Erdoğan Baykal'a sert çıktı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''CHP'nin Türkiye'nin en eski partisi olarak hava attığını'' ifade ederek, ''Atatürk'ün üzerinden siyaset yapmaya kalkıyorsunuz. Bu millet sizi iktidar yapmadı, yapmayacak, böyle bir beklenti içine girmeyin, alamazsınız...
Yok böyle bir şey, gelemezsiniz'' dedi. TBMM Genel Kurulu'nda, 2006 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı ile 2004 Mali Yılı Kesinhesap Kanunu tasarılarının tümü üzerindeki son görüşmelerde söz alan Başbakan Erdoğan, milletvekillerinin inandıklarını, düşündükleri gibi söyleyebileceklerini
ifade etti.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın konuşmasının, Mevlana'yı anma törenleri ile ilgili bölümünde, eline bazı fotokopiler ve gazeteler alarak kürsüde konuştuğunu belirten Erdoğan, ''Eğer ben fotokopileri çıkarmaya başlarsam cemazi-yel evveliniz (geçmişiniz) çok kötü'' dedi. Baykal'ın Parlamento'da uzun süre görev yaptığını, adete ''duayen'' olduğunu bildiren Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bakanlık yaptığınız dönemlerde bu ülkede enerjide neler çektiğimizi çok iyi biliyoruz. Enerji kuyruklarını nasıl oluşturduğunuzu, burada milletvekillerinin nasıl üşüdüğünü biliyoruz. Bidonlarla kuyruklarda nasıl beklendiğini çok iyi biliyoruz. O dönemleri bilenler var. Fakat ben bunun üzerinde fazla durmak istemiyorum. Ben 'düne ait ne varsa, dünde kaldı cancağızım, bugün artık yeni şeyler söylemek lazım' diyen Mevlana terbiyesi ile konuşmak istiyorum.''
ŞEB-İ ARUZ TÖRENLERİ
Deniz Baykal'ın Şeb-i Aruz törenlerinde konuşma talebi geldiği zaman, Konya Valisi'nin kendisini aradığını bildiren Erdoğan, ''teamülde böyle bir şey var mı?'' sorusuna valinin ''yok'' yanıtını verdiğini, kendisinin ise ''ana muhalefet lideridir o da konuşsun'' dediğini kaydetti.
Başbakan Erdoğan, ''ya olduğun gibi görün, ya göründüğün gibi ol'' ifadesinin kendisine değil, Mevlana'ya ait olduğunu vurgulayarak, ''yarası olan gocunur, niye gocunuyorsun? Ben orda 'ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol' derken sizin zatınızı kastetmedim ki... Ben orada Mevlana'nın 7 maddesini okudum. 'Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol, hataları örtmede gece gibi ol, tevazuda toprak gibi ol, öfkede ölü gibi ol' dedim. Ne olursa olsun, 'ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol' dedim'' diye konuştu.
''BAYKAL BAŞÖRTÜSÜ DAĞITTI''
''Biz başörtüsü, yazma dağıttığımız zaman söz olur, ama Sayın Baykal dağıttığı zaman söz olmaz'' diyen Erdoğan, ''Deniz Baykal'ın Bosna'ya gittiği zaman başörtüsü ve yazma dağıtmakla meşhur olduğunu'' savundu. Erdoğan, Baykal'ın o seyahati anlatarak, bundan prim yapmaya çalıştığını söyledi.
CHP'lilerin tepki göstermesi üzerine TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin, milletvekillerini sessiz olmaları konusunda uyardı. Muhalefetin öneri sunması gerektiğine işaret eden Erdoğan, Baykal'ın konuşmasında bir tane bile öneri olmadığını kaydetti. Erdoğan, ''Arkadaşım oradan seslendiği zaman ona ne diyorsun? 'Gel de anlatıyım' diyorsun. Burada anlatacaksın... Millet dinlesin seni, biz de dinleyelim'' dedi.
