Baykal'dan Unakıtan'a istifa çağrısı
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal TBMM'de yapılan bütçe görüşmelerinde Maliye Bakanı Unakıtan'ı istifaya davet etti. Baykal, OFER ile ilgili görüşmelerde Unakıtan'ın yalan beyanda bulunduğu ve gizli görüşmelerde bulunduğu iddia etti.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, ''özür dileyip, istifa etmesi'' gerektiğini savunarak, ''Halka saygı, demokrasiye inanç, hukuk ve ahlak varsa bu bakan, buradan istifa edecek'' dedi. Deniz Baykal, TBMM Genel Kurulu'nda 2006 bütçesinin tümü üzerindeki görüşmeler sırasında yaptığı
konuşmada, iktidarın uygulamalarından birinin, kadrolaşma olduğunu öne sürdü. Baykal, iktidarın, halkın sorunlarını çözmek yerine, iktidar olanaklarını kullanarak; devlet olanaklarını arkasına alarak, yandaşlarıyla ülkeyi yönetmeye çalıştığını iddia etti.
Bütün milli eğitim müdürlerinin, Talim Terbiye Kurulu üyelerinin değiştiğini ifade eden Baykal, bu kişilerin, ''vatan haini gibi görülüp, püskürtülmeye'' çalışıldığını söyledi. Baykal, ''Sizinle ilgili davalar varsa, beraat kararına savcılar itiraz etmiyor'' dedi. Yolsuzluk olaylarının ''patlak'' verdiğini ifade eden Baykal, ''Ak enerji... Altında bu kadrolaşma var. Çirkin bürokrat, çirkin politikacı, çirkin işadamı... El ele verip, tezgah kuruyor. Kim getiriyor bunları oraya? Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nda utanç verici, milletvekili transferine kadar giden konunun altında ne yatıyor, zihniyet ne?'' diye sordu.
Baykal, Kapıkule sınır kapısında büyük yolsuzluk tezgahı çıktığını belirterek, ''Hükümet, bu tabloda nerede?'' sorusunu yöneltti. Ses kayıtlarında, gümrük kaçakçısı ile bir gümrük yetkilisi arasında geçen diyalogların yer aldığı mahkeme tutanağını da okuyan Baykal, kadrolaşmanın, nelere yol açtığının açık şekilde ortaya çıktığını, bunun, ''bal tutan, parmağını yalar'' yaklaşımı olduğunu söyledi.
''ZEKAMA SAYGISIZLIK SAYARIM''
Baykal, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, ''Mektup yoktur, imza sahtedir, otel buluşması yoktur'' dediğini kaydederek, buluşmanın Ceylan Otel'de olduğunu, Edirne'den dönen Unatıkan'ın otele geldiğini, toplantıda oğlunun da yer aldığını savundu. Baykal, şöyle konuştu: ''Ofer Genel Müdürü de geldi. Bütün bunlar konuşuldu. Başbakan, 'Buluşmadım' dedi, sonra görüştüğünü itiraf etti. Maliye Bakanı, hala reddetmeyi sürdürüyor. Maliye Bakanı, 'O mektup yok, imza sahtedir, toplantı olmamıştır'' iddialarını söylemeye devam edemez. Ben bunu aklıma, zekama, ahlakıma, milletin sağduyusuna saygısızlık sayıyorum. Millet kör, alem sersem, bunlar akıllı... Maliye Bakanı gelecek burada itiraf edecek, özür dileyecek, istifa edecek, istifa... Halka saygı, demokrasiye inanç, hukuk, ahlak varsa, bu bakan, buradan istifa edecek.''
CHP milletvekilleri, bu sözler üzerine Baykal'ı ayakta alkışladı. Zulme, yanlışa tanık olunuyorsa, direnilmesi gerektiğini kaydeden Baykal, ''Eğer direnemiyorsanız, gücünüz yetmiyorsa en azından buğz (nefret, sevmeme) edeceksiniz. Hem direnemiyorsun, hem de zalime alkış tutuyorsun'' diye konuştu.
''30 YIL ÖNCE NE SÖYLÜYORSAM...''
