|
|
|
|
|
|
İyilik yap Amerika'da oku
Harvard, Duke, Yale gibi dünyanın en prestijli üniversitelerine girmek için sosyal projelerde çalışmak şart. Yaşlılar ve kimsesiz çocuklarla vakit geçiren gençler, zorunlu başladıkları bu görevi artık severek yapıyor.
Velihan Erdoğdu Koç Özel Lisesi öğrencisi. Siyaset okumak isteyen Erdoğdu, üç yıldır Yakacık'taki Darülaceze'de yaşlılarla ilgileniyor. Yurtdışındaki bir okula kabul edilmek için katıldığı bu sosyal proje artık onun için vazgeçilmez; "Buradan dersler çıkarıyorum." Erdoğdu gibi pek çok genç liselinin kimi devlet okullarında öğrencilere bilgisayar öğretiyor, kimi Kimsesizler Yurdu'ndaki miniklere ağabeylik, ablalık yapıyor. Hemen hepsi bir bakıma yurtdışı vizesi almak için gönüllü olsa da artık yardım etmek için hafta sonunu iple çekiyor.
Harvard'a giden yol yardımseverlikten geçiyor
Özel lise öğrencilerinden bazıları hafta sonlarını Darülaceze'de yaşlılarla ilgilenerek ya da devlet okullarında öğrencilere bilgisayar dersi vererek geçiriyor. Sosyal projelerde gönüllü çalışan öğrenciler bu sayede Harvard, Yale gibi üniversitelere girebilme şansını artırıyor.
Özellikle özel okullarda eğitim gören, deyim yerindeyse cam fanus içinde yetiştirilen genç liseliler sosyal hizmet dersleri sayesinde gerçek dünyayı tanıyor, gelecekleri için yatırım yapıyor. Çünkü Harvard, Duke, Yale'in de aralarında olduğu prestijli üniversitelere kayıt yaptırmanın yolu yardım çalışmalarına katılmaktan geçiyor. Liseli gençler depremzedeler, kimsesiz çocuklar, fakir öğrencilerle ilgili birçok projede yer alıyor. Bu gençlerden biri de Koç Özel Lisesi öğrencisi Velihan Erdoğdu. Velihan üç yıldır Yakacık'taki Darülaceze'ye giderek yaşlılarla ilgileniyor. Üniversiteyi yurtdışında okumak isteyen Velihan, ekonomi ve siyaset üzerine eğitim almak istiyor. Darülaceze'ye mecburi ders gibi gelmeye başlayan genç öğrenci artık tam bir gönüllü, "Ömrümün sonuna kadar bu tür projelerde yer alacağım" diyor ve ekliyor: "Gençler olarak bizim bildiğimiz dünya, akrabalarımız, arkadaşlarımız ve çevremizden ibaret. Bir fanusta yaşıyor gibiyiz ama burası fanusun dışı, gerçek dünya. Türkiye'den her insanın künyesine sahip olduğumu hissediyorum. Buradan dersler çıkarıyorum."
ZİYARETLER KİTAP OLDU Velihan üç yıldır geldiği Darülaceze'deki yaşlılardan öyle etkilenmiş ki bazılarının hayatını kitap haline getirmiş. Darülaceze'de tanıştığı Padişah II. Abdülhamit Han'ın sadrazamlarından Mehmet Sait Paşa'nın torunu Nimet Seba, kitabının kahramanlarından biri. Velihan Erdoğdu her ziyaretinde mutlaka Nimet Hanım'a uğruyor. Son gidişinde yazdığı kitabı hediye eden Velihan kitap fikrinin ortaya çıkışını şöyle anlatıyor: "İlk geldiğimde amacım sadece muhabbet etmekti. Kitap fikri daha sonra aklıma geldi. Kitapta hem kendi hayatları var hem de gençlere tavsiyeleri var. Darülaceze'de yaşayan altı kişinin hayatını anlattım. Onları kitaplaştırdığım için çok mutlu oldular çünkü burada kendilerini unutulmuş hissediyorlardı" diyor.
