDOST) Yönetim Kurulu Üyesi ve PAN Kadın Kulübü Başkanı Hülya Kırımoğlu...
DAYAKLAR HAMİLEYKEN BAŞLADI Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi Yönetim ve Organizasyon'ın dışında Halkla İlişkiler eğitimi de alan Kırımoğlu, trilyonlarca liralık cirosu varken, üç yıl önce iflas kararı alan Türkiye'nin sayılı firmalarından birinin sahibinin eşi. Hâlâ kendisinden çok korktuğu eşinin ismini açıklamaktan çekinen Kırımoğlu, boşanmak için de altı yıldır mücadele ediyor. Eşiyle 1982'de görücü usulüyle tanışıp evlenen Kırımoğlu'nun, evliliğinin ilk yılında üç aylık hamileyken yediği dayak; ömrü boyunca hatırlamak istemeyeceği yılların işaretçisi olmuş. Kıskançlık yüzünden çıkan tartışmada, eşinden öldürücü tekmeler yediğinde henüz 19 yaşında olduğunu söyleyen Hülya Kırımoğlu, gururu incindiği için bu olayı ne ailesine ne de arkadaşlarına anlatamamış. Sessiz kalması, yaşadığı şiddetin önünü açmış... Evlilik hayatı boyunca sayısız kez hastanelik olana dek dayak yiyen Kırımoğlu, silahla tehdite kadar şiddetin her türünü görmüş. Kabus dolu günlerin ardından ağır depresyon nedeniyle tedavi gören Kırımoğlu, yaşadığı dehşeti şöyle anlatıyor: "Bir akşam yemeğe davetliydik. Gece güzel geçmişti ve evimize gelmiştik. Çocukları yatırdığımda beni odaya çağırıp, "O adam neden sana göz kırptı?" diye sordu. Üzerime çöküp, başımı bacaklarının arasına sıkıştırdı. Dergiyle sol gözüme vurmaya başladı. Ertesi gün doktora gittim ve gözümün üst tabakasının yırtıldığını öğrendim. Bir defa da başımı su doldurduğu bir kovaya sokup çıkararak işkence yaptı. Nedeni çıkarmak istemediğim ojelerimdi..."
'ÇOCUKLARIMI KAÇIRACAKTI' Kırımoğlu, bütün bu yaşadıklarının üzerine neden boşanma davası açamadığını ise şöyle açıklıyor: "Dava açarsam çocuklarımı göstermemekle ve beni öldürtmekle tehdit ediyordu. Bu yüzden avukata bile gitmeye korkuyordum. Boşanmayı göze alamadım..." Kırımoğlu'nun tek aklına gelen, kendisini bir şekilde güvenceye almaktı. Bu nedenle eğer başına bir şey gelirse, savcıya verilmek üzere sorumlu olarak eşini gösterdiği üç mektup yazdı. Birini arkadaşına, birini ailesine verdi. Sonuncusunu da evindeki kasasına sakladı. Kırımoğlu, 1999'da her şeyi göze alıp eşine boşanma davası açtığını anlattı: "2002'de anlaşmalı olarak boşandık ama eşim protokolde yer alan parayı vermedi. Onunla tekrar evlenirsem bana lüks bir ev ve aylık 2 milyar lira vereceğini söyledi. Şirketi iflas ettiği için İflas İdaresi'ne başvurmamı, 'Mallar satıldıkça parayı oradan alabilirsin' dedi."
DOSYA TEMYİZ EDİLDİ İflas İdaresi'nin 'Boşanma davası bize haber verilmeliydi ve taraf olmalıydık' açıklaması sonucu 2004'te Yargıtay, boşanma kararını bozdu. "Bu kez eşim boşanmak istemediğini söyleyince dava uzadı" diyen Kırımoğlu, iki celse sonra davanın sonuçlanmasını beklediğini belirtiyor. Kırımoğlu, 1999 yılından beri üyesi olduğu PANDOST derneğinde, kendisi gibi mağdur kadınlara para kazanabilmeleri için resim, mum, seramik yapmasını öğretiyor. Kendisi de kirada oturduğu evde, iki çocuğunun geçimini resimlerini satarak sağlamaya çalışıyor.
PERVİN METİN - MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|