İlk kez kıyafet tasarlayan Derin Sariyer Osman projesini anlattı. - İlk kez kıyafet tasarladınız. Bir iç mimar olarak neler düşündünüz? Ürün tasarımı veya mimari zamansız olmaları hedeflenen olgulardır. Moda doğası gereği dönemsel olarak nitelendirilebilir. Ben bu konumlandırmaya farklı bir açıdan da bakılabileceğini düşünüyorum. Bir iç mimarın veya ürün tasarımcısının moda tasarımı ile bağlantılı bir çalışma yapmasının içinde tutarlılık, konfor, fonksiyon, estetik gibi konuların birbiriyle ilişkilerini yeniden sorgulanmasını barındırması gerekir. Son dönemde disiplinler arası mesafelerin iyice azalması ve benim çalışmamın da bu döneme rastlaması Osman markası için pozitif bir etki yaratıyor.
- Teklif geldiğinde nasıl bir yol izlediniz? Farklı bir konuda çalışıyor olmanın getirdiği zorluğun yanında sonsuz bir özgürlük avantajı bulunabileceğini hissettim. İnsan ve elbise arasında oluşan ilişkinin temelinde neler olduğunu içgüdülerimiz bize söylüyor. Bu yolu takip ederken; sade ve net ama bunun yanında limitlerin zorlandığı simetrik bir tasarım ortaya çıkartmaya çalıştım.
- Koleksiyonu hazırlarken nelere dikkat ettiniz? Varolan bir deseni elbise üstünde kullanırken, ana tema olarak değil tamamlayıcı bir unsur olarak gördüm. Elbisenin bütün yalınlığının ve netliğinin yanında radikal ve keskin hatlarla hareket sağlamak bu tasarımın ana temasını oluşturuyor. Bunun yanında haute couture mantığında olan ana elbisenin Osman koleksiyonu içindeki tamamlayıcıları olan tişörtlerde ise aynı geometriyi boşluklarla değil desenlerle oluşturdum.