BAĞIMLILIK YAPIYOR Yüzyıl Işıl Koleji öğrencilerinden Yasemin Keçecioğlu yurtdışında bir üniversitede eğitim almak istediği için sosyal projelerde yer almaya başlamış. Hafta içi Firuzan Kemal Demir Onaran Lisesi öğrencilerine bilgisayar dersi veren Yasemin Keçecioğlu hafta sonları da Kimsesizler Yurdu'na giderek çocuklarla ilgileniyor: "Bu dersleri mecburi olarak almamız gerekiyor ama kimsenin mecburiyetten katıldığını sanmıyorum. Kardeş devlet okulumuzdaki öğrencilere bilgisayar dersi veriyorum. Bu dünyada tek başımıza değiliz, ben bu çalışmalarda çok iyi hissediyorum kendimi, bu benim yaşam stilim oldu artık. Bilgisayar öğretirken de çok iyi hissediyorum. Çünkü onlar okullarında bu anlamda iyi bir eğitim alamıyor, biz onlara yardımcı oluyoruz. Arkadaşlıklar kurduk bu yolla..." Burak Gündüz'e ise ilk başlarda ders olarak sosyal sorumluluk projelerinde yer almak angarya gibi gelmiş ama şimdi durum farklı: "Bu ders olarak önümüze konduğunda nasıl yetişeceğiz diye gözümde büyüttüm. Kendi zamanımdan ayırıp başkalarına yardım edecektim. Ama başladığımda ne kadar yanıldığımı anladım. Şimdi daha da çok zaman ayırmak istiyorum, bir hayat tarzı şekline geldi. Gönüllülük bağımlılık yapıyor. Bilgisayar dersi veriyorum. Okulun bitip dersimin başladığı saatleri dört gözle bekliyorum."
TERİM'İN KIZI DA GÖNÜLLÜ Liseli gençlerin büyük çoğunluğu yurtdışındaki büyük hedeflerine ulaşmak için sosyal projeler içinde yer alırken, birçok öğrenci de yurtdışı hedefi olmasa bile çalışmalara gönüllü olarak katılıyor. Bu öğrencilerden biri Milli Takımlar teknik Direktörü Fatih Terim'in küçük kızı Buse. Buse Terim 10. sınıf öğrencisi, şimdilik yurtdışına dair bir planı yok ama o yine de gönüllü olarak yardım projelerinde yer alıyor. Hafta içi okulun yoğun temposuna ayak uydurmaya çalışan Buse, ders çıkışlarında devlet okulu öğrencilerine bilgisayar dersi veriyor. Hafta sonu geldiğinde ise kendi deyimiyle Eyüp Kimsesiz Çocuklar Yurdu'ndaki kardeşine koşuyor; "Bu yıl başladım gönüllü çalışmaya. Bilgisayar eğitmenliği yapıyorum ve Eyüp Çocuk Yuvası'na gidiyorum. Bence bu çalışmalar insanın ailesinden gelen bir şey. İnsan nasıl büyürse ona göre davranıyor. Çok keyif alıyorum Eyüp Çocuk Yuvasına gitmekten. Her dönüşümde annem ve babamla paylaşıyorum yaşadıklarımı. Onlar benden daha çok heyecanlanıyorlar ben oraya gittiğimde."
ONLAR MUTLU OLSUN Buse hafta sonlarının gelmesini iple çektiğini, arkadaşlarıyla sinemaya gitmek yerine yurttaki kardeşini görmeyi tercih ettiğini söylüyor; "Hayatım boyunca hafta sonları her istediğimde sinemaya gidebilirim, arkadaşlarımla takılabilirim ama gönüllük çalışması oradaki çocuklara sevgi göstermek sinemadan daha önemli. Oradaki küçük insanlara bir şey katmak onları bir seviye daha yukarı taşımak bizim de başarımız oluyor. İki saatimi sinemada geçirmektense onları iki saat mutlu etmek daha önemli." Yüzyıl Işıl Lisesi sosyal sorumluluk Projeleri Koordinatörü Emel Erkan çocukların bu faaliyetlerde bulunmasının gelecekleri için çok önemli temel taşları olacağını belirtiyor; "Burada amacımız çocuklarımızın özellikle toplumsal sorunlar karşısındaki duruşlarını, onlara karşı oluşturabilecekleri bireysel çalışmaları tanımlamak. Kendi dünyaları dışındaki dünyayı görmelerini istiyoruz. Sadece biz yokuz bu dünyanın içinde. Herkes farklı ama eşit."
Sonat BAHAR HABER MERKEZİ
|
|
|
|
|
|
|
|
|