Arcelor'un doğrudan ve dolaylı olarak kontrol edeceği Erdemir hissesi oranı yüzde 25'i aştığı için çağrı yükümlülüğü doğacağını belirten yazılarımız piyasaların gündemine damgasını vurdu. Bununüzerinekonutelevizyonkanallarınınhaberprogramlarınataşındı. Yorumcuların ve konunun uzmanlarının büyük bölümü görüşüme katılıp, çağrı yükümlülüğünün doğduğunu belirtiyor. Konuyuiyicearaştırmayanbazıkesimler ise, "SPKnın2005/19nolubülteninegörealıcıyaçağrıyükümlülüğüiçinmuafiyetsağlandığını,dolayısıylaçağrıyükümlülüğününbulunmadığını" dile getirmekte. Bu görüşe katılmak mümkün değil. Çünkü söz konusu tebliğ ile alıcı Ataer şirketine muafiyet tanınmıştır. SözkonusumuafiyetArcelor'atanınmışdeğildir. Zaten aynı ihalede Oyak (Ataer) ile birlikte Arcelor'da yarışmacı olarak katılmıştır. Kaldı ki, tebliğde sözü edilen muafiyet kararı Erdemir'inyüzde52.36'lıkbölümü içindir. Bu bölümün Arcelor'un yüzde 41 ortaklığına yansıyan oranı ise yüzde 21.36'dır ki, bu da yükümlülük için gerekli olan yüzde 25 oranının altında olduğu için çağrı yükümlülüğü gerektirmez. Gözlerdenbirnoktadahakaçtı Çağrıyükümlülüğünüdoğurannedenise,Arcelor'unresmenaçıkladığıgibi,İMKBdeişlemgörenErdemirhisselerindensatınaldığıyüzde5'likbölümdür. Yüzde 5'lik bu hisseler ile Ataer ortaklığından Arcelor'a dolaylı olarak yansıyan yüzde 21.36'nın toplamı yüzde 26.36 olunca çağrı yükümlülüğü kaçınılmaz oluyor. Yeri gelmişken gözlerden kaçan bir noktayı daha gündeme getirmek istiyorum. OcakayınınbaşındaOyak,ÖzelleştirmeİdaresiBaşkanlığı'nabaşvurarakErdemir'ideviralmakiçinkendisineverilensüreyeekolarak45gündahaaldı. Normalde 20 Ocak tarihine kadar devir sözleşmesini imzalaması gerekiyordu. Bunu iki nedene bağlayabiliriz. Birincisi Rekabet Kurulu'na giden Oyak-Arcelor ortaklığının 20 Ocak'tan önce karara bağlanamama olasılığı. İkincisi ve bence daha önemlisi devir tarihini ileriye alarak SPK'nın 19 nolu bülteninde tanıdığı muafiyete Ataer'deki ortağını da dahil edebilmek. ÇünküOyaksüreuzatımındanönefinansmanınısağlamıştıdolayısıylakendisindenkaynaklananbirsüreuzatımınaihtiyacıyoktu.
Çağrıdankurtulmanınyolu Buyorumuyaparken,amacımErdemir'inözelleştirilmesiönündeengelolmakdeğil, aksine özelleştirmeyi destekleyen biri olarak bu tür idari işlemleri eksiksiz yapılmasını sağlayarak ilerideolabilecekmuhtemeliptalkararlarınıngündemegelmesiniönlemek. Tüpraş'ın Efremov'a satış aşamasında da buna benzer bir idari hataya dikkatleri çekmiştim. Fakatdikkatealınmayanuyarımdoğruçıktıvesatışişlemiidariyargıdangeridöndü. SPK'ya bu işlemin 2005/19 nolu bülten ile sağlanan muafiyete dahil olduğu kararı için baskı yapılıp karar alınsa bile, korkarım ki bu idari işlem yargıdan dönebilir. Kamunun ve alıcıların mağdur edilmeden mevzuata uygun olarak işlem yapılması sağlanmalıdır. Çağrı dan muaf olabilmenin yolu yok mudur? Elbettevardır.Bunudayarıntartışalım.