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, kendisi için ''Şemdinli'de başka, Ankara'da başka konuşuyor'' dediğine işaret eden Baykal, 32 yıldır siyaset yaptığını vurguladı. Baykal, ''32 yıllık geçmişimi tanık göstererek söylüyorum; Şemdinli'de farklı, Ankara'da farklı konuştuğumun bir tane örneğini, Sayın Başbakan veremez'' dedi. Şemdinli'ye, 6 gazetenin Ankara temsilcisi ile gittiğini anımsatan Baykal, bu kişilerin, ''Başbakan'ın iddiasının haklı olduğunu'' söylemesi halinde, kendisiyle ilgili gerekli kararı alacağını belirtti.
30 yıl önce ne söylediyse aynı şeyi söylediğini dile getiren Baykal, aynı ilke, değer, ahlakta olduğunu, ülke sorunlarında aynı anlayış ve çizgide bulunduğunu kaydetti. Baykal, bazılarının bunu nakise (eksiklik, kusur) olarak görebileceğini söyledi. Baykal, Erdoğan'ın, ''Bize göre, demokrasi bir araçtır... Halk totaliter rejim istiyorsa saygı duymalıyız... Türkiye Cumhuriyeti, 1923'ten beri gerileyiş içindedir...'' ifadelerini de içeren mülakatını kürsüde okudu. AK Parti milletvekillerinin buna tepki göstermesi üzerine Baykal, ''Hayretinize saygı duyuyorum, memnuniyet verici buluyorum'' diye karşılık verdi.
''HANGİ ERDOĞAN...''
Erdoğan'ın, Vuslat töreninde, ''Ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol'' dediğini ifade eden Baykal, kendisinin de böyle olmaya çalıştığını söyledi. Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hangi Recep Tayyip Erdoğan'dır. Öğrenmek hakkımız... Mevlana'nın önünde, 'Ya olduğun gibi görün, ya göründüğü gibi ol' diyen Sayın Recep Tayyip Erdoğan, hangi Erdoğan'dır. Okuduğum mu, burada Anayasa'nın üzerine yemin etmiş olan mı? Hikmetyar'ın önünde diz çöken mi, Anıtkabir'de saygı duruşunda olan Erdoğan mı? Seçimden önce çıkıp 70 milyon önünde, 'dokunulmazlıkları kaldıracağız' diyen, 3 yıl sonra 'kaldırmıyoruz' diyen mi? Sıkışınca 'tek millet' diyen, 'gerekirse, eyalet sistemini uygularız' diyen Erdoğan mı? 'Maaşım yetmiyor' diyen, geçim sıkıntısı içinde olduğunu söyleyen Erdoğan mıdır, yoksa başbakanken kurduğu şirketleri trilyonlarca liraya satan Erdoğan mıdır? Yeni Zelanda'da bedelli askerlik için gerekli çalışmayı yapan Erdoğan mıdır, Ankara'ya gelip, 'Bu doğrultuda hiçbir çalışma yok' diyen Erdoğan mıdır? 'Anıtkabir'in önünde sap gibi duruyorlar' diyen Erdoğan mıdır olduğu gibi görünen ya da göründüğü gibi olan; yoksa Anıtkabir'de saygı duruşu yapan Erdoğan mıdır?
Şiiir okumak güzeldir de okuduğun şiiri hak edebilmek lazım. O şiirin sorumluluğunu üstlenmek gerekir.'' Bütün iktidarların gelip geçtiğini, bu iktidarın da gideceğini savunan Baykal, ''Abbas yolcudur, bütün işaretler bunu gösteriyor'' dedi.
BAŞBAKAN ERDOĞAN TBMM'DE
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM'de devam eden 2006 yılı bütçe müzakerelerinin son görüşmelerine katılmak üzere TBMM'ye geldi.
Cumartesi gününden bu yana evinden çıkmayan ve çalışmalarını Subayevleri'ndeki evinde sürdüren Başbakan Erdoğan, TBMM'de devam eden 2006 yılı bütçe kanunu tasarısının son görüşmelerine katılmak üzere bugün TBMM'ye geldi. Erdoğan, Meclis'te AK Partili yetkililer tarafından karşılandı. Gazetecilerin sorularını cevapsız bırakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kürsüye çıkacağını hatırlatarak, Baykal'ı dinleyeceğini söyledi. Meclis'e geldiği sırada ANAVATAN Genel Başkanı Erkan Mumcu'nun kürsüde konuşmasını sürdürdüğünü öğrenen Erdoğan, Genel Kurul salonuna girmedi ve Mumcu'nun konuşmasının bitmesini kuliste bulunan odada bekledi.
|