Sorunun kökü dışarıda çözümü de dışta aranmalı
Güneydoğu Asya kaynaklı kuş gribinin varlığı yıllardır biliniyordu. Ancak giderek yayıldı ve göçmen kuşlarla ilk kez bu yıl Türkiye'ye ve dolasıyla Avrupa'nın kapısına dayandı. Şimdiye kadar resmi rakamlarla Uzakdoğu Asya'da 75 kişi, Türkiye'de dört kişi kuş gribinden hayatını kaybetti. Resmi diyoruz, çünkü zatürre ile kuş gribinin septomları aynı. Zatürreden öldüğü sanılanların bazıları gerçekte kuş gribinden ölmüş olabilirler. Şimdiye kadar ölümler hastalıklı kuşlarla doğrudan temastan kaynaklandı. Ancak Batı'yı ve uluslararası kuruluşları asıl korkutan kanatlı hayvanlardan insana doğrudan temasla geçen bu virüsun değişime uğrayarak insandan insana geçme potansiyelinin bulunması. Felaket senaryosu asıl o zaman gündeme gelecek. Şu anda hem Dünya Sağlık Örgütü'nü ve Dünya Gıda Örgütü'nü hem de AB'yi harekete geçiren asıl korku bu.
Sorun küresel Sorunun kaynağı Güneydoğu Asya ülkeleri ama göçmen kuşlarla bu virüsun yayılması sorunu lokal olmaktan, ülke bazında bir olay olmaktan çıkartıyor; uluslararası hale getiriyor. Bugün Türkiye'ye bulaşan virus yarın başka ülkelere, daha batıya ve güney ülkelerine doğru yayılabilir. Sorun küresel olunca Türkiye'nin tek başına alabileceği önlemler de sınırlı kalıyor. Sorun küreselse çözümü de küresel olmalı. Çünkü Türkiye kanatlı varlıklarını itlaf ederek ve başka yöntemlerle sorunu bu yıl çözse bile, bunun gelecek yılı var. Göçmen kuşlar gelecek yılda ve sonraki yıllarda da Türkiye üzerinden geçecek.
Ev arkası tavukçuluk Kaldı ki, Türkiye'nin sorunun çözümü için kırsal kesimde yaygın olan 'ev arkası tavukçuluk' un kökünü kurutması, 20 milyon civarında olan köy tavuğunun itlaf edilmesi de beklenmemeli. Şu ana kadar itlaf edilen tavuk sayısı 1 milyon. Kaldı ki, 'ev arkası tavukçuluk' nüfusun hâlâ üçte birinin kırsal kesimde yaşadığı, yoksul sayısının 19 milyon olduğu Türkiye'de temel beslenme ve protein ihtiyacını karşılıyor. Et satın alamayanların bunu yumurta ve tavuk etiyle karşıladığı bir sistem. Bir yaşam biçimi. Bu yıl tavukları itlaf edilse bile, gelecek yıllarda pekala yeniden edinilebilir. Yerel önlemlerle bu sorunu çözsek bile, bu geçici bir çözüm olur. Gelecek yıl yine kuş göçüyle aynı sorunla karşılaşacağız demektir.
Çözümü de global O zaman kalıcı çözüm için sorunu kaynağında kurutmak, kaynağında çözmek gerekiyor. Aksi, bataklık yerine tek tek sineklerle mücadele etmek anlamına gelir. Bu da çözüm için bizi, Tarım ve Sağlık Bakanlığı'ndan daha çok Dışişleri Bakanlığı'na götürüyor. İlk iki bakanlık sorunun ulusal düzeydeki sorumlusu ve çözümleyicisi ama bu sorun da ulusal olmaktan ziyade uluslararası bir olay. Global bir çözüm arayışında hükümetin çok kararlı ve şeffaf davranması yanında asıl Dışişleri Bakanlığı'nın etkin çalışması ve koordinatörlüğü gerekiyor. Ancak bu yolla Türkiye konuyu uluslararası boyuta taşıyabilir, çözüm için diğer ülkeleri elini taşın altına sokmaya zorlayabilir. Diplomatik girişimlerde elbette ilgili bakanlıklar da olmalı ama kilit rol Dışişleri Bakanlığı'nın. Sorunun kökü dışarıda, kalıcı çözümü de içeriden daha ziyade dışarıda aranmalı.
Sonuç "Bütün dünya bir sahnedir" William Shakespeare
|