Tayland dövüş horozunu sakladı kuş gribi yayıldı
Yoksulluğun gözü kör olsun! İnsanlarımızı kuş gribi değil, yoksulluk ve bilgisizlik öldürüyor. Kuş gribine Asya hastalığı diyorlar. Yanılıyorlar... İtalya, 1998 yılından bu yana kuş gribiyle mücadele ediyor, tek kişi ölmemiş. Tavuk eti üretimi düşmemiş. Tayland, 3 yıldır karantinalı kontrol yapıyor, Çünkü Taylandlı, milli sporu horoz dövüşünden vazgeçmek istemiyor, dövüş horozunu saklıyor. İster istemez hastalık yayılıyor. Türkiye, 9 Ekim 2005 günü kuş gribi ile tanıştı. Dünyada kuş gribinin görüldüğü 25. ülke ünvanını aldı. İşte bu tarih 2.5 milyar dolarlık bir katma değer yaratan beyaz et sektörünü tökezletti. Kolay değil, sektörde 100 bin kişi çalışıyor. Tedarikçisi, yemcisi, nakliyecisi diye sıraladığımızda 2.5 milyon kişi dolaylı olarak bu sektörden iş ve aş sağlıyor. Kuş gribinin ilk görüldüğü günden bugüne kadar geçen 4 aylık sürede tavuk eti üretiminde yüzde 30'luk bir azalma var. Beyaz et üreticileri ekim başında 880 bin ton piliç eti satışı ile 2005 yılını zararına kapattı. Oysa bu sektörün kurulu kapasitesi 1.5 milyon ton. Tavuk etinin fiyatı 1 milyon liraya kadar inerken, tavuk eti satışları ve ihracat durmuş.
300 trilyonluk destek yeter mi? Tavuk eti üreticileri ne yapsın, 120 milyon tavuğun 40 milyonunu itlaf etmiş. Şu an 80 milyon tavuk kümeslerde geleceğini arıyor... Beyaz Et Sanayicileri Birliği (BESBİR) ise, S.O.S veren sektör için toplanan Ekonomik Sorunları Değerleme Kurul Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'in, bugün yapacağı açıklamayı bekliyor. BESBİR, sektörün zararının 600 trilyonu aştığını söyleyerek devletten 300 trilyon liralık bir destek talebinde bulundu. Üç ayrı raporla Ekonomik Sorunları Değerleme Kurulu toplantısına katılan BESBİR, vergi borçlarının ileriye dönük olarak yeniden yapılandırılmasını, banka borçlarının ertelenmesini, yeni kredi mekanizmalarının kurulmasını istiyor. Ayrıca itlaf edilecek damızlıkların parasının ödenmesini ve kuluçka makinalarında bekleyen yumurtaların imhası için ödeme yapılmasının da çok önemli olduğunu düşünüyor.
Tavuk pisliği saatli bomba!!! Peki; hükümet, bu talepleri karşılayacak mı? Görünen o ki, bu taleplerin büyük bölümü karşılanıyor. Halen 52 şirket tavuk eti üretiyor, 35 şirket entegre, sektör düşen talep nedeniyle yüzde 50 daraldı. Alınması gereken acil önlemler alınmazsa çok yakında iflaslar kaçınılmaz olur. Fakat ortada bir başka ciddi sorun var. Kümeslerdeki tavuk pisliği organik gübre olarak ya gübre fabrikalarına gidiyor, ya da kiralanan boş alanlara bırakılıyor. Açıkta kalan ya da bekleyen tavuk pislikleri ise başlı başına saatli bomba gibi ortada duruyor. Açıkta bekleyen ve organik gübreye dönüşen tavuk pisliklerinin kontrol altına alınması şart. Çevre Bakanlığı konuyla ilgili nasıl bir çalışma yapıyor? Bilmiyoruz. Bizim gördüğümüz şu; kuş gribi, yurdum insanını dört bir yandan sarmış. Üretici, tüketici, politikacı, medya çalışanı dahil herkesin elele vermesi ve kamuoyunu doğru bilgilendirmesi şart.
|