|
|
Bir kilo patatesin hesabı!
Kamu vicdanı.
Bilmeyenlere hatırlatayım... Sepp Piontek var ya. Hani Danimarka'yı dünya futbolunda marka yapan, 3-5-2'nin dahi antrenörü Piontek! İşte o Piontek'i, Danimarka Futbol Federasyonu niye kovdu biliyor musunuz? Hadi söyleyeyim de gülün. Ama gülerken de düşünün. Evine aldığı bir kilo patatesin faturasını federasyona fatura ettiği için... İşte Türkiye ile Avrupa arasındaki fark bu. Orada adamlar bir kilo patatesin hesabını sorarlar. Çünkü orada hesap bir kilo patates değil. Sorulan hesap sokaktaki insanın beş kuruşunun hesabıdır. Yani orada "Devletin malı deniz, yemeyen domuz" demezler. Biz ise hem deriz hem yeriz. Hem de... Deveyi havuduyla götürenleri başkan yaparız. Türk futbolunun geldiği nokta şu... 1- Devletin parası ile krallık dönemi yeniden açılsın isteniyor. (Delegelerin avanta seyahatleri gibi) 2- Devletin parası ile tesis yaptırıp, o tesise de kendi isimleri verilsin isteniyor. (Haluk Ulusoy gibi) 3- İlkeli ve dürüst spor adamlarının yolu kesilerek, Türk futbolu kişilerin oyuncağı yapılıyor. (Şenes Erzik, Hasan Doğan ve Murat Aksu kaçırılıyor) MESAJ 1: Başbakan Yardımcısı Sayın Mehmet Ali Şahin'e sesleniyorum. Kamu vicdanı senin yanında. Suçlular şimdi güçlü olmuş, "Suçluyduk da niye bizden hesap sormadın?" diye seni suçluyorlar. Yavuz hırsız ev sahibini bastırıyor! MESAJ 2: Sayın Başbakan'ım Erdoğan... İyi niyet gösterip "Ben bu işlere girmem" dedin. Eğer bu işlere girmezsen Türk futbolu mafyanın kucağına gidiyor.
|