''İDDİASINI İSPATLA MÜKELLEFTİR''
Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti: ''Yattınız, kalktınız sadece bakanıma belden aşağı vurmaktan başka bir şey yapmadınız. Aynı şeyleri konuştunuz, aynı ifadeleri kullandınız. Oğlundan başladınız, eşinden çıktınız. Bir edep var, adap var ya... Nasıl bunu yaparsınız? Bu, bir siyasetin ahlakına sığmıyor. Bakanımı eleştirirsin, yanlışlarını söylersin ama önerini de getirirsin. Siz bunu yapmıyorsunuz, sadece duyumlarla hareket ediyorsunuz. Bu işin esası bellidir. Müddei (iddia eden), iddiasını ispatla mükelleftir. İddiasını ispatlayamayan... Ben işte oraya 3 tane nokta koyuyorum.'' Bütçelerin rakamlar manzumesi olmadığı görüşüne katıldığını ifade eden Erdoğan, bütçeyi eleştirirken, eleştirel yaklaşıma ''evet'', ama çirkin yaklaşımlara ''hayır'' dediğini anlattı.
''GELEMEZSİNİZ''
Erdoğan, ''Siz bu ülkenin en eski partisi olarak hava atıyorsunuz. Atatürk'ün üzerinden siyaset yapmaya kalkıyorsunuz. Gazetelere boy boy ilan verdiniz, ama bu millet sizi yine iktidar yapmadı, yapmayacak zaten, böyle bir beklenti içine girmeyin, alamazsınız. Yok böyle bir şey, gelemezsiniz'' diye konuştu. Türkiye'de 1999 ve 2001 yıllarında ekonomik krizler yaşandığını ve bu krizlerde iktidarda hangi partiler olduğunu soran Erdoğan, ''Şu anda o iktidarın temsilcilerinden burada olan var mı? Var. Şu anda Türkiye'de kriz dönemi yok, güven ve istikrar dönemi yaşanmaktadır'' dedi.
Başbakan Erdoğan, CHP sıralarından laf atılması üzerine, ''Sayın genel başkanın anlattıkları ne derece doğru bizim anlatacaklarımız ne derece doğru... Bunların hepsini mukayeseli olarak anlatacağım. Merak etmeyin, dersime iyi çalıştım'' dedi.
"BORÇTAN KORKMUYORUZ"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefetin ''borç stoku arttı'' diyerek milleti aldatmaması gerektiğini ifade ederek, ''Borçtan korkmuyoruz, rahatsız değiliz. Neden? Çünkü artık üreten Türkiye var'' dedi.
TBMM Genel Kurulu'nda 2006 Merkezi Yönetim Bütçesi üzerinde konuşan Başbakan Erdoğan, kendisine laf atan CHP milletvekillerine, ''Şu anda ülkenin başbakanı konuşuyor, bir genel başkan konuşuyor. İşte ölçüyü görüyorum. Milletimiz de görüyor, notunuzu veriyor'' dedi. Yeterlilik, saygınlık ve güvenirliliğin temel prensipleri olduğunu ifade eden Erdoğan, ''Biz öyle söz verip, 10 yıl sonra açılış yapmıyoruz. Söz verdiğimiz tarihte gelip açılış yapıyoruz. İşte farkımız bu'' diye konuştu.
Muhalefetin, konuşmalarında ''Durumumuz felaket, her geçen gün daha da kötüye gidiyoruz'' ifadelerinin ortaya konulduğunu belirten Erdoğan, ''ayaklarını yere sağlam bastıklarını ve rakamların hayali olmadığını'' söyledi. Erdoğan, muhalefetten, kağıdı kalemi ellerine alıp hesap yapmalarını isteyerek, iktidarları döneminde Irak krizi, petrol krizi ve ABD'nin faiz artırımının yaşandığını hatırlattı. Türkiye'nin bu krizlerden etkilenmediğini ifade eden Erdoğan, 2002'de yüzde 29.7 olan tüketici fiyat endeksinin, 2005 sonunda yüzde 7.5 olarak gerçekleşeceğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, 2002 yılında devlet iç borçlanma senetlerinin faizinin yüzde 49.8 olduğunu, 2005'te bu rakamın yüzde 14.1 olarak gerçekleştiğini belirterek, 2002'de 275 katrilyon lira olan gayri safi milli hasılanın (GSMH), 2005'te 485 katrilyon liraya çıktığını kaydetti. ''CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bu bölümü iyi dinlesin'' diyen Başbakan Erdoğan, GSMH'deki 210 katrilyon liralık artışa dikkati çekti. Aynı dönemde kişi başına milli hasılanın 2 bin 598 dolardan 5 bin dolara yükseldiğini ifade eden Erdoğan, İMKB endeksinin de 10 bin 370'den 39 bin 139'a çıktığını hatırlattı.
