kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
   Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
  » Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Halk masalı değil televizyon şovu
Halk masalı değil televizyon şovu
Keloğlan kara prense karşı

Halk masalı değil televizyon şovu


Espiri yoksunluğu, karakterlerin oturmamış olması Keloğlan'ı anlatan filmin olumsuz özellikleri. Erbil ise Rüştü Asyalı'yı aratıyor.

Son dönemin Türk usulü komedi filmlerine peşin ve olumsuz bir önyargıyla yaklaşmadığımı okurlarım bilirler. Komedi sonuç olarak sevdiğim bir türdür ve bence zekanın süzgecinden geçirilmiş bir hayata bakma biçimidir. Bu açıdan son dönemin kimi komedilerini de belli ölçüde tuttum, savundum. Ama bu son örnek, doğrusu tüm savunma mekanizmalarını iflas ettirecek gibi gözüküyor. Basın gösteriminde tek bir kişinin bir kez bile doya doya gülmediğini söylesem, bilmem durumu anlatabilir mi bu? Tarihe saygısız ve hınzır biçimde yaklaşmak, son dönemde özellikle "Kahpe Bizans"tan beri moda olmuştu. Bu kez, tarihten çok ünlü masallarımız ve masal/söylence kahramanlarımıza el atılmış. Böylece İyilikler Ülkesi'nin prensesi Cankız'la evlenmek isteyen 'halk çocuğu' Keloğlan'ın prensesin asıl sevdiği Kara Prens'e karşı savaşımı ve öte yandan padişahın kendisine verdiği çeşitli zor görevleri yerine getirilmesi anlatılıyor. Kahramanımız bu arada Nasrettin Hoca, Karagöz'le Hacivat gibi Türk kültür ve folklorunun ilginç kişiliklerine de rastlıyor. Tayfun Güneyer, senaryoyu tek başına yazmakla kendisine fazla güvenmiş. Ne yani, kendini mizah ustası filan mı sanıyor? Temelde ilginç olabilecek bir düşünce, espri yoksunluğu ve gerçek mizah eksikliğiyle iyice zedeleniyor. Bunun üzerine birbirinden kötü oyunculuklar da binince, filmin kurtarılacak yanı kalmıyor.

48 YAŞINDA BİR KELOĞLAN
Aslında hep iyi oyuncu olduğuna inandığım Mehmet Ali Erbil yanlış bir seçim. 48 yaşında Keloğlan mı olurmuş? Erbil ne yazık ki eski, ilkel, ama en azından daha içten Keloğlan'ların oyuncusu Rüştü Asyalı'yı unutturacak gibi değil. Artık TV show'arından ezbere bildiğimiz tüm mimik ve hareketlerini, iyi saptanamamış bir karakterde bıktırıcı biçimde yineliyor. Bu Keloğlan saf mı kurnaz mı, zeki mi aptal mı, etrafıyla dalga mı geçiyor, yoksa ciddi mi? Bunları anlamak mümkün değil. Erbil'in oyununda herhangi bir incelik, çift-yanlılık, bir derinlik yok. Beyazperdeye taşınan TV dizileri duyarlılığından sonra, şimdi de TV show ve komedi anlayışı tıpatıp kullanılarak sinema komedisi yapmaya sıvanılıyor. Ve elbette hiç olmuyor. Aslında yer yer kimi iyi espriler var ama bütün içinde güme gidiyor. Aynı şey o kadar emek ve para harcanmış özel efektler için de söylenebilir. Kimbilir, belki de filmi asıl şanssızlığı, bizlere yine bir masal dünyasını anlatmak için yola çıkan Terry Gilliam filmi "Çılgın Kardeşler"den sonra karşımıza gelmesi olmasın?
DİĞER SİNEMA HABERLERİ
 "Aşk Mevsimi"nin kahramanları 30 yıl sonra tekrar...
 Harry Potter serisine rakip bir masal ve düşler alemi
 DVD dünyasında yeni sürprizler
 Genç olmanın dayanılmaz ızdırabı üzerine bir film
 Costa Gavras özentisi siyasal Meksika yapımı
 Bir düşler İstanbul'unda dönen dolaplar
 Güzelliğe yenik düşen bir canavarın öyküsü
 Polanski'nin 19.yüzyıl Londra'sı
 Sert erkekler, haydutlar ve yasa koyucular
 Sıkıştırılmış TV dizisi havasındaki film
 Zıt kızkardeşler mutluluk peşinde
 Şeytan filminin yeniden çevrimi
 Denizin ortasında tutku ve kıskançlık
 Ama siz ölmemiş miydiniz?
 Olağanüstü bir kadının portresi
 Unutulmaz filmler DVD'de
 Meğer Oscar Wilde ne kadar modern bir yazarmış
 Bu "Guguk Kuşu"nda iş var
 İnsan büyüyünce hayalleri de mi büyür?
    Cumartesi Yazarlar
    Güncel
    Yaşama Dair
  » Sinema
    Gurme
Çayın önce uzmanı sonra tutkunu oldu
Çayın önce uzmanı sonra tutkunu oldu
Çay 5 bin yıllık geçmişi ve kültürüyle hayatımızın vazgeçilmez bir...
Yenibosna'ya Ahıskalı göçü
Yenibosna'daki Çobançeşme Mahallesi yaklaşık bir yıldır Ahıskalı...
Üst kimliğimiz ahlaklı Türk vatandaşı olmalı
Babası Münir Nurettin Selçuk. 22 Şubat 1930'da karlı bir İstanbul...
Kış aylarında sinüzite dikkat
Kış ayları üşütmeden kaynaklanan hastalıkların çok sık göründüğü bir dönem.
Aceleniz varsa
Sabahları aceleniz olsa da bu güzellik önerileri için beş dakika bile...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.