Kimse şaşırmasın!

Trabzonspor, lige çıktığından beri en kötü sezonlarından birini yaşıyor. Son iki yılda gelinen nokta, ne yazık ki bu sezon başı iki ayda yitirildi. Önce Şampiyonlar Ligi ön eleme turunda elenme, arkasından ligde alınan kötü sonuçlarHaydi diyelim Fatih'in sakatlığı, Szymkowiak'ın ayağının kırılması ve Gökdeniz olayının patlak vermesinin bu düşüşte payı büyük. Fakat Şampiyonlar Ligi ön eleme maçlarında bu isimler vardı.
O halde sorun ne?
Sorun Trabzonspor'un transfer politikasının olmayışı. İşte başarısızlığın altında yatan gerçek bu. Özellikle yabancı konusunda karne zayıflarla dolu. Bugüne kadar 80'in üzerinde yabancı geldi. Akıllarda kalan bir elin parmakları kadar az. Trabzon, İstanbul gibi metropol değil . Bu yüzden yabancı oyuncu konusunda bir değil iki kere düşüneceksin. Oyuncunun geldiği ülke, sosyal durumu, arkadaş ilişkileri ve benzeri gibi konuları göz ardı edemezsiniz. Örneğin Trabzon'a en yakın yer Gürcistan . Bu ülkeden gelen oyuncuların Trabzonspor'a önemli katkıları oldu. (Şota, Arçil, Nemzadze ve diğerleri)
Milan ve Schalke gibi takımlar Gürcistan'dan oyuncu bulup onlara forma veriyor. Trabzonspor ise yanındaki bu ülkeden futbolcu bulamıyor.

40 BİN DOLARIN SIRRI
Peki Trabzonspor, ekonomik yönden en güçlü olduğu bu yıl transferde ne yaptı? Son yıllarda moda olan Brezilya'yı seçti. Fakat transferde hiç de hazırlıklı olmadığını gösterdi. Kurumsallaşma her zaman söz edilen bir kavram. Trabzonspor ise kurumsallaşamamanın sancılarını yaşadı. Çünkü kurumsallaşmanın olduğu yerde transfer birimini oluşturursunuz. Yani teknik adam, koordineli bir çalışma gösterir. Sistemdeki mevkiilere gerekli oyuncular seçilir. Trabzonspor'da ise ahbap-çavuş ilişkileri öne çıktı. Eski oyunculardan Lemi Çelik, kim ya da kimler tarafından Brezilya'da görevlendirildi? Üstelik kendisine, yaptığı masraflar dışında kulüpten 40 bin dolar para ödendi! Kulübün bünyesinde çalışmayan birine böyle bir ödemeyi nasıl yaparsınız? Şenol Güneş, sezon başı alınan oyunculardan haberi olmadığını basına açıkladı. Bu ne yaman çelişki! Hele bir Tomas Jun transferi var ki, tam komedi. Transferin son gününde hiçbir ön hazırlığı olmadan transfer edildi. Ve de bu oyuncu Şampiyonlar Ligi ön eleme maçında oynatılamadı.
Bu gerçekler ışığında bugünkü nokta kimseyi şaşırtmasın. Yazıyı sevdiğim bir sözle bitirmek istiyorum...
Büyük hatalar, kalın halatlar gibi bir yığın ipten oluşuyor.