Bu rakamların, bir ülkenin ekonomisinin nereden nereye geldiğini göstermesi bakımından önemli olduğunu bildiren Başbakan Erdoğan, ''Yarın iktidar olursanız, siz de bu rakamlarla konuşacaksınız'' dedi.
FAİZ HARCAMASI
Başbakan Erdoğan, 2002 yılında bütçeden yapılan faiz harcamalarının 51.9 katrilyon lira olduğunu, bu rakamın 2005 itibariyle 46.4'e düştüğünü belirterek, faiz ödemelerinin 10.4 katrilyon lira azaldığını söyledi. Dış ticaret açığının kontrol altında olduğunu ve bundan endişe duymadıklarını bildiren Erdoğan, bu açığın başarıyla yönetildiğini kaydetti. Türkiye'nin hasret kaldığı başarılara imza koyduklarını savunan Erdoğan, milli gelirin 5 bin dolara, satın alma gücünün ise 8 bin 500 dolara yükseldiğini belirtti.
Faiz ödemelerinin milli gelire oranının 2002 yılında yüzde 18.9 olduğunu, bu oranın 2005'te yüzde 9.6'ya gerilediğini anlatan Başbakan Erdoğan, 2002 yılında toplanan her 100 liranın 87 lirasının faize gittiğini, bugün toplanan her 100 liranın da 38.8 lirasının faize gittiğini kaydetti. Erdoğan, ''Bunu nasıl göremiyorsunuz, insaf...'' dedi.
BORÇ STOKU
Başbakan Erdoğan, kamunun net borç stokunun 2002'de 132 milyar dolar, 2005'ta ise 198 milyar dolar olduğunu ifade ederek, kamunun toplam net borç stokunun milli gelire oranının, aynı dönemde yüzde 78.6'dan yüzde 56.9'a gerilediğini bildirdi. Hesapların bu rakamlara göre yapıldığını kaydeden Erdoğan, ''(Borç stoku arttı) diye milleti aldatmayın. (Borç yiğidin kamçısıdır) işte buna denir'' diye konuştu. ABD ve Japonya'nın, dünyanın en borçlu ülkeleri olduğuna, ancak bir sorun yaşamadıklarına işaret eden Erdoğan, bunun nedeninin, borçların GSMH'ye oranının düşük tutulması olduğunu söyledi. Borçtan korkmadıklarını, rahatsız olmadıklarını bildiren Erdoğan, ''Çünkü artık üreten Türkiye var. Dürüst davranmıyorsunuz. Doğruyu konuşmuyorsunuz. Bu kürsüden milleti aldatmayın. Halep oradaysa, arşın burada. Gazete kupürleriyle değil, devletin rakamlarıyla konuşuyorum'' dedi. Bankalardaki YTL cinsi tasarrufların da yüzde 75.4'e yükseldiğini kaydeden Erdoğan, milletin hükümete güvendiğini söyledi.
''EL KOL HAREKETİ YAPMA...''
Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin nereden nereye geldiğine dikkat edilmesini isteyerek, ''Sizin hayalinizin bile yetmediği yere, bizim fiilimiz yeter'' diye konuştu. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Baykal'ın itiraz etmesi üzerine de ''El kol hareketi yapma. El hareketi yapanları milletimiz sandığa gömdü. Yine sandığa gömer, haberiniz olsun. Bir genel başkan, eliyle koluyla değil, diliyle konuşur. Ben bütçe üzerinde konuşuyorum. Ama biraz sonra o dille de konuşabiliriz'' diye tepki gösterdi.
Ekonomide istikrarı, siyasette itibarı sağladıklarını ifade eden Erdoğan, ''Eğer iktidara gelmeseydik, bugün toplam borç stoku 1 katrilyon 276 trilyon YTL'ye ulaşırdı ve bu borcun GSMH'ye oranı yüzde 102 olurdu'' dedi. Bu rakamların, Türkiye'yi uçurumun kenarından nasıl çevirdiklerini göstermesi bakımdan önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, yatırımların azaldığı yolundaki iddiaların da gerçek olmadığını belirtti.
Başbakan Erdoğan, kamu-özel sabit sermeye yatırımlarının, iktidarları döneminde 46 katrilyon liradan 66 katrilyon liraya yükseldiğini kaydetti. Erdoğan, işsizliğin de iktidarları döneminde yüzde 9.7'ye gerilediğini belirterek, bu rakamın yaz aylarında daha da düşeceğini söyledi.
(AA)
|